Ortalýk toz duman. Kobani, Suriye sýnýrýndaki geliþmeler gündemin diðer maddelerini geri plana atýyor. Ama þimdi bir mevzuyu konuþmazsak belki aylarca sýra gelmeyecek. Konu paralel yapýnýn, Ýlerleme Raporu üzerindeki mühendislik çalýþmasý. Önce tane tane Ýlerleme Raporu nedir, onu ele alalým.
Avrupa Birliði Komisyonu, Türkiye ile ilgili her yýl “Ýlerleme Raporu” adý altýnda bir durum tespiti raporu yayýnlýyor. 1997’den bu yana yayýnlanan bu raporlar, Türkiye’nin AB yolunda attýðý adýmlarý derliyor. Ama genelde subjektif kaynaklara binaen, objektif olmaktan uzak metinler ortaya çýkýyor. Bu yýl açýklanan bu 17. Raporun verdiði ilk hissiyat da derin bir býkkýnlýk duygusu. Zira, AB’nin Türkiye dýþýnda baþka bir ülke için bu kadar çok sayýda rapor yayýnlamadýðýnýn altýný çizelim. Çünkü Türkiye kadar üyeliði geciktirilen baþka bir ülke yok.
24 TV Akþam Haberleri’nde raporun yayýnlandýðý Çarþamba günü önce Avrupa Birliði Bakaný Volkan Bozkýr’ý, Perþembe günü de AB Komisyonu Türkiye temsilcisi büyükelçi Stefano Manservisi’yi konuk ettim.
Volkan Bozkýr, daha önceki yýllara göre daha fazla heyecan yaratan raporu genel olarak olumlu buluyor. Ancak raporun bazý bölümlerine paralel yapýnýn etki etmeye çalýþtýðýný anlattý.
Perþembe günü bu konuyu canlý yayýn konuðum olan AB temsilcisi diplomata sordum. Türkiye’nin iç iþi olduðunu söyleyerek, paralel yapý tartýþmasýna girmek istemedi. Bilumum konu baþlýklarýný alt alta sýralayarak Türkiye’nin içiþlerine karýþan Avrupa Birliði, konu paralel yapýya gelince yorum yapmak istemiyordu. Bu paradoksu, Manservisi’nin dikkatine getirdim.
Besbelli raporun hazýrlanýþ sürecinde, paralel yapýnýn Brüksel’deki temsilcileri boþ durmamýþtý. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye dosyasýna eli deðen herkesi yakýn markaja almýþlardý. Raporun taslak hali, anlaþýldýðý kadarýyla, son halinden daha sert ifadelerle yüklüydü. Ancak AB Bakaný’nýn birebir ve yazýlý olarak sunduðu bilgilerle önemli ölçüde deðiþti rapor. Bütün çabalara karþýn paralel yapýnýn etkisi de rapora sindi son tahlilde. Durum budur.
Gençlik ve dünyayý deðiþtirmek
Ýslam Konferansý Gençlik Forumu iki gündür Ýstanbul’da tartýþmalar düzenliyor. Bu satýrlarý okuduðunuz 11 Ekim Cumartesi günü de kapanýþ panelinde “Müslüman Gençlik Dünyayý Deðiþtirebilir mi?” sorusuna cevap aranacak. Avrupa Konseyi temsilcisi Jean Christophe Bas, Prof. Mahmut Erol Kýlýç ve Gençlik ve Spor Bakaný Akif Çaðatay Kýlýç’ýn konuþmacý olduðu panelde moderatörlük yapacaðým. Heyecan verici ve ilginç bir tartýþma. Notlarý önümüzdeki hafta sizlerle paylaþacaðým. Ayný soruyu sizlere de sormak istiyorum. Cevaplarý önümüzdeki yazýmda paylaþmak üzere. Evet, gençlik dünyayý deðiþtirebilir mi?