Ýngiltere için üst akýl var mý?

Tony Blair’in Baþbakanlýðý döneminde Ýngiltere’nin ABD ile birlikte Irak iþgaline katýlmasý bu ülkede ciddi biçimde sorgulanýyor. Emekli bürokrat Sir John Chilcot baþkanlýðýndaki soruþturma komisyonu tarafýndan hazýrlanan 12 ciltlik rapor, geçen hafta Londra’da açýklandý. Rapordaki çarpýcý tespitler özetle þöyle:

Irak’ýn iþgali 20 Mart 2003’teydi. Hâlbuki Blair ile dönemin ABD Baþkaný Bush’un Saddam’ý devirme planý, 2001’de New York’taki Ýkiz Kulelere yapýlan saldýrýdan bir ay sonra 11 Ekim 2001’deki yazýþmalarla baþladý.

Ýngiltere’nin Irak politikasý kusurlu istihbarata dayalýydý. Blair’in iddia ettiði gibi askeri harekât son seçenek deðildi. Saddam Hüseyin 2003’te acil bir tehdit deðildi. Barýþçý tüm seçenekler tüketilmeden Ýngiltere iþgale katýlmayý seçti. Irak’ta askerî harekâta katýlmanýn yasal temeli yoktu. Rapordaki tespitlerin dýþýnda þunlarý da hatýrlatmamýz lazým: 2003’te savaþa karþý çýkan Ýþçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, “Irak savaþý, gerçeklerin kasýtlý olarak yanlýþ yansýtýlmasýna dayalý bir iþgal eylemidir” dedi.

Soruþturma raporunun hazýrlanmasý sýrasýnda Komisyona ifade veren dönemin bakanlarýndan Clare Short da þunlarý söyledi: “Savaþýn hukuki dayanaðý konusunda yanlýþ yönlendirildim. Kabine bir ‘karar alma mercii’ olarak devrede deðildi. Parlamentoya ise gerekli onay için baþvurulacak bir mühür gibi bakýldý...”

Düþünebiliyor musunuz, koskoca Ýngiltere Irak’ýn iþgaline ABD ile birlikte 46 bin askerle katýlýyor. 179 Ýngiliz askeri hayatýný kaybediyor. Þimdi öðreniyoruz ki, yasal bir temel yok. Bir yýðýn istihbarat yalanlarý ile hükümet üyeleri ve kamuoyu kandýrýlmýþ. En önemlisi, Ýngiltere hükümeti karar alma mercii olarak devrede deðil ve Parlamento “üstten gelen kararlar”ýn altýna mühür basacak bir yer olarak kullanýlmýþ. Kim acaba bu üsttekiler?

Bütün bunlar demokrasinin beþiði Ýngiltere’de oluyor... Hükümet devrede deðil, Parlamentoya mühür odasý diye bakýlmýþ ve koskoca Ýngiltere ABD ile Irak’ýn iþgaline katýlmýþ...

Gerçeklerden hükümetin ve Parlamentonun haberi olmadýðý halde Ýngiltere birkaç kiþinin bilgisi dâhilinde acaba bu iþgale neden katýlmýþ?

Ýþ neticesiyle belli olur. ABD ve Ýngiltere, bu iþgal ile bölgede Ýsrail’in güvenliðini tam anlamýyla saðlama aldý. Petrolün üzerine kondular, enerji yollarýnýn kontrolünü saðladýlar. Nitekim Chilcot raporuna göre ABD ve Ýngiltere, Irak’ýn iþgali öncesinde, daha sonra Saddam’ýn devrilmesinin ardýndan Irak’taki petrol rezervlerinin kontrolü üzerine sýký pazarlýklar yapmýþ. Hükümet yetkilileri, Ýngiliz petrol devi BP’den bir ekibi makamlarýnda kabul ederek beklentileri hakkýnda bilgi almýþ.

ABD, Ýngiltere’yi de yanýna alarak Yeni Ortadoðu planýný uygulamaya koydu. NATO seminerlerinde Türk subaylarýnýn karþýsýna asýlan ve Irak, Suriye, Türkiye topraklarýný içine alan “Büyük Kürdistan” haritasý için düðmeye basýldý...

“Üst akýl falan yok” diyenler Ýngiltere’nin Irak’ýn iþgalinde kullanýlmasýný acaba nasýl izah ediyorlar? Hangi akýl kotarýyor bu iþleri?

Cumhurbaþkaný Erdoðan, “Kobani’de tuzak kuran, PYD’yi aþan bir üst akýl var. 563 yýldýr Ýstanbul’un fethinin hesaplaþmasý bitmedi. Bölücü terör örgütünü koçbaþý gibi kullanýp ülkemize saldýranlarýn derdi ne Kürt kardeþlerimizdir ne de o bölgedir. Onlarýn derdi fethin intikamýný almaktýr...” diyor.

Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsýz olan bir þer ittifaký yoksa Türkiye’ye ABD’nin ve AB’nin yaptýðý muamelenin izahý nedir? Sahiden bizim demokratikleþmemizi mi istiyorlar?