İktidarın sosyal konut projesi muhalefetin dünyasını başına yıktı

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, DP, Deva, Gelecek ile gizli ortak HDP sadece ortak Cumhurbaşkanı adayı bulamadıkları için bunalmış değiller.

Evet kendi siyasi çevrelerinden aday gösterebilecekleri bir isim bulamadılar.

Buldukları isimler masada mertçe değil ama tenhada desise ile hırpalandı.

Kılıçdaroğlu çıkıp "ben adayım arkadaş" diyemediği için sözcüleri ürkek denemelerle kamuoyuna "Kılıçdaroğlu adayımız" dedi.

Ama Akşener zinhar kabul etmedi.

Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanlarında sırayla keramet buldu. Lakin onun gördüğünü başka gören olmadı. Elinin değdiği bir daha iflah olmadı.

Bay Kemal pes etmedi, Akşener vazgeçmedi.

Uzlaşamadılar gitti.

Zaten onlar uzlaşsa da belli ki seçmen itibar etmeyecek.

6+1 ortakla yol yürünmeyeceği 6 ayda anlaşıldı.

Moral motivasyon iki günde çöktü.

İstikamet, çoklu adaya mahkumiyet.

Hükümet peş peşe aldığı tedbirlerle, asgari ücret başta olmak üzere maaşlara yaptığı zamlarla hayat pahalılığı bitmediyse de kırıldı.

Ama esasen Erdoğan'ın açıkladığı "ilk evim, ilk iş yerim" projesi ittifakın da böğrüne saplandı.

Daha önce rast gele ileri sürdükleri tezler iddialar hedefe varamadan kendilerine geri döndü.

Birkaç kalemde hakikat ortaya çıkıverdi çünkü.

"Halk bu iktidara güvenmiyor" diyorlardı.

Oysa halkın iktidara da projelerine de itimadı tamdı.

Hem de öyle tam ki sosyal konut için başvurular 4 günde 4 milyona yaklaştı.

Hükümet vatandaşa ucuz emlak temin etmek için her evin en az yüzde 40'ı karşılıyor.

Araziler çetelere veriliyor diyorlardı, görüldü ki araziler dar gelirliye veriliyor.

"Her yer beton oldu", "bunlar mücahitti, nasıl müteahhit oldu" diyorlardı.

Ama devlet, vatandaşının ihtiyacını karşılamak zorundaydı.

İşte o noktadan sonra Kılıçdaroğlu'nun eli ayağına dolaştı.

Bir iddiası ötekini tutmadı.

Muhalefetin hayali daha başlamadan pörsüdü.

TİMSAH PELOSİ'NİN GÖZYAŞLARI

Amerikan müesses nizamının temsilcisi ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi en son Erivan'da boy gösterdi. Anıttaki uzun sahnesini gördünüz mü?

Kameraların kendisine dönük olduğunu bildiği halde, abartılı bir oyunculukla, uzun ve tatsız repliği tekrar eder gibi ağlıyor, hatta perişan oluyor gibi yaptı Nancy Pelosi.

Rusya'yı kışkırtıp tuzağa düşürmek için Ukrayna'yı üslerle donatan Amerika Birleşik Devletleri ağustos başında aynı şeyi uzak Asya'da denedi.

Çin-Tayvan geliminin yükseldiği bir zamanda Çin'in sabrı taşsın diye gittiği Tayvan'da "sizi destekliyoruz, arkanızdayız" dedi.

Bir ay sonra gittiği Ermenistan'da da, Erivan'ın sırtını sıvazladı, Azerbaycan'ı suçladı.

İşgalci ve saldırgan tarafın Ermenistan olduğunu bilmiyor gibi "Azerbaycan'ın Ermenistan sınırına yaşa dışı saldırılar yaptığını ve bunu kınadıklarını" söyledi.

Ermenistan ile eş zamanlı olarak harekete geçirdikleri diğer ülke ise komşumuz Yunanistan.

Dedeağaç'ta askeri üs kuran, Adaları ve Atina'yı silahlandıran ABD aynı zamanda Kıbrıs Rum Kesimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı.

Şu an dört tarafımızda yüksek gerilim var.

Güneyimizde Irak fiilen parçalı ve karışık.

Suriye bölük pörçük, terör yatağına dönmüş.

Kuzeyimizde ise dünyayı aç ve açıkta bırakan bir Rusya-Ukrayna savaşı var.

Doğumuzda Ermenistan cephesi, batımızda Yunanistan cephesi açmak için çaba içinde.

Ama şimdilik ne sonuç var ne de olacak.