Ýnancýmýzýn, geçmiþin saldýrýlarýna direnen aslî bünyesi, ‘ütopya'lara fedâ edilemez!.

Geçen haftaki 'Okuyucu Hasbihali'den bu haftaya kalan bir mesajdan söz etmiþtik.

O mesaj, Viyana'dan, B. Tank arkadaþýmýzdan geliyordu ve kendisine gönderilen bir mesajda deðinilen konuyu soruyordu.

Konu þu idi, özetle:

'Geçenlerde bir AK Parti m. vekili arkadaþla Fatih'te genç arkadaþlarýn bir toplantýsýna davet edilmiþtik.. Gittik.. 20-25 genç arkadaþ.. Üç katlý bir binanýn 3 katýný da kiralamýþlardý..

Çeþitli konular konuþuluyordu, gençler arasýnda.. Oradaki arkadaþlarýn her birisi görüþlerini bildirseler de, asýl sözcü konumunda olduðu anlaþýlan bir arkadaþ, çalýþmalarýný anlattý, etraflýca.. Aralarýnda TC vatandaþý olmayan, ana dilleri Arapça olan baþka 'gençler' de vardý.. Burada okuyorlardý veya üniversite tahsilini tamamlamýþ, mühendis olmuþlardý.

Sözcü durumundaki arkadaþ ve diðerleri, 'Bizim kapýmýz herkese açýktýr.. Müslüman, Yahudi, Hristiyan, ateist, komünist, dinli-dinsiz, 'þu'cu, 'bu'cu.. kim olursa olsun.. Kimseye, kim olduðu, inancý, ideolojisi, nereli olduðu sorulmaz..' vs.. diyorlardý..

Duvarda Karl Marx'ýn fotoðrafý vardý.. Fotoðrafýn üst tarafýnda da, onun meþhur 'Dünya iþçileri birleþiniz..' cümlesi Arapça olarak yazýlmýþtý.. Oradakilerin çoðunun o Arapça yazýyý ve mânâsýný bilmedikleri anlaþýlýyordu. Bir baþka yerde de, 'Oryantalizm' üzerine yazdýðý kitapla dikkati çeken ve 2003'de vefat eden ve anne-babasý Filistinli Hristiyan olan Amerikalý yazar Edward Said'in fotoðrafý...

Baþka bir þey yok..

Konuþmalarý, açýklamalarýný 10-15 dakika kadar dinledim.. Sonra da, 'Eðer bizden bir þey öðrenmek istiyorlarsa, her tip insanla elbette konuþabiliriz, bildiklerimizi, inandýklarýmýzý da anlatýrýz.. Ancak, böyle her düþünce veya inançtan kim olursa olsun, gelsin, hiç bir sýnýrlama olmaksýzýn gelip kaynaþýrýz ve kendilerini anlatýrlar..' gibi bir yaklaþýmda dikkatli olmak gerek.. Yani, biz istemediðimiz halde, gelip fikir ve yaklaþýmlarýný bize anlatamaya kalkýþacak olurlarsa, 'Lekum dinukum veliyedîn..' (Sizin dininiz ize, benim dinim de bana..' demeliyiz dediðimde.. Anadili Arapça olan bir mühendis, kendisinin fýqh da okuduðunu söyleyerek, 'Medine Vesikasý'nda, 'Müslümanlarla Yahudilerin bir ümmet olduðu yazýlýdýr..' iddiasýnda bulundu!!

'Hayýr, o cümleyi çarpýtmayýn.. O cümle, Müslümanlar ve Müslümanlarla birlikte hareket edenler bir ümmettir' þeklindedir.. Yani, karar vermek mevkinde olanlarýn, Müslümanlar olduklarýna iþaret edilir' dediðimizde, o arkadaþ, ýsrar ediyordu, görüþünde..

*

Sonra, 'Bakýnýz, burada, bir Karl Marx var, malûm.. Bir de Edward Said.. 20 sene öncelerde, 'CIA'in Danýþma Toplantýlarý'na katýldýðý Amerikan çevrelerince açýklanmýþtý.. Burada Müslümanlardan hiç bir iþaret yok.. ' dediðimizde, 'E. Said'in kitabýnýn çok faydalý olduðu'ndan filan söz edildi, 'bazý Müslümanlarýn fotoðraflarýný da getiririz.. ' dediler..

'Kardeþler, sadece yaldýzlý kitaplar yazmak yetmez.. Unutmayýn ki, Lawrence de Osmanlý'nýn son döneminde sadece bir arkeolog idi zâhiren ve Arap dünyasýnda çok yakýn dostluklar kurmuþtu.. Sonrasý mâlûm.. O coðrafyalarýn paylaþýmýnda neler yaptý..

Unutmayalým, Macar Yahudi'si bir oryantalist /müsteþrik ve Türkolog olarak bilinen Armin Wambery de, Sultan 2. Abdulhamid'in çevresine sýzmýþ ve onun tanýtma mektubuyla Müslüman coðrafyalarýnda, taa Orta Asya'lara kadar gidip yýllarca bir 'Müslüman derviþ' gibi dolaþmýþtý..

Montgomery Watt da Ýslam'a hayran büyük bir Ýngiliz tarihçi olarak tanýnýyordu.. Ama, Amerika'da 11 Eylûl 2001'deki, ünlü 'Ýkiz Kuleler'e yapýlan saldýrýlardan sonra, Ýslam aleyhinde en aðýr laflarý o etmiþti..

Keza, Arnold Toynbee de büyük bir tarihçi/ filozof iken, Ýngiliz Ýstihbarat örgütüne ajan olarak hizmet ettiði de çoook sonralarda açýklanmýþtý..

Bizden sözünü ettiðiniz bir ismin de, ömrünün son 2 yýlý öncesine kadar ateist olduðunu, kitaplarýnda, Kur'an'ýn pâklýklarýný tekrîm ile belirttiði Hz. Meryem ve Hz. Ýsâ Aleyhisselam hakkýnda en çirkin iddialar halen de durmakta olduðunu; ancak ondan son iki yýl boyunca, birlikte namaz kýldýklarýný bizzat akademisyen olan kýzý ifade etmiþtir.' gibi örnekleri sýraladým..

Evet bu konu ve ayrýca, AK Parti m.vekili olan arkadaþa da, Türkiye'nin Ýsrail ile olan siyaseti üzerine eleþtirilerde bulundular, bazýlarý.. Hele ana dili Arapça olan bir diðeri, Türkiye'nin Ýsrail'e uþaklýk yaptýðýný ýsrarla söylüyor ve 'Böyle geliþi-güzel ve delilsiz konuþmayýn..' dediðimizde de, ýsrarla, 'ellerinde belgeler olduðunu' bile tekrar tekrar iddia edebiliyordu..

Bütün bu konular, 'sonsuz-sýnýrsýz bir özgürlük' adýna konuþulabiliyordu. Oradaki saf tipler de, bu, 'hiç bir sýnýr tanýmamak' þeklindeki 'nihilist' yaklaþýmýn, hürriyet deðil, 'baþýboþluk' olduðunu anlamýyorlardý, herhalde..

Evet, 1 saate yakýn süren o tartýþmayý, ana hatlarýyla bu kadar hulâsa edebildim.. Ama, ilginçtir ki, onlar, bu konuyu, hemen Viyana'daki arkadaþa intikal ettirmiþler.. O da bana bildirdi.. Ben burada anlattýklarýmý özetledim.

Bunlarý burada niçin mi yazýyorum?

'Sýnýrýz özgürlük' gibi ütopik ve iddialý ve de yaldýzlý laflarýn, bir takým gençlerin hiç beklemedikleri yerlere savrulmasýna vesile olabileceðini hatýrlatmak için.. Benzer eðilimlerin baþka yerlerde de olduðu iþitiliyor.. Hele de bu dijital iletiþim çaðýnýn geniþ imkân ve tuzaklarýnýn frensizliði ile birlikte düþünülürse..

*

*Y. Aslan isimli okuyucu, 28 Ekim günü yazdýðým ve 'Cumhuriyet , diyerek getirilen sistemin ne kadar Cumhuriyet olduðunu' sorgulayan yazýma karþý , 'Cumhuriyet'ten niye rahatsýz oluyorsunuz?..' demeye getirmiþ. Benim o yazýmý dikkatle okusaydý, orada, Cumhuriyet sistemini saltanat sistemine tercih ederim dediðimi görürdü.

Evet, itiraz, cumhurun, yani, halkýn ekseriyetinin rey ve iradesi ve de haberi olmaksýzýn, Cumhuriyet denilmekle birlikte saltanattan daha beter bir diktatörlüðün ve tek kiþi yönetiminin ya da tek kiþinin fikirleri adýna bir rejimin, nasýl cumhuriyet olarak isimlendirilebileceðinedir.

*

*Sivas'tan, Edhem Kirazoðlu da, 'Tarihçi Murat Bardakçý geçen hafta, bir tv. programýnda, F. Altaylý'yla konuþurken, muhatabýnýn itirazlarýna raðmen-, '(filanca lideri) ... görünce aðlayanlara Allah akýl versin..' dediðini gösteren videoyu göndermiþ..

Evet, bizim karþý çýktýðýmýz bu traji-komik sahnelerin, Cumhuriyet adýna tekrarlanmasýnadýr.. Küçücük yavrularýn , bir büste sarýlmalarý, onu öpmeleri bir putçuluk eðilimini göstermezse, putperestlik baþka nasýl oluyor?

*