Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

Ýktidar nefreti endeksi

Gazetecilik, imtiyazlý, sýnýrlarý geniþ ve hatta kendi sýnýrýný kendisi çizecek kadar avantaj sahibi bir meslektir. Toplumsal ve siyasi geliþmeleri tanýmlama, onaylama ve yansýtma gibi bir güç ve sorumluluða sahiptir. Yani, kendi bakýþ açýsýndan “iyi”yi, “doðru”yu belirleyebilir ve toplum da bu bakýþ açýsýný yine kendi bakýþ açýsýna göre benimser veya benimsemez. 

Kanunlar, gazetecilik mesleðine karþý bazý düzenlemeler içerir ama uygulamada hiçbirisi bu mesleðin temel fonksiyonlarýný kýsýtlama gücüne sahip deðildir. Güvenilirliðinin gerilediði durumlarda bile gazetecilik büyük bir etki gücünün mesleðidir.

Ahlaki sorumluluk, demokratik bilinç ve hukuk duygusu ise bu mesleðin adý konulmuþ/konulmamýþ ilkeleridir. Bütün meslek insanlarý ve kurumlarý bu ilkelere baðlýdýr. Hiçbir siyasi aidiyet, ideolojik tercih veya etnik/dinsel baðlýlýk bu ilkelerin çiðnenmesini meþru kýlmaz. Çiðnenirse de yapýlan iþe gazetecilik denmez.

Gazetecilik imtiyazý

Ne var ki gazetecilik öyle bir meslek ki bütün ilkeler çiðnense bile yine de bu mesleði icra edenler yaptýklarýna “gazetecilik” diyebilir, imtiyaz kullanmaya ve dokunulmazlýktan istifade etmeye devam edebilirler.

Bugün Türkiye’de birçok gazete, televizyon ve internet sitesi var ki hangi kritere vurulursa vurulsun yaptýklarý iþe gazetecilik denilemez. Ama bu sýfatý kullanýyorlar... Mesleki açýdan yüz kýzartýcý örnekler sergileyenler bile kullanýyor.

Mesela... Bir milyona yakýn insanýn telefonlarýnýn usulsüz veya usulüne uydurularak dinlendiði bir ülkede gazeteci, bu gerçeði görmezden gelerek haber ve yorum yapamaz. Bu olguya açýk, kesin ve ýsrarlý bir tepki göstermeden mesleðe devam edilemez. Tepki bir yana bu olguyu ýskalayan gazetecilerden bazýlarý bizzat telefon dinleme maðduruyken ses çýkarmadan meslek icrasýna devam etmektedirler.

Çünkü, telefonu dinleyen yapý; yani paralel yapý o gazetecilerin ölesiye nefret ettikleri iktidara karþý savaþ vermektedir. Nefret, demokrasiden, hukuktan ve meslek ahlakýndan daha baskýndýr. Kendi telefonlarý dinlenmiþ olsa da, kendi özel hayatlarýna girilmiþ olsa da bunu görmezden gelebilecek kadar güçlüdür.

Böyle olduðu için hukuk dýþý elde edilmiþ telefon konuþmalarýný satýr satýr yayýnlayan ve hala gazetecilik sýfatýný kullanmaya devam eden yazarlar bile olmuþtur.

Buna gazetecilik denemez. Bu gazetecilik mesleðinin ahlaksýzca suistimalidir.

Çözüm sorumluluðu

Ayrýca, Kürt meselesinde çözüm bahsini yazýp yorumlayan birçok gazete, televizyon ve yazar vardýr ki bulunduklarý pozisyon yine meslek ahlaký açýsýndan fevkalade sorunludur.

“Ýktidara yarayacaksa varsýn çözüm olmasýn” noktasýnda bulunmaktadýrlar. Kürtlere, “Hükümet sizi kandýrýyor” akýllarý veren ve son günlerde yaþanan PKK vahþetine bile bahane uydurmaya çalýþan bir gruptan söz ediyoruz. Tamamýnýn “gazetecilik” sýfatýný haksýz yere taþýdýklarýný kaydedelim.

Kanlý bir sorunu çözmeye çalýþan bir demokraside, o sorunun çözümünü imkansýzlaþtýrmak için bütün imkanlarý kullanan kiþilerin yapmakta olduðu þeyin sadece mesleki deðil ahlaki ve insaný meþruiyeti de yoktur. Tarihsel bilgiyi çarpýtmak, yaþanmakta olan sürecin objektif analizini yok saymak ve en önemlisi de olguyu tamamen tersine çevirmek, gezetecilik deðildir.

Evet, bu meslek imtiyazlý ve doðal meþruiyete sahip bir meslektir. Doðal bir güvenlik alanýna haizdir. Demokrasinin varlýðýnýn en önemli garantisidir.

Yorumlardaki nefret payý

Bununla birlikte, bu mesleði meslek etiðiyle yapanlarýn da topluma ve demokrasiye karþý sorumluluklarý vardýr.

Artýk, yapýlan yorumlarý, yayýnlanan haberleri bir meslek ölçüsüne vurarak deðerlendirmek gerekiyor. Yoksa, ahlaki kaygýsýný tamamen yitirmiþ ve meslek adamý sýfatý kullanan kiþiler yüzünden gazeteciliðin zaten azalmýþ itibarý tamamen yok olacak. Yorum ve tavýrlarý “AK Parti ve Erdoðan nefreti endeksi” üzerinden ölçmek ve deðerlendirmek gerekiyor. Bu nefret payý düþülmeden analiz ve yorumlarýn gerçekliðini ölçmek mümkün görünmüyor.

Sýnýrsýz bir iktidar nefretiyle yazýp çizerek toplumun geleceðine darbe indirmeyi umursamayanlar, hukuk sistemi ve demokrasi adýna kaygý verici bir geleceði de temsil ediyorlar.

Özellikle çözüm sürecinin geleceði adýna...