Dün (Pazartesi) günü bu sütunda ülkemizde yaþanan iþ kazalarý(!) hakkýnda, nedenleri üzerine iktisatçý soðukluðu çerçevesinde bir yorum yaptým ve AB sürecimiz üzerinden de bir öneri getirdim.
Bugün ayný konuya, baþka bir açýdan, devam edeceðim.
Son verilere göre ülkemizde inþaat sektörünün toplam harcamalarý (katma deðer deðil) milli gelirimizin yüzde onu mertebesine ulaþmýþ görünüyor, yüksek bir oran.
Ýnþaat önemli bir sektör, iktisatçýlarýn geri besleme diye adlandýrdýðý etkileri çok yüksek, yani baþka sektörleri de çekiyor, bu nedenden siyasal iktidarlar inþaat sektörüne çok önem veriyorlar, biraz kayýrýyorlar, GYO’lara (gayrimenkul yatýrým ortaklýklarý), vergisel avantajlar getiriyorlar, vs.
Ancak, ikinci bir gerçek daha var, bu gerçeðe de iktisatçýlar “Orta gelir tuzaðý” adýný veriyorlar, bir dizi nedenden on bin dolar eþiðini bazý geliþmekte olan ülkeler kolay atlayamýyorlar, yirmi binlere ulaþmak daha zor oluyor.
Bu durumun temel nedeni, muhtemelen, iyi iktisatçýlar böyle analiz ediyorlar, tarýmsal nüfusun tarým dýþý sektörlere geçerken oluþturduðu büyük verimlilik artýþýnýn bir noktada, göçlerin hýzýnýn azalmasýna baðlý olarak, durmasý ya da çok azalmasý.
Bu aþamada ülkeler, tarýmdan tarým dýþý sektörlere geçerken oluþan verimlilik artýþý dýþýnda þayet verimlilik artýþý saðlayacak baþka saðlýklý alanlar bulamazlarsa orta gelir tuzaðý kalýcý, en azýndan uzun süren bir tuzak olabiliyor.
Bu aþamada ülkelerin yatýrým sektörel tercihleri çok önemli, hatta belirleyici oluyor.
16 Aðustos tarihli ünlü Ýngiliz dergisi The Economist’de geliþmiþ ülkelerde farklý sektörlerde hisse senetleri deðerlerinin artýþ oranlarý hakkýnda MSCI dünya endeksi bazýnda bir deðerlendirme var.
Bu deðerlendirmenin bizim gibi geliþmekte olan ülkeler tarafýndan da çok iyi deðerlendirilmesinin çok önemli olduðunu düþünüyorum.
Söz konusu geliþmekte olan ülkelerde hisse senetleri deðerleri artýþ oranlarý konusu dergide 13 Aðustos 2014 tarihi ile bir sene öncesi arasýnda ele alýnmýþ.
Deðerlendirmede IT (bilgi teknolojileri), saðlýk, enerji, telekomünikasyon, imalat sanayi ürünleri, finans, tüketim mallarý, perakende gibi sektörler dikkate alýnmýþ.
13 Aðustos 2014-13 Aðustos 2013 tarihleri arasýnda hisse senetleri deðerlerinde en yüksek artýþ, yaklaþýk yüzde yirmi beþ ile, bilgi teknolojileri sektöründe yaþanmýþ.
Bilgi teknolojileri sektöründeki hisse senetleri deðer artýþýný saðlýk sektörü (health care) yüzde yirmilik bir deðer artýþý ile izliyor.
Bilgi teknolojileri ve saðlýk sektörünü enerji (yüzde 18) ve telekomünikasyon (yüzde 15) sektörleri izliyorlar.
Dünya ortalamasý da yüzde 15 dolayýnda.
Diðer sektörlerin hisse senetleri deðer artýþ oranlarý dünya ortalamasýnýn altýnda.
Ýnþaat sektörü ile iliþkilendirilebilecek mal gruplarýnýn hisse senetleri artýþ oraný yüzde on dolayýnda.
Bir senelik bir zaman aralýðýnda hisse senetleri deðer artýþý ile verimlilik artýþý iliþkisi çok net olmayabilir ama bu iliþkiler, yine de, kanýmca, temel yönelimi, popüler tabirle de trendleri gösteriyor.
Orta gelir tuzaðý kavramý somut bir gerçeklik ama kuþkusuz kader de deðil þayet ülkeler doðru yatýrým politikalarý uygulayabilir, doðru sektörel tercihler yapabilirler ise.
Siyasal iktidarlara inþaata yatýrým yapma, destek verme demek kolay deðil zira bu sektör kýsa vadede istihdam yaratýyor.
Ancak, 2023 hedefleri için katma deðeri çok daha yüksek sektörlerin ýskalanmamasý da þart.
Ýstanbul Sanayi Odasý’nýn yayýnladýðý ilk beþ yüz büyük þirket içinde bilgi teknolojilerine yönelik önemli þirketlerin hala bulunamamasý Türkiye’nin orta gelir tuzaðý için en büyük talihsizlik.
Küresel geliþmelerin çok iyi ve orta/uzun vade hesaplarý dahilinde izlenmesi gerekiyor.