Ekrem İmamoğlu'nun Rize, Trabzon gezisi sonrasında acayip bir şey oldu.
Hiç beklenmedik, umulmadık şekilde bir İmamoğlu aleyhtarlığı başladı.
Kimler başlattı? Klasik CHP'liler... Laikçi kesimin önde gidenleri...
Eleştiriden bahsetmiyoruz. İmamoğlu'nu linç ediyorlar.
İki aşamalı bir linç operasyonu var.
İlk aşamada başta Nagehan Alçı, İmamoğlu'nun otobüsüne binenler bahane edilerek başlatılan saldırı.
İkinci aşamada, İmamoğlu'nun "vız gelir tırıs gider" ve "akıllı olun" lafları... ("Akıllı olun" diyenler, kendini herkesten çok akıllı zannedenlerdir. Bunu tehdit olarak kullananlar da genellikle mafya babalarıdır...)
Ekrem İmamoğlu'ndan umudunu kesenler kaça ayrılıyor?
1. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını isteyenler. Bunlar İmamoğlu'nun, adaylık için ayak diretmesinden rahatsızlık duyanlar. Kılıçdaroğlu'nun tekerine taş konulmasını istemeyenler.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun kastederek "Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin" demesine rağmen İBB Başkanı yine de Trabzon ve Rize'ye gitti. Bir de alay edercesine "memleketime bayramlaşmaya geldim" dedi.
Bunu kim yutar? Bayramlaşmaya ailenle gidersin. Bir otobüs gazeteci doldurup ilçe ilçe meydan mitingi mi yaparsın?
2. Kendini İmamoğlu'na adayan fakat kimler kimler nemalanırken yüzlerine bakılmayan gazeteciler, sanatçılar... Bunlar da birden İmamoğlu'nun kaç kıratlık olduğunu görüverdiler.
3. Kendini kanaat önderi falan zanneden, fikirlerine itibar edilmesini bekleyen fakat İmamoğlu'nun iplemediği çokbilmişler...
Sen misin bunları kaale almayan, sen misin bunlara sormadan Nagehen Alçı'yı ve Ertuğrul Özkök'ü otobüse bindiren... Gel bakalım şöyle...
4. Sanki bugüne kadar hep en doğruyu yapmış, sütten çıkmış ak kaşık gibi dolanan, ama İmamoğlu gibi birine destek verdiği için yanıldığı görülen kibir abideleri... Bunlar hemen özür dilediler. "yanılttık sizi, bana hiç yakışmadı" diyenler. "Ben bu otobüsten inerim arkadaş" diyen tarafsızlık tacirleri... "Size desteklerimiz haram olsun!" afra tafrası yapan "ham çökelek"ler...
5. İBB Sözcüsü Murat Ongun'a gıcık olan, ne zamandır fırsat kollayanlar. Ongun, "Topu topu 200-300 kişinin kendi aralarındaki yorumlar" deyince şirazesi kayanlar...
6. İmamoğlu'nun "vız gelir tırıs gider" sözündeki kibirden dolayı- hiç kıyamam- çok alınanlar... "Hani her şey çok güzel olacaktı, bu kabadayılık neyin nesi böyle" diye köpürenler.
En çok da İmamoğlu'nun, "akıllı olun" diyerek parmak sallamasına bozulanlar... "Akıllı olun, mafya babalarının tehdit jargonudur" demeyi de ihmal etmeyenler. Hızlarını alamayıp, "zaten Bizans'ta ve CHP'de oyun çoktur" hatırlatması yapanlar...
İmamoğlu'ndan umudunu kesenlere birkaç ilave daha yapılabilir.
Uzatmaya gerek yok.
Hepsi için biz söyleyeceğimizi söyleyelim.
İmamoğlu'nun İstanbul'u yönetecek ehliyet ve çapta olup olmadığı bir kenara.
Mesele, yıllardır muhalefette kalan CHP'de kaht-ı rical yaşanmasıdır. (Bu deyim; "devlet yönetiminde liyakat, tecrübe isteyen alanlarda yetişmiş insan kıtlığı' anlamında kullanılır. Yani devlet adamı kıtlığı demektir.)
Demokrasiye müdahale dönemleri dışında iktidar yüzü görmeyince CHP'de devlet tecrübesi, ancak Kılıçdaroğlu gibi SSK Genel Müdürlüğünde öğrenilebilir. O kadar...
Sırf AK Parti adayı seçilmesin diye parlatılan İmamoğlu'nun makyajı/yaldızları öylesine hızlı döküldü ki şimdi şaşırmış gibi yapıyorlar. İmamoğlu'na "2. Atatürk" payesi verecek kadar nevri dönmüş olanlar elbette samimi değillerdi.
Her şeyin güzel olacağına kendilerini inandırmak istediler. Ve her şey berbat oldu...