AK Parti’nin yeni anayasa sürecini ‘kendi içinde’ baþlattýðýný Baþbakan Ahmet Davutoðlu açýklamýþtý.
Takvim baþladý, muhtemel ilerleyiþi de þöyle olacak:
- Anayasa hukukçularýndan oluþan ‘akademik kurul’ hafta içinde çalýþtý. Bu hafta sonu da ‘siyasi kurul’ çalýþacak.
- Önümüzdeki hafta iki kurul ortak çalýþacak ve ‘siyasi vizyonu’ netleþtirecek.
- Hafta bitmeden yeni anayasanýn yazýmýna baþlanacak. Yazýmýn bir ay kadar sürmesi bekleniyor.
- Nisan sonu-Mayýs baþý ortaya çýkacak metin parti içinde tartýþýlacak.
- Takvim planlandýðý gibi ilerlerse Haziran içinde Türkiye kamuoyu AK Parti’nin anayasa önerisiyle tanýþabilir.
- TBMM de tatile gireceði için AK Parti’nin anayasa metnini yaz boyunca kamuoyunda tartýþýlmasý için erken açýklamasý yüksek ihtimal.
- Bu durumda 1 Ekim’de TBMM açýldýðýnda Anayasa Komisyonu kurulacak ve kamuoyundaki tartýþma asýl siyasi zeminine taþýnmýþ olacak.
Bir baþka ihtimal de AK Parti’nin yeni anayasa metnini doðrudan yeni döneme býrakmasý.
Zamanlama tercihi tamamen Mayýs-Haziran aylarýnýn siyasi ortamýna baðlý olacak.
***
Ýçerik konusunda da üzerinde uzlaþýlmýþ, son þekli verilmiþ bir anayasa maddesi yok.
Herþey masada...
Deðiþtirilmesi teklif dahi edilemez 4 madde dahil...
Oradan baþlayalým.
Metin yazýlýrken cevap aranan sorular þöyle:
- Yeni anayasa kaç madde olacak, metin uzunluðu ne kadar olacak? Kýsa öz bir anayasa metni mi, yoksa ayrýntýlý maddeler mi yazmalýyýz?
- Anayasa’nýn ‘Baþlangýç’ kýsmýný kaldýralým mý, yeniden yazarak koruyalým mý? Koruyalým dersek ‘anayasa metni’ne dahil mi sayýlsýn, yoksa sadece referans mý verilsin?
- Ýlk 4 maddenin içeriði korunsun mu, deðiþsin mi? ‘Deðiþtirilmesi teklif dahi edilemez’ þartýný koruyalým mý, yoksa deðiþtirilebilir halde mi býrakalým?
Bir not; Baþlangýç, ilk 4 madde ve varsa deðiþtirilmesi gerekmeyen diðer maddelerin tamamý ‘yeniden yazýlacak’... Zira anayasa metninin ‘berbat’ olduðuna kimsenin itirazý yok!)
Devam edelim;
- Vatandaþlýk tarifi, etnisite, din, mezhep iliþkisi nasýl kurulacak; isim zikredilmeli mi yoksa kapsayýcý genel ifadelerle mi yazýlmalý?
- Yasama, yürütme, yargý iliþkisi nasýl kurulmalý?
- ‘Yüksek yargý’ olarak bilinen kurumlar bugünkü gibi parçalý mý kalsýn, yoksa tek bir temyiz mercii mi oluþturulsun?
- Yasamanýn yürütmeyi denetim sistemi nasýl olmalý?
- Yüksek bürokrasideki atamalarda Baþkan’a ve TBMM’ye verilecek yetkiler nasýl belirlenmeli?
- Temel haklar bölümü nasýl yazýlmalý; evrensel metinlere atýfta bulunularak, o metinler anayasal metin olarak kabul edilerek kýsa mý tutulmalý; yoksa ayrýntýlý olarak sýralanmalý mý?
- Yeni anayasanýn kamu iletiþimi nasýl planlanacak, kimler nasýl yürütecek?
Maddelerdeki ‘baþkanlýk’ ifadesinden de anlaþýlacaðý üzere AK Parti ‘partili cumhurbaþkaný’ ve ‘parlamenter sistemin güçlendirmesi’ tartýþmalarýný geride býraktý. Yeni anayasa net olarak ‘baþkanlýk sistemi’ esas alýnarak yazýlacak.
Metin tamamlandýðýnda, tamamlayýcý unsurlar olarak seçim ve siyasi partiler yasalarý gibi düzenlemeler üzerinde çalýþýlacak.
Bütün bu baþlýklardan ‘daha ileri demokrasi’ye geçiþi saðlayacak metinler çýkmasýný bekliyoruz.
Zira Baþbakan Davutoðlu ‘içeriðine girmeyeyim’ dese de bakýþ açýsýný anlatan bir maddeye atýfta bulunmuþtu;
1982 Anayasasý’nýn ‘Egemenlik’ baþlýklý 6. Maddesi’ne göre, “Egemenlik, kayýtsýz þartsýz Milletindir. Türk Milleti, egemenliðini, Anayasanýn koyduðu esaslara göre, yetkili organlarý eliyle kullanýr.”
Davutoðlu, “milletin, egemenliðini ‘seçtiði vekilleri eliyle’ kullanacaðýný” söyledi.
Bu önemli bir ölçü.
Ve ‘vesayetçi’ zihniyetin artýk tarihe gömüldüðünün kanýtý.