Ýkiz dünyam

Nicedir aklýmda; ikizlerim, ikiz dünyama onlarýn nezdinde tüm çocuklara bir þeyler yazmak. Biyolojik baðý olsun veya olmasýn hayattaki en büyük sorumluluk, bir insan yetiþtirmek, onu hayata güvenle hazýrlayabilmek...

Algýlamada ve öðrenmede en hýzlý çalýþan beyinler çocuklara ait. Yedi yaþýna kadar kiþilikleriyle ilgili sermayenin yüzde 75 oluþuyor. Kalan yüzde 25 ise 13 yaþýna kadar tamamlanýyor. Beyinleri her an kayýt halinde ki bir teyp gibi. Gördükleri, duyduklarý, okuduklarý, dinledikleri her þeyi kaydediyorlar, zamaný gelince kullanýlmak üzere.

Bu nedenle teybin neyle dolduðu büyük önem arz etmekte. Televizyon karþýsýna veya bilgisayar oyunlarýna vakit geçirmeleri için baþýmýzdan savýp yolladýðýmýz çocuklarý, aslýnda bir esarete teslim ettiðimizi umarým idrak ediyoruzdur...

Benim dünyam ikiz, sizinki kaçýz bilemem ama hepsinin, hepimizin yaþayabileceði ve ihtiyaç duyduðu tek bir dünya var. Bu dünyaya ve geleceðimiz olan çocuklara gereken önem ve ehemmiyeti vermek demek, gelecekle ilgili saðlam temeller atmak demektir.

Bireyin geleceðe en iyi hazýrlanmýþ hali, insan kývamýna gelmiþ hali, muhakeme gücü ve deðer yargýlarýyla doðru orantýlý olarak geliþme gösterir. Peki, ileriki hayatlarýnda çocuklar, doðru muhakeme için hangi deðer yargýlarýna ihtiyaç gösterirler? Ýlme, bilime, inanca, irfana, ahlak ve fazilete...

Ýyi bir insan olmanýn yolu ‘ilim ve irfandan’ geçiyor ise ‘ilme ve bilime’ duyduðumuz saygý tartýþma kabul etmeyecek kadar yürekten. Anayasada bahsedilen temel hak ve özgürlüklerde yer alan ‘din ve vicdan’ hürriyetinin doðru bir þekilde uygulamaya geçmesi demek, ‘irfana’ iliþkin eðitim ve öðretiminde doðru adres bulmasý demek. Bir devletin görevi yetiþecek nesillere inancý, ilmi, bilimi, ahlak kurallarýný ve örfümüzü en doðru ve etkili þekilde eðitmek ve öðretmektir.

T.C. laik bir devlettir. Dolayýsýyla rüþtünü almýþ her birey tercihlerinden ötürü zorlanamaz, nitekim dinde zorlamada olmaz. Lakin bu demek deðil ki “Sen o sabiye gereken eðitimi vermeyeceksin”. Bilakis, vereceksin ki reþit olmuþ bir birey muhakemesini neye göre oluþturacaðýný bilsin. Akýl, mantýk ve vicdanýn süzgecini, oluþan deðer yargýlarýna göre çalýþtýrabilsin. Bu nedenle kanunun doðru uygulama bulabilmesi için Bakanlýkça çýkarýlacak yönetmelik büyük önem arz etmektedir.

Ýlköðretimin 6-14 yaþ grubundaki çocuklarýn eðitim ve öðretimini kapsayacak olmasý, bütün vatandaþlar için zorunlu olmasý 4 + 4 + 4 eðitim sistemi ile ilgili olumlu adýmlar. Ama bundan daha da önemli olan verilecek eðitim ve öðretimin muhteviyatýdýr. Eðer bu çocuklar bizlere emanet ise bun un neticesinde ülkemizin yarýnlara açýlan pencereleri olacak iseler, onlarý iyi bir insan olarak yetiþtirmek de boynumuzun borcu olmalýdýr. 

Ülkemizin çaðdaþ medeniyetler seviyesine ulaþmasý çocuklarýmýza, ‘insana’ yatýrým yapmadan gerçekleþemez. Âmâ bunu yaparken de Hz. Muhammed (SAV) ‘Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaþtýrýn zorlaþtýrmayýn’ dediðini de unutmamalýyýz. Düþüncelerim böyle, geriye kalan ise umutlar...

Erzurumlu Ýbrahim Hakký’nýn dediði gibi; ‘Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler’...