CMK 250. maddeyle düzenlenen yargýdaki özel yetkilerle ilgili tartýþma, bu yetkileri kullanan savcý ve hakimlerin baktýðý Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalar nedeniyle gündemin ön sýrasýna çýktý.
Türkiye’nin gündeminde yargýyla ilgili üç ana konu var: 3. ve 4. yargý paketi; özel yetkili savcýlar ve mahkemelerin yetkilerine iliþkin düzenleme. Üçüncü paket TBMM Genel Kurulu’na geldi, dördüncüsü Bakanlar Kurulu’nda görüþülüyor. Özel yetkiler ise henüz kamuoyunda tartýþýlma aþamasýnda.
Ýki pakete bakýnca, CMK 250’deki özel yetkilerle ilgili olasý tasarruflara iliþkin iþaretler bulmak mümkün. Örneðin; Üçüncü Yargý Paketi, (internette yayýnlanan ses/görüntü kaydýnýn haber yapýlmasýna ceza öngörülmesine yönelik tartýþmayý bir yana býrakýrsak) hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol kararý vermesinin önündeki süre sýnýrýný kaldýrýyor. Bu, “daha az tutuklama, daha çok tutuklama dýþý tedbir” için hakimin takdir alanýný geniþletiyor.
Dördüncü Yargý Paketi ise, öncelikle, “AÝHM’de Türkiye aleyhine sonuçlanan davalarý ortadan kaldýrmayý, ülkenin demokrasi ve insan haklarý sicilini olumsuz etkileyen maðduriyetleri önlemeyi” hedefliyor. Türkiye’nin AÝHM’de en çok ceza aldýðý maðduriyetler arasýnda “uzun tutukluluk süresi, kamu görevlilerinin yargýlanmasý önündeki engeller ve eksik soruþturmalar” da var. Paketle de, belli suçlarda kamu görevlilerinin yargýlanmasýnda izin þartý kaldýrýlýyor, tutuklamalara karþý daha etkin bir itiraz mekanizmasý getiriliyor, savunma güçlendiriliyor, savcýyla avukatýn konumu eþitleniyor, kamuoyunun bilgilendirilmesi amacýyla adliyelere basýn sözcüleri oluþturuluyor, yargý mensuplarýnýn terfilerinde yargýlama süresi, kararlarýn AÝHM ve AÝHS kriterlerine uygunluðu dikkate alýnýyor...
Ýki pakete bakýldýðýnda, Türkiye’yi geliþmiþ demokrasiler arasýnda sýnýfta býrakan devleti ve memuru koruyan düzenlemeler yerine demokratik, bireyi, onun hak ve özgürlüklerini koruyan bir hukuk sistemi hedefi var. Özel yetkili savcý ve mahkemeleri düzenleyen CMK 250. Madde tartýþmasýnýn bu günlerde alevlenmesinin arkasýnda da, bu iki paketle ayný süreçte yapýlabileceði beklentisi var. Zira özellikle eleþtirilen gözaltý uygulamalarý ve tutuklamalarýn “özel yetkilerin kullanýmýndan” kaynaklandýðý görüþü hakim. Buna bir de bazý tutuklamalar ve özellikle MÝT Müsteþarý’na yönelik ifade alma giriþimine iktidardan gelen tepkiler de eklendiðinde beklenti tartýþmayý, tartýþma da beklentiyi besliyor.
Ancak bu, dumanýn arkasýnda ateþ olmadýðý anlamýna gelmiyor. Özel yetkilerin özel durumlar için sýnýrlý süreyle verildiði hükümet sözcüleri tarafýndan sýklýkla hatýrlatýlýyordu zaten. Gelinen noktada “özel yetkilerin nasýl kullanýlacaðýna iliþkin düzenlemenin esaslarý, yararlý ve olasý olumsuz etkileri üzerinde kafa yoruluyor” demek mümkün. Konu henüz hükümetin gündeminde deðil ama bakanlarýn gündeminde...
Aslýnda temel kaygýlar, Türkiye’nin demokratikleþmesini, karanlýk yapýlar ve terörle mücadeleyle “eþ zamanlý” yapmak zorunda olmasýndan kaynaklanýyor. Ýki endiþe ortaya çýkýyor: “Türkiye’nin vesayetten, darbeden ve terörden arýnmasýna yönelik davalar için verilen özel yetkiler sivil siyaset üzerinde yeni bir yargý vesayeti oluþturmasýn...” Buna mukabil “Bu kaygýyla yargýnýn özel yetkilerini kýsmak Türkiye’nin hayati davalarýna zarar vermesin”...
Hükümet sözcüleri, düzenlemenin suç ve cezanýn unsurlarýný deðiþtirmeye deðil “usule iliþkin” olacaðýný vurguluyor.
Usule iliþkin önümüzde “daha sonra düzeltilen” bazý örnekler var: 28 Þubat soruþturmasýna kadar, davalarýn içeriðinden çok özel yetkili savcýlarýn gözaltý ve arama uygulamalarý tartýþýldý. Ardýndan MÝT Müsteþarý’na yönelik “ifadeye çaðýrma” yöntemi de, baþsavcýya haber verilmemesi de, ardýndan verilen yakalama kararý da krize neden oldu. Yanlýþ usuller esasýn önüne geçti. Ancak 28 Þubat soruþturmasýnda gözaltýlar sabah 08:00’den önce yapýlmadý, aramalar þüphelilerin nezaretinde gerçekleþtirildi ve eleþtiriler kesildi... MÝT krizinde de Baþbakan “usul”ü yasa deðiþikliðiyle iyice keskinleþtirdi. Konu kapandý (ya da dondu).
Burada, baþsavcýlarý özel yetkili savcýlar üzerinde daha etkin kýlacak ve yetkilerin kullanýmýnda usulleri belirginleþtirecek düzenlemelerin bir yöntem olabileceði belirtiliyor. Özel yetkilerin darbe ve silahlý terör örgütüne yönelik suçlarla sýnýrlandýrýlmasý, diðer örgütlü suçlarýn aðýr ceza mahkemesi kapsamýna alýnmasý da... Buradaki endiþe de, ciddi örgütlü suçlarýn adi suçlar arasýnda kaybolmasý...
Ankara’da ince ayarlara dayalý bir zihin jimnastiði sürüyor.