Ýngiltere Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Stuart Peach, katýldýðý bir toplantýda son derece önemli bir konuya dikkat çekti. Savaþ ve çatýþmalar ya da yabancý ülkelerdeki üslere yapýlan ziyaretler dýþýnda Ýngiltere’de Genelkurmay Baþkanlarýnýn açýklama yapmalarý, yapsalar bile bunun basýna taþýnmasý çok karþýlaþýlan bir durum deðildir. Bu nedenle, dikkat çektiði konunun biri içeriði, diðeri ise konunun basýna yansýma nedeni olarak iki yönden ele alýnmasý gerekir.
Konu, Rusya’nýn interneti kesme riski. Orgenaral Peach’e göre su altýndan geçen internet hatlarýnýn Rusya’nýn yenileþtirdiði deniz altý askeri kapasitesi tarafýndan paralize edilmesi mümkün.
Ýngiltere merkezli Policy Exchange adlý bir düþünce kuruluþunun geçen ay yayýnladýðý rapora göre, kýtalarý ve ülkeleri birbirine baðlayan ve yaklaþýk 900 bin km.ye varan su altý þebekesi 213 baðýmsýz kablo sisteminden oluþuyor. Küresel iletiþimin % 97’si ve günlük 10 trilyon dolarý bulan mali iþlemler bu kablo sistemi üzerinden yapýlýyor. Dolayýsýyla bu alana yapýlacak bir müdahalenin yaratacaðý maliyet çok yüksek.
Güvenlik sistemlerinin de bu að içinde yer aldýðý düþünülürse, olasý bir müdahalenin sadece iletiþimin kesilmesi ya da bankacýlýk sistemlerinin çökmesi deðil, güvenlik sistemlerinin de bertaraf olmasý anlamýna geleceði açýk. Trump’ýn ulusal güvenlik belgesini dünyaya duyurmadan önce bu açýklamanýn yapýlmasý ise ayrýca manidar.
Meselenin bir diðer sorunlu kýsmý ise bu að sisteminin sahibi olmamasý ile ilgili. Diðer bir ifadeyle hiçbir ülkenin mevzuatý, bu alaný korumaya yetmiyor ama bu sistemin korunmasýný saðlayacak uluslararasý bir mevzuat da bulunmuyor. Dolayýsýyla bir devlet bu aða müdahale ettiðinde, doðrudan hiçbir devleti hedefe koymadan hepsini birden bertaraf etmiþ olabiliyor, üstelik uluslararasý hukukun boþluðunu da kullanabilmiþ oluyor.
Söz konusu sisteme yapýlacak her müdahalenin büyük bir sabotaj olacaðý açýk, ancak Rusya’nýn bu yönde bir niyeti olduðu açýk deðil.
Ýngiltere Genelkurmay baþkaný, Rusya’yý zikrederek tehlikenin bu ülkeden geleceðine dair bilgisi olduðunu ima ediyor. Basýn önünde hemen hiç görünmeyen biri bu denli önemli bir risk için adres verdiðinde, inanmamak da zor oluyor.
Orgeneral Peach haklý mýdýr, bunu zaman gösterir. Ancak bu mevzuatsýz ve riskli alanýn NATO önceliði haline getirilmesini söylemesi önemli... NATO konuyu üstlenirse, gayet tabi uluslararasý bir mevzuata dahil olur. Ancak bundan önemlisi, NATO müttefikleri yeniden Rusya tehdidi ile birbirlerine yaklaþmak durumunda kalýrlar.
Trump’ýn Rusya’yý ne kadar tehdit olarak gördüðü bilinemese de, her yaptýðýnýn sonunda Rusya’ya yaradýðýný gören NATO üyeleri olduðu anlaþýlýyor. Dolayýsýyla bu türden bir riskin gündeme taþýnmasýyla Ýngiltere bir yandan ABD’nin Rusya ile arasýna mesafe koymasý uyarýsýnda bulunuyor, öte yandan Avrupa’nýn NATO þemsiyesine ne kadar ihtiyacý olduðunu hatýrlatýyor, bir de Rusya’nýn “öteki” kalmasýndaki Ýngiltere ýsrarýný ifade ediyor.
Rusya, yeniden NATO’nun düþmaný pozisyona geri dönmek ister ise, ki bu Putin için avantajlý bir durum olur, Baltýk Deniz’inde, Doðu Avrupa’da, Ukrayna ve Gürcistan’da yaptýklarýyla Suriye’de ABD uçaklarýyla gerçekleþtirdiði “it dalaþýný” da nedenselleþtirmiþ olur.
Öyle anlaþýlýyor ki, Putin Trump’ý tutar gibi gözükmekten vazgeçmiþ ve yüzünü Ýngiltere’ye çevirmiþ. Hal böyle ise Türkiye’nin stratejik hamlelerinde ABD’den çok Ýngiltere’ye ve Ýngiltere-Rusya iliþkilerine bakmasý gerekecek.