24 Haziran akþamý kim kazandý, kim kaybetti.. Bu sorunun yanýtýný uzun uzadýya vermeye gerek yok. Tablo ortada: Seçimin kazanýný Cumhurbaþkaný Erdoðan’dýr. Erdoðan seçilen ilk Cumhurbaþkaný olarak yeni sistemin kurucu Baþkaný olmuþtur. Seçimin ikinci kazananý da Cumhur Ýttifaký’dýr. Ýttifak parlamentoda çoðunluðu mutlak bir þekilde saðlamýþtýr. Bu açýk tablonun dýþýndaki tüm analizler memnuniyetsizlerin içini soðutmak için formülüze edilen söylemlerdir.
Bütün bunlar bir yana 24 Haziran’ýn siyasi partilerin iç dinamikleriyle ilgili önemli sonuçlarý olacak. Bu ilk etkisini CHP’de gösterdi. Muharrem Ýnce ile Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu arasýnda iktidar mücadelesi patlak verdi.
Ýnce Pazartesi günü seçim yenilgisini kabul ettiði konuþmasýnda bunun iþaretini güçlü bir þekilde verdi. CHP’den daha fazla oy aldýðýný söyleyerek “Bana derlerse ‘yürü önümüzden’ ben hazýrým” dedi. Bu sözlerin ardýndan sosyal medya aparatlarýný devreye soktu, Kýlýçdaroðlu’nun istifa edeceði söylentisini yaydý. Kýlýçdaroðlu da koltuðu býrakmayacaðýný göstermek için Salý günü basýn toplantýsý düzenledi. “Ýnce beklentinin altýnda oy aldý” dedi, “Koltuk sevdasýna kapýlanlarýn bu partide yeri yok” vurgusu yaparak gözdaðý verdi. Kýlýçdaroðlu’nun bu çýkýþý üzerine “CHP önünde oturma eylemleri” organize edilirken CHP Genel Baþkaný olasý isyaný bastýrmak için sert önlemlere baþvuracaðýný bugün toplayacaðý olaðanüstü Parti Meclisi toplantýsý ile gösterdi.
Kýlýçdaroðlu’nun bu delege yapýsýyla CHP yönetimini býrakmayacaðý, CHP’de bir deðiþim yaþanmayacaðý biliniyor.Ýnce de böyle bir yarýþý kazanamayacaðýný öngörecek kadar partisini tanýyor. O halde bu telaþ neden? Muharrem Ýnce “Denedim ama olmadý” diyebilmek, CHP’den istifa etmek, partiyi bölerek yeni bir oluþuma gitmek için zemin arýyor olmasýn?
Seçim süreci boyunca mitingleri çok zayýf olmasýna raðmen Batý medyasýnýn en çok yer ayýrdýðý siyasetçi Akþener’di. Bir dip dalgadan bahsediliyor, ÝYÝ Parti’nin alternatif olacaðý vurgulanýyordu. Evdeki hesap çarþýya uymadý ve Akþener partisinden de düþük oy alarak seçimin kaybedeni oldu. Þimdi ÝYÝ Parti’yi önemli sorunlar bekliyor. Genel Baþkaný milletvekili deðil, Meclis dýþýnda. Partinin bir ideolojisi yok. Bir baþarý da ortaya konmadý, yani çekim merkezi olmayacak. O halde? Akþener’in bazý milletvekilleri farklý partilerle temasa geçerse þaþýrmamak lazým.
TSK’nýn Irak’ýn kuzeyinde yürüttüðü operasyon haksýz bir þekilde seçim malzemesi yapýldý. Bu operasyonun oy kaygýsýyla yapýldýðý ileri sürüldü. Oysa bölgede seçimle hiçbir ilgisi olmayan kapsamlý bir operasyon yürütülüyordu. Bu operasyon seçimden sonra da devam edecek. Peki Kandil’deki faaliyetin Türk siyasetine hiç etkisi olmayacak mý? Ankara’da dile getirilen önemli bir analizi paylaþayým: Terör örgütü PKK, HDP üzerinde mutlak bir vesayete sahip. Örgüt Kandil’deki varlýðýyla saðladýðý bu vesayet üzerinden Türk siyasetini zehirliyor. Kandil operasyonu baþarýyla tamamlanýrsa terör örgütünün HDP’yi, dolayýsýyla Türk siyasetini etkileme potansiyeli de minimize edilecek.
Yaþananlarý biliyorsunuz. Sonuçlarýn netleþmesiyle sosyal medyada müthiþ bir manipülasyon dalgasý baþladý. Buna göre seçimin galibi aslýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan deðildi. Muharrem Ýnce kaçýrýlmýþ, eþi rehin alýnmýþ, böylece maðlubiyeti kabul etmek zorunda kalmýþtý. Bu safsatanýn elden ele dolaþtýðýna, bazý insanlarýn buna gerçekten inandýðýna þahit olduk. Bu tabloyla eðlenenler oldu ancak bunlar dalga geçilecek konular deðil. O gece rasyonel zemini kaybetmiþ, akýl yürütmekte zorlanan, duyduðu her þeye sorgulamadan inanan, üstelik “eðitimli” bir kitlemiz olduðu acý gerçeðiyle yüzleþtik. Bunun üzerinde durmak þart.