İktidarsızlık krizi yaşayan medyatörler..!

CHP yapımı Eski Türkiye’nin tükenmeye yüz tutmuş neslinden Mirgün Cabas.

Donla başbakan karşılamaya alışkın, imtiyaz bağımlısı medyatör gibi, onu da bir sıkıntıdır sarmış kıvranıp duruyor.

Sadece milletin imtiyazlı olduğu milli iktidara, bir dönem daha tahammülleri kalmamış anlaşılan.

On iki sene, belki uzun bir süre değil ama bir bağımlı için bitip tükenmez çileli bir ömür demektir.

Bütün kumpaslara rağmen, bir türlü deviremedikleri milli iktidar sapa sağlam ayakta, gücünü arttırarak dururken, imtiyazlanamamak varlık yokluk meselesi gibidir, bu modeller için.

Geceleri uykuları kaçmadan yastığa nasıl rahat baş koysun, Doğan medya grubu ve onun çapulcu çocuğu Mirgün.

Bağımlının, maddesiz kalınca girdiği kriz gibi, devlet bağımlısı bu grubun, imtiyazları kesilince yaşadığı krizlerin dışavurumuydu Mirgün’ün ki.

En üst patron katından bodruma kadar sarkan umutsuzluk havası, görkemli medya plazayı sarmış. Cıvataları gevşemiş bir boynun üzerinde taşıdığı, rengi bezi atmış sarı kelledeki gözler fal taşı gibi açılmış spiker Mirgün’ün.

Anlaşıldığı kadarıyla genç yaşına rağmen yaşadığı iktidarsızlık çenesine vurmuş.

Milletin şehidi savcımızın başına kalleşlikle dayanan, paçavralı, silahlı fotoğrafı sürmanşet vermekten çekinmeyen, tahrikleriyle kızıştırdıkları sokaklarda ölen çocukların suiistimalcileri...

Milletin başına silah dayar gibi yayınlarıyla maruf medya grubu ve elemanı bu seferde milletin adamlığına soyunmuş Savcı Sayan üzerinden milli iktidara zarar verebilir miyim derdinde.

Amerikan vatandaşı olabilsin diye ABD’de çocuk doğurtan ulusçu (!) Mirgün, aklı sıra televizyonda Sayan üzerinden Anadolu çocuklarını nasıl hırpalarım’ı programlamış.

2015 Haziran milletvekili seçimleri dolayısı ile aday listeleri açıklandığında Anadolu çocuğu eski bir CHP’linin, Mirgün’ün doğum yeri İzmir 2.bölgeden Ak Parti milletvekili adayı olduğunu öğrenmesi Doğan grubunun terör örgütü sevici ekran yüzünü bir hayli kızdırmış.

Ama hesap tutmadı, rezil kepaze oldu, sokmak istediği yere kendi girdi, ait olduğu yerlerde süründü.

Amerikalı mason hocanın manevi desteğiyle kurulan kumpasla tezgâhlanan, porno kasetli komplo ile genel başkan değiştirilen bir partide daha fazla duramayacağına kanaat getirip istikametini düzeltme erdemi gösteren birisinin, erdemsizler tarafından hedef seçilmesini çok iyi anlıyoruz.

Terör devleti İzrail’in uyguladığı katliamlara karşı, bizzat İstanbul İzrail başkonsolosluğu önünde ve farklı mekânlarda tertip edilen geceli gündüzlü protesto eylemlerindeki Sayan’ın milli duruşunun, İzrail sever medyatörleri rahatsız etmesini de gayet iyi anlıyoruz.

Tek tipçi, vesayetçi, batıcı,  insanları bir kalıba sıkıştırmaya çalışan, faşist,  ulusalcı medyatör bir kafa şayet Sayan’ı makbul görseydi, bizim için esas o dikkat çekici olurdu.

Yalnızca ülkesinin değil, dünyanın huzur bulabilmesi için bütün insanlığın saadetine gayret gösteren bir hareketin içinde bulunmak her kişinin değil er kişinin halidir.

Ve bu erlerin bir araya gelerek oluşturdukları merhamet ordusu, milletiyle birlikte aydınlık yarınlara coşkuyla koşarlar.

Heyecanı; devletiyle, milletiyle örtüşmeyenlerin iktidarsızlıkları sürekli olmaya devam edecektir.

Çukura kadar....