Baþbakan’a bir dönem resmen danýþmanlýk yapmýþ bir isim.. Emekli olunca da “Fahri Danýþman” olarak görevine devam ettiðini açýklamýþtý.
Emekli danýþman..
Baþbakan’a bu kadar yakýn bir ismin, Ak Parti’nin eðilimlerinden ve tabanýn bakýþýndan habersiz olmasý ne acý..
7 Haziran seçimleri sonrasý ve 1 Kasým sonrasýna iliþkin bir analiz yaptý geçenlerde..
Dedi ki; “... 7 Haziran seçimleri sonrasý, hiçbir AKP’li koalisyon istemiyordu... Ama koalisyon istememenin maliyeti Türkiye’yi yönetemez hale gelmekti ki bu durumda tabanýn hýzla erimesinin önüne geçmek de kolay olmayabilirdi. Dolayýsýyla gerçekçi ve derinlikli bakabilen herkes CHP ile kýsa dönemli bir koalisyonun AKP için iyi olacaðýný kavramýþtý....”
(Bu arada evet, kendi partisinin adýný yanlýþ söylüyor..)
Neyse..
7 Haziran sonrasý arka arkaya pek çok kez CHP ile koalisyonun ne kadar da yerinde olacaðýný yazan bu kiþi, þimdi çýkmýþ,
“.. kimse istemiyordu ama gerçekçi ve derinlikli bakabilen herkes CHP ile kýsa dönemli bir koalisyonun AKP için iyi olacaðýný kavramýþtý” diyor..
Ben arz edeyim..
Hiçbir Ak Partili, hiçbir hâl ve þartta özellikle de CHP ile koalisyona sýcak bakmadý..
Bu koalisyon fikri, tamamen Ak Parti dýþýndan partiye ýsýndýrýlmýþ, böyle adamlarýn, entel-dantel analizleriyle de iyi olacaðýna partililer ikna edilmeye çalýþýlmýþtý..
Amma, o halde bile ben Türkiye’nin dört bir yanýndaki Ak Partililerle oturdum konuþtum, muhalefete geçmeyi, CHP ile koalisyona tercih ettiklerini gördüm..
***
Çünkü bu adamlarýn dünyasý ile Ak Parti teþkilat tabaný ve aðýrlýklý seçmen kitlesinin profili benzeþmiyor..
O yüzden anlamýyorlar da..
Misal Ak Parti tabanýnda bir Þalcý Bacý, Bir Ýskilipli Atýf Sendromu var.. Taban bir gecede cahil kalmasýna yol açan harf inkýlabýný, ezanýn susturulmasýný, Kur’an-ý Kerim okuyanlarýn tutuklanmasýný, baþörtülü kýzlarýn yaka-paça okuldan atýlmasýný, Ýmam Hatip’li çocuklarýn üniversite haklarýnýn ellerinden alýnmasýný hep CHP’den biliyor..
Kabul et, yanlýþ okuyorsun..
***
Devamý da var..
Yazýda diyor ki; “.... Hareketin lideri ise dizginlerin arka planda elden kaçmamasý için koalisyon istemediðini ima ederek genel ayarý veriyordu. Bu ortamda ‘akýllý’ AKP’liler kamuoyu önünde koalisyonu savundular ve partinin meþruiyetini genel kitle açýsýndan yeniden saðladýlar. Bu çaba Kasým seçimlerinde partiye oy olarak geri döndü...”
***
Sondan baþlayalým..
Ak Parti’nin kemik seçmeni, kendisine ait olarak gördüðü hareketini, CHP karþýtlýðý üzerine bina etmiþ durumda..
Bu þartlarda partisini yönetenler, kategorik olarak karþý durduklarý bir hareketle el sýkýþýrsa ihanete uðradýklarýný düþünecekler ve Ak Parti’ye olan desteklerini çekeceklerdi..
Danýþman ‘koalisyonu hareketin lideri istemedi’ diyor..
Erdoðan’ý kastediyor..
Bence danýþmanlýðýný yaptýðý Baþbakan’ýn öz fikri konusunda da bilgi sahibi deðil..
Çünkü herkesçe malumdu ki, Baþbakan isteseydi, koalisyon olurdu ama ortalýk da karýþýrdý..
Baþbakan da netice alacak kadar kuvvetle istemedi koalisyonu..
***
Ve son not..
Ýddia ettiði gibi bu sonuçlar, CHP ile koalisyon ihtimalinin deðil, tek baþýna iktidar zaruretinin bir neticesidir..
Kalýn saðlýcakla..