İnekler peynir yapamadı biz cihat!

Cihat kelimesini duymaktan kafirlerin ödü kopar. Biz de kafir olmasalar bile ülkemizdeki muarızlardan cihat kelimesinden dolayı çok cingar işittik.

Doğrusu bu ya kafirlerin ödünü koparmayı ve kafirlerin ödünü koparan mücahitleri çok seviyoruz.

Cihat, Müslümanların selameti için yapılması gereken bütün faaliyetleri kapsar. Ve elbette bu tanım Müslümanların vatanına, milletine, namusuna halel geldiği takdirde halel getireni haklamayı da kapsar.

Tersi düşünülemez, abestir.

Zira insan ne için yaşar ne için can verir ne için can alabilir ki?

Şimdi bu takdirde İslam ve Müslüman düşmanlarının cihattan ödü kopması gerekir.

Kassam...

Devlet misyonlarının haricinde bir Müslüman olarak sorguluyoruz; biz Kassam'ın cihadının faziletlerine nasıl dahil olabiliriz?

Devlet adamlarımız nosyonlarına uygun şekilde açıklamalarda bulunuyorlar.

Biz Müslüman fertlerin ise yapabileceklerinin çok az bir kısmıyla yetindiklerini söylemek zorundayız.

Daha fenası bir gaflet içerisinde zavallı bir hale düştüğümüzü de söylemek zorundayız!

Halbuki iktidarlar büyük politik kararlarında halkını örgütlü şekilde arkalarında görmek isterler.

Öyle zannediyoruz ki iktidarımız milletimizin Gazze hassasiyetini ölçmekte, tartmakta, analiz etmektedir. Bu halk ile ne kadar ileri adımlar atabileceğini yoklamaktadır.

Çünkü dünyada üniversiteler ayaklandı; bizim üniversitelerimizde mevzi birkaç faaliyetten fazlası maalesef olmadı!

Savaşın ilk haftalarında isabetli bir şekilde İncirlik Üssüne yapılan yürüyüş, ipe sapa gelmez güruh tarafından provoke edildiği için akim kaldı.

Terör çetesi İsrail ve destekçilerinin diplomatik misyonlarını hukuki çerçevede kıskaca alacağımız pek çok yordam mümkün iken bunlar yapılamadı!

Buna benzer onlarca gaflet hikayesi sıralayabiliriz.

Ve bu durumda devletimiz bu halk ile Gazze yükünü daha fazla taşıyabilmeyi nasıl göze alsın?

Buraya kadar anlaştıysak; bilgi sahibi değiliz ancak analizlerimiz devletimizin Gazze konusunda halkının tarafından daha organize bir şekilde topyekûn seferberlik halinde arkasında durduğunu görmek istemektedir kanaatindeyiz.

Cihandar lider Erdoğan'ın grup konuşmasında bunu net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.

Şimdi sıra bizde.

Ne yapalım?

Mesela, Rus-Ukrayna savaşı başladığında örgütlenen halk imece usulü para toplayıp Baykar'a geldiler. Bu şuurlu örgütlenme karşısında Baykar, "toplanan parayı kendiniz kullanın biz size paranız kadar İHA'yı hibe edelim" tutumunu gösterdi.

Şimdi biz Türkiye'de, Müslüman ülkelerde ve dünyada bunun gibi örgütlü sivil inisiyatifler neden başlatamıyoruz?

Hukuk çerçevesinde milletimizin yapacağı her türlü örgütlü inisiyatifin devletimiz tarafından hoş karşılanacağını biliyoruz.

Mesela, iktidarı sıkıştırmak için çokça hoplayıp zıplayan SP, YRP ve sair dükkanlarda Gazze için sadra şifa hangi çalışmalar yapılmaktadır?

Gerçekten esaslı bir şey yapıyorlar da biz haberdar değilsek özür dilemeye hazırız. Ancak yapılmadığı kanaatindeyiz.

Bunların dışında boykot girişimlerimiz tavsadı mesela!

Balonumuzun havası kaçtı!

Neden duruyoruz?

Oysa, ekonomimiz ufak bir sarsıntı geçirdi diye iktidara yüklendi bu millet. Devlet bunu unutur mu?

Nasreddin Hoca, Timur, Fil ve Halk dörtlemesini hatırlatıyoruz.

Suud'un ekonomik gücü devletimizin elinde olsa neler yapabileceğini kestiriyoruz. Ve bu durumda bizdeki laikler ve Kemalistler gibi soyunmaya başlamalarından dolayı, "Ey Suud! Sen Kureyş misin?" diye seslendiğimiz ArabistanGazze'nin yüküne daha fazla ortak olmaya ikna edecek enstrümanlar bulmak imkân dahilinde olsa gerek.

Bu sene hacca gitmeyelim, parasını Gazze'ye gönderelim diyebilecek halimiz yok.

Ancak, Arabistan konsolosluğu, elçiliği ve benzeri diplomatik misyonlarının çevresinde yüz binler bir cuma günü Cuma namazı için toplansalar ve "Gazze sizin kardeşiniz değil mi?" diye gür ve net bir seda ile sorsalar; Arabistan ne diyebilir ki?

Hakeza diğer Körfez ülkeleri...

Biz tek başımıza yaralı bir mücahit dostu sayıyoruz kendimizi. Doluya koyuyoruz almıyor boşa koyuyoruz dolmuyor!

Müslümanların bu kadar gafil olmalarına tahammül edemiyoruz artık! Ve bu bize ağır bir acı veriyor!

Toplanalım konuşalım.

Devletimizin elini güçlendirelim.

Zaman buğzetmekten fazlasıyla bizleri kıstırmış durumda.

Harekete geçelim...

Hollanda inekleriyle meşgul çiftçiler kadar bilincimiz yok mu bizim?