Gazetecilik/habercilik her gün geliþen, deðiþen ve deðiþimlere ayak uyduran bir meslek. Hem teknolojik olarak hem de toplumsal ihtiyaçlar paralelinde sürekli kendini güncellemesi gerekir. Aksi taktirde toplumun ihtiyaçlarýný karþýlamasý ya da etkili olmasý zor.
Burada iletiþim fakültelerine çok büyük sorumluluk düþüyor. Haberci adayýný “ÇAÐDAÞ” yetiþtirmek...
Ancak üzülerek belirtmeliyim ki iletiþim fakülteleri bu beklentiden çok uzak.
Haber yazma teknikleri diyebir ders var. Dillere destan!
Hala edilgen bir dil. “belirtildi”, “kaydedildi” veya “ifade ediliyor” gibi son derece steril ve soðuk bir üslup.
Mesleki öngörüden uzak bir akademik yapý…
Sahayý bilmeyen hocalarýn kürsüde ahkam kesmesi…
Israrla uygulamadan çok TEORÝnin dayatýlmasý öðrencilere…
Günümüz haberciliðinin gerektirdiði ekipman, yazýlým ve otomasyon programlarý bile çocuklara öðretilmiyor.
Türkiye’de bir habercilik ekolü yoksa bunun da nedeni bence akademi. Neden onlarca haber kanalýnýn olduðu bir ülkenin bir habercilik ekolü olmasýn?
Ýletiþim fakültelerinde öðretilenlerin çoðunun sahada karþýlýðý yok.
Ve en önemlisi kimse kusura bakmasýn: VÝZYONER akademisyen parmakla sayýlacak kadar az.
Böyle olunca iletiþim fakültesinden mezun bir haberci adayýný 6 aydan önce sahaya gönderemiyorsun. Ona önce fakültede öðrendiklerinin çoðunun YANLIÞ ya da iþlevsiz olduðunu göstermeye çalýþýyorsun. Yani bir nevi haberci adayýný önce RESETliyorsun sonra FORMATlýyorsun.
Amerika ve Avrupa’da gazetecilik okullarý neredeyse tamamen uygulamaya dayalý bir eðitim programý uyguluyor. Mesleðin gerektirdiði etik kurallarýn dýþýnda teori neredeyse yoktur. Ve bir öðrenci mezun olduðunda sahaya sürülmeye hazýrdýr. Beðenilir ya da beðenilmez ama size yayýnlayabileceðiniz iþi mutlaka getirir. Sonrasý mesleðin olmazsa olmazý beceri ve tecrübedir.
Yani sözün özü ABD ve Avrupa’da gazetecilik eðitimi almýþ bir kiþi Türkiye’de rahatlýkla en prestijli medya kuruluþunda kendine iþ bulabilir ama bizim mezunlarýmýz býrakýn büyük medya kuruluþlarýný oradaki lokal bir televizyon veya gazetenin kapýsýndan bile giremez.