İnsan katında ‘paralel yapı’

Hükümet nezdinde sürdürülen paralel yapıyla mücadelenin devlet katına taşınması önemli kuşkusuz ama insan katında neler olduğu asla atlanmamalı.

Orada neler yaşandığıyla ilgilenenler için okurlarımdan gelen mektuplardan ikisini paylaşacağım sizinle, örneklik taşıdıkları için.

Okuyunca cemaat görünümlü bu yapının masum mensuplarını kamuflaj olarak nasıl “kullandığını” net olarak göreceksiniz. (Kullanma kelimesi için önce mektup sahiplerinden, sonra siz okurlarımdan özür dilerim. Bu durumu başka hangi kelime anlatır bilemedim.)

Kandırılmış duygusu

“Bunları yazıyor olmak üzücü... Kandırılmışlık duygusu... Gerçi hiçbir zaman cemaatin içinden olmadım. Hatta lisede şiir okuma yarışmasına katıldığım için yurtlarından bile kovuldum. Ancak hep Allah rızası için çalıştıklarını düşünerek bir Müslüman olarak destekledim, dostluklar edindim.

Başta sosyal medyada neden desteklemediğimi sordular, gönül koydular. Bu sürece kadar bir tweet atmamış dostumun gece gündüz tweet attığını, dahası bununla görevlendirildiğini öğrenince üzüldüm. Korkmakla itham edildim.

Son olaylarla birlikte aboneliğimi iptal ettim. Ama fark ettim ki benim adıma başka yere bedava gazete gönderiyorlar. Yine aradım. Birisi adınıza parasını ödüyor, dediler.

Ben adımın bilgim dışında kullanılmasının hesabını sormaya çalışırken hep yanlışlık olmuş deyip hiç düzeltmediler. Sonradan fark ettim ki birçok arkadaşa aynısı yapılmış. Böylece bizleri zaruri abone yapıp bu süreçte ismimizi kullandılar, kullanıyorlar.

Eşim onlar gibi düşünmüyor ama ailesi o cenahtan. Ne kadar uzak dursam da hep bu konu hakkında konuşmaya zorlandım. Konuşunca da aramız bozuldu.

Buradaki ilgililere adımı vermişler “ilgilenin” diye. Görüşmek istemediğimi söyledim. Ben Allah rızası için uğraşan herkesten Allah razı olsun, demeyi dinimin bir görevi sayarım. Ancak cemaatin başta önde gelenleri olmak üzere bu rızadan uzaklaştıklarını görüyor ve onlar için de Allahımıza dua ediyorum.

Kendileri gibi düşünmeyene yaşam hakkı tanımayan bir zihniyetin Hakk rızasını gözetmesi inandırıcı gelmiyor.

Birçok arkadaşım farklı bankalardan kredi için zorlandı. Bizlere de tüm paranızı Bank Asya’ya yatırın, tanıdıklarınıza da söyleyin denildi. Karşı çıktım. Oyunuzu CHP’ye verin, Allah katında mesul olursunuz, dediler karşı çıktım. İşte yine seçimler geliyor ve telefonlar yine susmuyor ve en kötüsü “ilgilenmeye” gelenler bitmiyor.

Yoruldum...”

Polis yapmak istediler

“Mavi Marmara olayından sonra Gülen’in İsrail’i otorite olarak göstermesinden sonra çok şaşırmış ve tepkimi ortaya koymuştum. Olayların o günlerden hatta ‘’One Minute’’ hadisesinden sonra başladığını çok sonra görebilecektim. Gezi’de göremesem de, 17 ve 25 Aralık’ta çok net gözlemleyebildim ne yapmak istediklerini.

Hele 30 Mart seçimleri öncesi oğlumun ‘’abileri’’ kim nerede güçlü ise ona oy vermemizi söylediklerinde şaşkınlığımı anlatamam. Kendilerine CHP’ye oy verirsem babannemin kemiklerinin sızlayacağını söyledim. Çocukluğumda babaannem anlatırdı; İnönü’nün, jandarma göndererek evlerde Arapça, Osmanlıca kitapları toplattıklarını. Korkudan ambarda sakladıkları çoğu el yazması 6 çuval kitabı köyün yakınında bir yatırın yanına gömdüklerini. Bunu anlattım. Yanlarında getirdikleri çok kaliteli bir kağıda basılmış başbakan ve bakanları kötüleyen bir kitap bırakıp gittiler. Verdiğimiz hayır paralarını bunlara mı harcamışlar diye düşündüm. Bir dini cemaatin CHP’ye oy isteyip bu tür kitaplar bastırması normal olmasa gerek.

Üniversite sınavlarına hazırlanan oğlumu hemen onların evlerinden aldım. Ben oğlumun makine mühendisi olmasını isterken onlar ıslarla Polis Akademisi’ne yerleştirmek istiyorlardı. Çocuğumun yapısı buna uygun değil diyordum ama onlar her defasında Polis Akademisi’ne göndereceklerini söylüyorlardı.

Artık bu yapının çocuklarımızı neden polis, asker ve hukukçu yapmak istediğini çok net görmüş olduk. Amaçları açık: Başarılı öğrencileri dersane üzerinden malum yapının içine çekmek, çocuklarımızı kendi çıkarları için kullanmak.

Onu oradan çekip aldığım için oğlum makine mühendisliğinde okuyor şimdi.

Allah din adına devlete zarar verecek bu ve benzeri yapılardan bu milleti korusun.”