IMF kafasýyla Türkiye’yi yönetmeye aday olanlar!

“Hala kaldý mý” diyeceksiniz! 

Kemal Derviþ ile birlikte “sonuncusu da” gitti sanýyorsanýz, yanýlýyorsunuz! “Ýyi olan her þey Batý’dan” gelir sömürge kafasý maalesef hala az da olsa bazý noktalarda mevcut… ZÝHÝN KODLARI BOZUK OLANLAR! 

Aslýnda bu “her yere sýzmýþ-kalmýþlarýn” tek hedefi var; Türkiye’yi yeniden IMF ile masaya oturtmak! 

Bu noktada sizlere Cemil Ertem’in dün çýkan yazýsýndan bir bölüm paylaþmak istiyorum; “…Þimdiki IMF’ciler… Þimdi gelelim bugüne, IMF heyeti, geçen hafta, temaslarýnýn sonucu olan raporu yayýmladý. Rapor, Türkiye’nin 2017 yýlý büyümesinin çok güçlü olduðunu kabul ederek baþlýyor. Bu büyümenin potansiyelin çok üzerinde, yüzde 7’nin üzerinde olacaðý belirtiliyor. (Niye potansiyelin üzerinde!??) Faiz artýþý olmadan enflasyonun düþmeyeceðini, para politikasýnda -daha da- sýkýlaþtýrmaya gidilmesi gerektiði ve bunu maliye politikasýnýn takip etmesi zorunluluðu IMF raporunda defalarca altý çizilen hususlar. IMF, Türkiye’nin, orta vadeli program hedefini aþan bir büyüme gerçekleþmesini potansiyel dýþý görüyor ve bunun düþürülmesini tavsiye ediyor. Bu baðlamda Kredi Garanti Fonu (KGF) uygulamasýnýn bir müddet seçili alanlara uygulandýktan sonra sonlandýrýlmasýný istiyor ve bu yöndeki adýmlarý memnuniyetle karþýlýyor. (Bize göre, seçili alanlara KGF uygulamasý, KGF’nin özüne aykýrý ve KGF’yi zaman içerisinde uygulanamaz hale getiren bir seçenek. Bunu savunanlarýn IMF gibi, büyümeyi düþürmekten baþka amaçlarýnýn olmadýðýný biliyoruz)... Tabii “faiz dýþý fazla” ne kadar yüksek olursa o kadar iyi olur, faizler ne kadar yüksek olursa o kadar iyi olur, iþgücü piyasalarýndaki reformlarýn genel refahý ve üretimi artýracak yönde deðil de, genel talebi önleyecek yönde olmasý iyi olur, öðütleri de satýr aralarýna sýkýþmýyor, açýktan sýrýtýyor. Bu IMF raporu bize þunu anlatýyor; hâlâ bu ülkede, bu IMF dinozorlarýný dinleyen, onlardan aldýðý teþekkürü baþarý sayan, ‘Bakýn biz zaten öyle yapýyoruz’ diye kendini anlatan, bunlarýn söylediklerini iflas etmiþ iktisat teorilerinden kaynaklandýðýný bilmeyen, uluslararasý bankalardan öðrendiklerini bu ülkede satmaya çalýþan biçareler var. Ben onlara þunu söyleyeyim: Bu IMF heyetinin söyledikleri, eðer FETÖ 15 Temmuz 2016’da darbeyi yapsaydý, aynen iktisat politikasý olarak bu ülkede uygulanacak politikaydý. Ýsterseniz, neyi savunduðunuzu son bir kere oturup düþünün...

Tam 1947 yýlýndan beri bu saçmalýklarý ekonomi politikasý diye savunanlara söyleyeceðimiz tek bir cümle var: Bu ülke sahipsiz deðil! Siyaseten bunu sýnayanlarýn hali ortada; iktisaden de kimse sýnamasýn bence”...

Sevgili dostlar, durum yazýda da net olarak ortaya konduðu gibi çok açýk ve net; Baðýmsýz Türkiye’nin asýl baðýmsýzlýðý ekonomiden geliyor ve bu yolu kesmek isteyen “yerleþtirilmiþlerin” son günlerde biti kanlandý! BU ADAMLARI TEK TEK DEÞÝFRE EDECEÐÝM, LÜTFEN SÝZLER DE KATILIN!