Ýlk yarýda vurdu, ikinci yarý durdu

Fenerbahçe daha önceki maçlarýnda, içinde bulunduðu kritik durumun tam bilincinde deðilmiþ gibi; kendini zorlamadan oynuyordu. Ama Bursa karþýsýna, maçýn baþlama düdüðü ile birlikte; bu sezon hiç alýþmadýðýmýz þekilde kararlý/inatçý/inançlý çýktý. Makus talihine bir dur demenin zamanýnýn geldiðini özümsemiþ, kararlý bir duruþ sergiledi. Topyekun maçýn içindeydi. 

Bunun ödülünü de, fazla gecikmeden; Soldado’nun yarým röveþatasýyla aldýlar. Gol estetik, sürpriz ve rakipte yýkýcý etki yaratan bir þok dalgasýydý. F.Bahçe iyi oynuyordu.

Ama bu gole yakýn dakikalarda, Mehmet Ekici’nin topu rakipten sökmek adýna gösterdiði uzun soluklu çaba ve beceri; F.Bahçe’nin ne denli kararlý ve hýrslý olduðunun ön iþaretiydi. Bu takýmý bu sezor hiç böyle görmemiþtik.

***

Bursa, topa daha çok sahip olarak ve daha çok kullanarak; etkili olmaya çalýþýyordu. Çok sýk paslaþtýlar. Evet, paslaþmak güzel bir þeydir. Fakat herþey deðildir... Bir ara Bursa, bulunduðu noktadan 2 metre bile ileriye gidemeden; tam 5 dakika kendi arasýnda paslaþýp durdu. F.Bahçe’nin akýllý presi, Bursa’yý absorbe etmiþti. 

Zaten ilk yarý boyunca; Aytaç’ýn uygun pozisyonda, topu gökyüzüne þutladýðý an dýþýnda, Bursa’nýn etkili  olduðu baþka da fýrsat yoktu. Maçýn patronu, F.Bahçe’ydi.

***

Ama ikinci yarý, Bursa’nýn oyuna üstünlük kurma çabalarýný getirdi. Yeþil-beyazlýlar, diþini göstermeye baþlamýþtý. F.Bahçe’nin sarsýldýðý anlar oldu. Hatta neredeyse, geriye düþecek durumlara bile ramak kaldý. 

Genel gerçek þu ki; kabuk, þekil ve taraf deðiþtiren maç, ikinci yarý Bursa’nýn kontrolundaydý. F.Bahçe geri vitesteydi.