Son 6 ayda özellikle İMKB ve diğer dinamikleri sorguladığım yazılarımda “aşırı kötümserlere kendinizi kaptırmayın” YENİ DÜNYA DÜZENİ ve DENKLEMİ gereği özellikle Türk Sermaye Piyasalarında yeni rekorlar kırılacağını iddia etmiştim...
Bu haftaya başlarken İMKB yeni bir yolculuğun “sınırında” ve herkes şimdi aynı soruyu soruyor; 70,000-72,500 bandı üstünde taban oluşacak mı ve en önemlisi 72,500 üstünde taban oluşursa yeni hedef neresi?
Sevgili dostlar, İMKB’nin “teknik zirvesi” olan 72,500 sınırına değmesi gayet doğaldı ve değişen Türkiye algılaması ile bu sınırın test edilmesi normaldi. İMKB şimdi tarihi bir dönemeçte ve buranın kırılıp kırılamaması ÇOK önemli ! Bu seviye üstünde taban oluşursa yeni hedef yani 95,000-100,000 bandı teknik olarak konuşulmaya başlanabilir. Ama burada önemli hatta önemli olduğu kadar “kritik” detay atlanmamalı; 72,500 üstünde taban oluşamaz ise çok sert satışlar gelebilir, aynen duvara çarpıp dönen bir top gibi geri dönüşün ilk dalgası sert ve küçük yatırımcılar için yaralayıcı olabilir...
Sonuç: İMKB tarihi bir “aralıkta” ! Burası geçilir ve 70,000-72,500 üstünde “özellikle üç gecelik kapanış ile “kapanışlar” oluşursa; 72,500 üstünde kısa-orta ve uzun vadeli hedefler sorgulanabilir.
Not 1: Kısa vadeli hedef % 10 yükseliş içerir ve 78,000-80,000 bandı ilk hedef olarak görülebilir...
Not 2: Zirvenin geçilmesi ile not artışı doğrudan ilişkilendirilmemeli. Artış sonrası ilk “alım dalgası gelebilir ama özellikle 78,000 üstünde yeni taban oturana kadar DİKKATLİ olmak gerekli!
Özal öldürüldü! Nereye bakmak lazım?
Turgut Özal öldürüldüyse ilk etapta “nereye bakmalıyız” sorusuna cevap arayalım ve kısa bir beyin fırtınası yapalım;
1- Özal’ı ziyaret eden bir bakan kendisine verilen mesajı iletiyor; sizi ya indirecekler ya öldürecekler!
2- Rengi kaçıyor, ilk etapta tepki vermiyor fakat o günden itibaren “mesajı gönderen” çok önemli bir şahıs olduğu için, aklında kalıyor!
3- Suikast günü “en ön sıralarda” oturan bazı isimler, ateş edildiğinde en arka sırada duvar dibinde görülüyor ! Ateş edilmeden yer değiştirdikleri kesin!
4- Özal sonrası Parti Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili dinamikler tamamen değişiyor. Önemli soru; kimlerin önü açılıyor?
5- Turgut Özal’ın aramızdan ayrılması ile 94 krizinin önü de açılıyor ve kriz ile Türkiye’deki “büyük medya el değiştiriyor”? Yeni bir Türkiye Dinamiği oluşuyor!
6- Olmayacaklar “Başbakan”, olamayacaklar “Cumhurbaşkanı”, asla olamaz denenler “Parti Başkanı” oluyor!
7- Kuzey Irak denklemi tamamen değişiyor ve terör örgütü “bir üst kademeye” geçiyor!
8- Ekonomide “bağımlılık” yeniden tesis edilirken, 28 Şubat sürecinin de yol taşları döşeniyor!
Sevgili dostlar, daha yazılabilecek onlarca madde var ! Şimdilik bunları yazıyor ve sizlerden de rica ediyorum; araştırın, düşünün özellikle 92-94 arasındaki “gazete arşivlerini” inceleyin, kaldığımız yerden devam edeceğiz!
Sonuç: Dün yazdım bir daha yazacağım; bu topraklarda doğup, bu topraklarda kurulan devletleri büyüten-koruyan ve “onların içerideki düzenlerine karşı savaşan” kimse yoktur ki her türlü saldırıya maruz kalmasın, yanındakilerin ihanetine uğramasın hatta hayatını kaybetmesin! Kim ki bu devleti genleştirmek-güçlendirmek ve içerideki yerleşikleri bitirmek için uğraştı “1001 yöntemle” aramızdan ayırdılar! Özal cinayeti çok çok önemli! Çözülmeden YAPI anlaşılamaz!
