Tarihten iyi biliyoruz ki Ýngiltere; tüm tarihi olaylarýn rengini ve gidiþatýný belirlemede, ya göz nuru ya da perde arkasýndan boy gösterdi. Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý kendinin de desteði ile meydana çýkardýðý Amerika’yla, artýk uzun zamandýr pek anlaþamadýðýný okumaktayýz. Trump’la birlikte, bu daha da belirgin hale geldi. Ýngiltere’nin, Orta Doðu’daki tüm devrim ve darbe içerikli her hadisenin altýnda olduðunu biliyorduk. Ama hiç sahada açýktan görmedik. Þimdi Ýngiltere’nin sesli olarak devreye girmesi, esasýnda biraz da tedirginliðinin göstergesi olabilir mi acaba?
Peki, tedirginliðinin nedenleri ne olabilir?
Osmanlý’nýn çöküþüne; Çarlýk Rusya’sý, Alman Ýmparatorluðu ve Japonya’nýn küresel aktörlük kabiliyeti korkusu ile Ýngiltere, tarihin her sayfasýnda parçalamayý ve çöktürmeyi iyi becerdiðini kanýtlamýþtýr zannýmca!
Son yüz yýl, iki dünya savaþý ile geçti. Ve içinden, kendini yýpratmadan çýkaran, yerine yýpranmasý gereken, savaþmasý gereken, yeni asker ihtiyacýný da ABD ile uzun yýllardýr doldurdu. Þimdi ise ABD miadýný dolduruyor gibi durmakta! Tabii ki, halen önemli bir ekonomik güç! Mesele bu deðil. Ýnsan hak ve özgürlükleri hikâyesi ile dünyayý yeniden þekillendirme ve dizayn etme kabiliyeti ile kendine çeken ABD, þimdi güvenilirliðini yitirmiþ ve dünya üzerinde dostu neredeyse yok olmuþ, bir profili pekiþtirdi. Ýngiltere’nin sahaya geri dönüþünün nedenlerinden biri, ABD’nin iþleri götürememe endiþesidir.
Rusya ile baþlatýlan, suni “ajan zehirleme krizi” ile içinde bulunduðu tedirgin ve bir o kadar da endiþeli ruh halini, tüm dünyaya beyan etti esasýnda! Ýçi bu kadar boþ olan bir ithamý alelacele devreye sokmasý, mahkeme kararýný bile beklemeden Avrupa’daki ülkeleri maþa gibi kullanmasý, bu kadar derin sularda bulunan Ýngiltere’nin, asabi bir tutum ile devreye girmesi, bizi þaþýrttý! Bunca çok çok önemli ve elle tutulur olaylar sýrasýnda bile sakinliðini bozmayan Ýngiltere’nin, suni bir itham üzerinden “Rusya krizi” çýkarmasý neyin telaþý idi.
Afrin operasyonu gerçekleþince, neredeyse “Türkiye’yi anladýðýný” söyleyen hatta “destek mesajlarý” ile dikkat çeken Ýngiltere’ye birden ne oldu da, PKK-PYD’yi sahiplenen milletvekillerini devreye sokma zorunluluðu hissetti. Eliza Sarayý'nda; PKK-PYD’li teröristleri aðýrlayan Fransa Devlet Baþkaný’nýn üst üste yaptýðý hatalar, hangi aciliyetin sonucu? Ýngiltere yeni bir patron bulana kadar, devreye birini sokmalýydý galiba! O da, talihsiz Fransa olabilir mi? Peki neden? Orta Doðu, Ýngiltere eksenli Anglo Sakson ittifakýn elinden kaydý kayacak gibi. Devreye, hiç ama hiç arzu etmediði Türkiye-Rusya-Ýran girdi. “Bu ittifaký nasýl deleriz” diye çok düþündü. Dünyanýn doðudan yönetileceði yeni çaðýn baþlangýcýnda olduðumuzu ve buna asla müsaade etmek istemediði ortada. Ýslam’a karþý savaþý bitmedi. Dünyanýn yeni ekonomik hatlarýna hükmetme ihtirasý hiçbir zaman gündemden düþmedi. Yeni taþeronlara ihtiyacý o kadar büyük ki. Taþeronlar birer birer aþikâr olunca, kendisi sesli olarak sahaya inme gereði hissetti. Yeni süreç baþlýyor. Yeni taþeronlar ve yeni oyunlar. Baþarýya giden yol, Ýngiliz oyunlarýna kanmamaktan geçiyor.