Türk siyaseti belli bir geleneðe dayanýr. Bu siyasi gelenekler zaman zaman darbelerle, lider deðiþmeleriyle, ittifaklarla yaþasa da yine de temel özelliklerini korumaya devam eder. Modernleþme ile beraber Mülkiyelilik bilincinin "kurtarýcýlýðý" ve "kurtuluþu" öne çýkaran gelenek ve mühendislik formasyonu ile "kalkýnmayý" öne çýkaran gelenek ortaya çýktý. Birincisini CHP temsil eder. Bunlarýn ana istikameti Batýcý kültür ve düþünceye eklemlenerek toplumu kurtarmaktýr. (Bugün bile Batýcýlýk siyaseti ve kültürün etkisiyle, eþcinsellik üzerinden kurtarýcýlýk rolünü oynamaya devam ediyor). Birinci Meclisi tasfiye eder, rakipsiz tek parti rejimi ve meclisi kurar. Demokrat, Ýslamcý, dindar çizgi ve siyaseti tasfiye eder. Milliyetçiliði sekülerlik baðlama yerleþmeleri karþýlýðýnda benimser. CHP'nin ilkeleri zamanla altý ilke, altý ok ve anayasanýn maddeleri haline geldi. Devleti de tekeline alarak kendini devlet olarak üretti.
Mühendisler ve muhafazakârlar ise Menderes, Demirel, Erbakan, Özal ve Erdoðan ile farklý bir siyasi geleneði temsil ettiler. Zaman zaman demokratik tutumlardan uzaklaþtýlar, ama bir bütün olarak bu geleneðe uygun davrandýlar. Seçimle gelip seçimle gittiler. Darbeleri yüceltmediler. "Kurtuluþçu" siyasetten öte somut toplum meseleleri ile uðraþtýlar. Bundan dolayý "kalkýnmacý" bir siyaseti merkezde tuttular. Bundan dolayý santraller, karayollarý, fabrikalar, otobanlar, köprüler ve hastaneler yapma temelinde hareket eden bir siyaset güttüler. CHP siyasi geleneði, elitist bir tavýrla, devletle kendini özdeþ görmenin rahatlýðý ve kibri ile her zaman yukarýdan baktý. Muhafazakâr ve kalkýnmacý siyasetçileri de "karþý devrim", "çoban sülo", "takunyalý müsteþar", "siyasal Ýslamcý", "hoca" etiketleri ile damgaladý.
Bugün CHP, söylemleriyle deðiþme ve demokrasiden bahsediyor. Fakat kendisi ile alakalý köklü hiçbir yapýsal deðiþim yapmadý. Mesela Ak Parti kurulurken ciddi anlamda yapýsal ve söylemsel deðiþmelere gitti. Kalkýnma hamlelerinde önemli pratikler ortaya koydu. Tarihin en büyük riskini alarak Çözüm Sürecine gitti. Oysa CHP ne altý okunu deðiþtirdi, ne de laiklik yaklaþýmýnda farklýlaþan bir bakýþ açýsý ortaya koydu. Þu an popülist bir dil üzerinden gidiyor. Sahi CHP'nin laiklik ile ilgili demokratik yaklaþýmý konusunda sistematik bir görüþünden haberdar olan var mý? CHP'nin siyasal geleneðini köklü bir þekilde yenilediðine dair bir düþünce ile karþýlaþmýyoruz. Ayrýca devletin ve iktidarýn en büyük risk alarak giriþtiði Çözüm Sürecini de baltalayan HDP siyasetiyle de beraber hareket ediyor. Kürtlerin temel haklarýnda önemli açýlýmlar saðlayan bir siyaset ve devlet aklý yok sayýlarak, Kandil'de baþka senaryolar devreye sokuldu ve bir de PYD kuruldu. Bunlarý alkýþlayan siyasi parti ile yola çýkýlýyor.
Bugün bahsettiðimiz siyasal çizgiler yine iki hatta toplanýyor. Milliyetçi-muhafazakârlar ve milliyetçi-laikçiler. Muhalif muhafazakârlar da milliyetçi-laikçi çizgiye eklemlendi. Ýktidardan ayrýþarak apayrý bir hat geliþtiremediler. Kendi yolunu inþa edemediler. Muhafazakârlýða karþýt bir ruhla sürüp gelen siyasi geleneðin parçasý oldular.
CHP siyasal geleneði, Milli Mücadelede çok aktif roller üstlenen, Birinci TBMM'de kurucu aktörlük üstlenen ve fikriyatý temsil eden Ýslamlaþma fikriyatýný tasfiye etti. Bütün siyasi geleneðiyle de Ýslamcýlar en büyük ötekileri oldu. Ýrtica, laiklik düþmaný ve rejim düþmanlarý olarak etiketlendiler. Þimdi de siyasal Ýslamcý etiketini kullanýyorlar. Oysa Ak Parti, bu konuda büyük bir tarihi rol oynadý. Ýslamlaþma fikriyatýný yeniden devletle barýþtýrdý, devlete taþýdý ve adeta Birinci Meclisin konsensüsünü oluþturdu. Said Halim Paþa ve Mehmet Akif Ersoy gibi þahsiyetler, bizzat TBMM Baþkaný tarafýndan konuþuldu, kutlandý, yayýnlar yapýldý. Ak Parti belediyeleri de bu fikriyat üzerine önemli araþtýrmalar, sempozyumlar ve yayýnlar yaptý. Öte yandan CHP geleneðine yanaþan Ýslamcýlarýn, hem Ýslam fikriyatýna hem de Ýslam'a karþý ciddi bir mesafe içine girdiklerini görüyoruz.
Bugün artýk bu iki siyasal geleneðe bütünsel olarak yeniden bakarak hareket etmenin zamaný. Eleþtirilerimizi yaptýk, küskünlüklerimizi ortaya koyduk. Þimdi Ýslam fikriyatý hattýný, muhafazakârlýk hattýný, kalkýnma hattýný, milli irade hattýný, demokrasi hattýný temsil eden siyasetten yana tutum alma zamanýdýr.