Ýnansa olurdu, ama inanmýyor

Þampiyonluk yolunda alýnan derin yaralar sonrasýnda; Konya maçý neredeyse anlamýný, deðerini ve matematiksel yoðunluðunu kaybetmiþti. Gene de; çýkmayan canda umut vardýr diyerek, maça asýlmak gerekti... Ama Beþiktaþ; buna önem vermekten bile uzaklaþmýþ bir kayýtsýzlýkla oyuna baþladý. Bir tek Demba Ba; hakkýnda yoðunlaþan þikayetlerin aðýrlýðýný biraz hafifletmek adýna, “Maksat görüntü olsun” kývamýnda zoraki bir gayretlilik içindeydi. Diðerleri, olan-biteni dert edinmiyormuþ gibi bir havadaydý.

Bundan yararlanan Konyaspor, etkili sokuluþlarýný becerikli son vuruþlara döndüremedi. Ýyi sokuldu, kolay savruldu. Rakibinin gardýný ilk yarýda düþürebilirdi.

Bu arada Beþiktaþ’ýn elleri de elbette armut toplamadý. Sosa ve Demba Ba’nýn her þey olabilecek iki vuruþunu kaleci engelledi. Ýlk yarýda bir de penaltý beklentileri vardý ama; top rakibin vücuduna tamamen yapýþýk, üstelik topa yönelik bir hareket giriþimi de bulunmuyor, hatta korunmaya çalýþýyor.  Yani “Devam” demek doðruydu.

Siyah-beyazlýlarýn, devrenin sonuna doðru toparlanma eðilimi göstermesi; ikinci yarý için bir futbola çaðrý mesajý içeriyordu. Atlarýný alan G.Saray ve F.Bahçe’nin, Üsküdar’a geçtiði anlarda Beþiktaþ daha kendi atýna “Deh” bile dememiþti. Kamçýný þaklat da, bir þaha kalksýn görelim. Aksi halde, ikincilik de icra takibine uðrar!

***

Beþiktaþ baþýna gelenlere razý bir tevekkülle oynarken, ikinci yarýnýn hemen baþýnda gene bir penaltý beklentisi oluþtu. Kollar bu kez açýk ama, verilse ucuz bir penaltý olurdu... Verilmemesi daha adil kaçar, öyle de oldu. Kendi beceremediðini hakemden ikram olarak bekleme!

Ýkinci yarýdaki Beþiktaþ istekli ve çeþniliydi... Ama yetmedi! Bu takým; özlediði hedefe ulaþacaðý konusunda yeterli donanýma sahip olsa da, inanca sahip deðil. Sorun burada!