Amerika’nın en saygın üniversitelerinden ikisi Facebook ile ortaklaşa bir çalışma yaptı. Çalışma için Ocak 2009 ile Mart 2012 arasında Facebook’ta paylaşılan milyarlarca duygusal içerikli mesaj incelendi. Yağmur yağan yerlerde negatif mesajların sayısı yüzde 1.16 artmış, pozitif mesaj sayısı yüzde 1.19 azalmış.
Garip olan, havanın iyi olduğu yerlerde yaşayan kişilerin, yağmur yağan yerlerde yaşayan arkadaşlarından etkilenmesi. Arkadaşlarının olumsuz mesajlarını gören bu kişilerin olumsuz içerik güncellemeleri de yüzde 1.29 artmış.
Duygu geçirgen bir varlık insanoğlu... Üstelik bunu birbirlerini hiç görmeden de yapabiliyor. Peki nasıl oluyor da yüz yüze bakmasına hatta aynı evde, aynı sokakta aynı mahallede yaşamasına rağmen birbirini hiç anlamadan bir ömür geçirebiliyor?
***
Rolls-Royce dünyanın en prestijli markalarından biridir. Arabalarını çok zenginler alır. Ghost modeli Türkiye’de 1 milyon Avro’nun üzerinde bir fiyata satılıyor.
Bu arabaların en büyük özelliği “el yapımı tasarım” olmasıdır. Bu satırları okuyunca insan emeğinin değerini en iyi bilen şirketlerden biri diye düşünüyorsunuz değil mi? Oysa aynı Rolls-Royce bu aralar insansız kargo gemileri üretilmesi için ciddi bir fon ayırdı.Projeye göre okyanusta yük taşıyan kargo gemileri uzaktan kumandayla yönetilecek.
“Niye” si basit büyük konteynır gemilerinde toplam işletme giderlerinin yüzde 44’ünü mürettebat maliyetleri oluşturuyormuş. İnsan emeği bir şirket için bazen prestij ve kar aracıdır bazen ortadan kaldırılması gereken maliyet...
***
Mars dünyadan 55 milyon kilometre uzaklıkta. Kızıl Gezegen’e ilk uzay aracı 335 gün, son uzay aracı 253 günde vardı.
Mars’ın yüzeyinden görüntüler izlemek ya da Cumartesi gününün ilk saatlerinde olduğu gibi uzay üssünden canlı yapan insanlık, son 8 gündür dünya üzerinde kayıp olan bir uçağı bulmaya çalışıyor, bulamıyor.Garip gelecek belki ama, insanlık, uzayı, dünyadaki denizlerin altından çok daha fazla biliyor. “Bana ne” deme lüksümüz yok, antibiyotiklere direnç kazanan mikroplara karşı tek şansımız okyanusların derinlikleri ama yeni bir gezegeni istila etmek nedense daha cazip geliyor insanoğluna...
***
Şaşırtır insanı insanoğlu... Belfast’ta Katolikler ve Protestanlar 400 yıl boyunca aynı mahallede oturmadı, aynı okula gitmedi.Bosna’da asırlarca aynı mahallede oturdu insanlık sonra boğaz boğaza geldi şimdi yine aynı mahallede oturuyor.
Tarih boyunca her savaşı her katliamı kınadı insanlık, ders çıkardık dedi şimdi halen savaşıyor, katliamlar yapıyor. Avrupa Birliği’nin kuruluşu Avrupa Kömür Çelik Topluluğu’na daha doğrusu Almanya’nın çelik üretimini ve dolayısıyla silah sanayiini kontrol altına almak fikrine dayanır.
Almanya en büyük katliamı Polonya’da yaptı ya, işgal şekil değiştirmiş artık, Polonya caddeleri bugün Alman bankaları ve arabalarıyla dolu. İnsan zaman zaman kendisiyle çelişir de bu gezegende insanlık kendisiyle çelişiyor maalesef...
