Ýnsaný insan yapan adalet duygusudur

Bu hafta vizyona giren Diren: Zamaný Geldi-Suffragette Ýngiltere’de kadýnlarýn oy kullanma hakkýný elde etmek için verdikleri mücadeleyi anlatýyor. Film, Meryl Streep, Helena Bonham Carter ve Carry Mulligan gibi muhteþem bir kadroya sahip.

Ýnsanlýk, ne yazýk ki güçlünün güçsüzü sömürmesi üzerine kurulu. Medeniyet dediðimiz þeyin kazançlarýný küçümsemiyorum ama insanýn ruhundaki barbarlýðýn bittiðine de inanmýyorum. Bu dünyada yaratýlan her canlý gibi insanýn da yenemediði bir içgüdüsü mevcut. Bu da yazýnýn baþýnda dediðimiz gibi güçlünün güçsüzü sömürmesi. Bu sömürünün baþlangýcý kadýn ve erkek arasýndaki iliþkide. Yaratýlýþ olarak kadýn fiziki bir güçsüzlüðe sahip. Onun için erkeðe tabi. Fakat toplumlar modernleþtikçe medeniyet gereði ahlak kurallarýný çýkarmýþ, kanunlarý yapmýþ. Toplumu oluþturan her yapýnýn güvenliðini saðlama almýþ. Bu geliþim kolay elde edilmemiþ.

Ýnsan deðiþime direnir

Bu hafta vizyona giren Diren: Zamaný Geldi filmi kadýnlarýn oy hakký için çektiði acýlarý odaðýna alýyor. 1912 yýlýnda Ýngiltere’de kadýnlar en aðýr iþlerde çalýþmaktadýr. Yýllarca süren ve sürecek olan savaþlar yüzünden erkeklerin boþalttýðý yerleri kadýnlar doldurmaktadýr. Bu sebeple artýk toplumun üreten parçasý ve emek gücünün en önemli unsurlarýdýrlar. Bunun doðal sonucu olarak kadýn erkek eþitliðinin yaþama yansýmasý gerekmektedir. Fakat gücü elinde bulunduranlar bundan kolay vazgeçmez. Bu sadece erkeklerin hanesine yazýlacak bir ayýp deðil. Aslýnda toplumsal yapýnýn getirdiði bir çatýþmadýr. Ýnsan deðiþimi kolay kabul eden bir varlýk deðildir. Hele ki o deðiþim bütün güç odaklarýný yerinden oynatacaksa. Tam da bu noktada 24 yaþýndaki Maud çektiði acýlarý sorgulamaktadýr. 7 yaþýndan beri çalýþtýðý çamaþýrhanede çekmediði çile kalmamýþtýr. Bu ona annesinden miras kalmýþtýr. Annesi de ayný çamaþýrhanede çalýþmýþ Maud daha bebekken annesinin sýrtýnda o çamaþýrhaneye taþýnýp durmuþtur. Bir insaný sömürebilir, iþkence edebilir ama elinden umudunu alamazsýnýz. Umudunu kaybeden insan en tehlikeli varlýktýr. Maud siyasi bir görüþe sahip olmasa da içten içe bu umudunu kaybetmektedir. Bu hisler içinde yaþarken bir paketi teslim etme görevi verilir ona. Teslim sýrasýnda bulunduðu caddede kadýnlarýn oy hakkýný savunan eylemcilerin baþlattýðý bir çatýþmanýn arasýnda kalýr. Yýllardýr çamaþýrhanede beraber çalýþtýðý Violet’in de eylemciler arasýnda olduðunu görür. Bu rastlantý sonucunda kadýn haklarý savunucularýndan etkilenmeye baþlar. Violet’in de ýsrarýyla bir eyleme katýlýr. Ýlk eyleminde polisin sert müdahalesiyle karþýlaþýr ve tutuklanýr. Bir hafta hapiste yatan Maud eylemcilerin duruþundan çok etkilenir. Bu þekilde baþlayan hikaye Maud’un nasýl radikal bir oy savunucusu olduðunu bunun için nelerden vazgeçtiði anlatýr.

Göz alýcý performans

Kendi hemcinsleri tarafýndan bile dýþlanan Maud o dönemin önemli kadýn haklarý savunucusu liderlerinden Emmeline Pankhurst’un takipçisi olur. Maud karakterini Carey Mulligan canlandýrýyor. Ýngiliz sinemasýnýn genç kuþaktaki en önemli isimlerinden olan Mulligan film için çok araþtýrma yapmýþ. O dönemin emekçi kadýnlarýnýn hayat hikayelerini takip etmiþ. Ve performansý gerçekten tatmin edici. Filmde Maud’a yardým eden ve hareketin önemli isimlerinden olan kimyager Edith karaterini ise Helena Bonham Carter canlandýrýyor. Carter’ýn gerçek hayattaki büyük büyük dedesi filmin geçtiði dönemde baþbakandýr. Hatta bu aile iliþkilerini bilen filmin yapýmcýlarý rolü Carter’a sunarken tereddüt de etmiþler. Ama siyasi duruþuyla da bilinen Carter teklifi hemen kabul etmiþ. Hatta filmdeki karakterlerin yaþayan torunlarýndan biriyle karþýlaþtýðýnda ilk sözleri özür dilemek olmuþ. Suffragette grubunun lideri Emmeline Pankhurst’ü ise Meryl Streep canlandýrýyor. Meryl Streep teklif geldiðinde en çabuk kabul eden isimlerin baþýnda gelmiþ. Çünkü Streep sinema sektöründe kazandýðý ödüller kadar hemcinslerinin Hollywood’ta eþit haklara sahip olmasý için verdiði mücadeleyle de tanýnýyor. Filmin senaristi Abi Morgan ise daha önce Iron Lady ve The Invisible Woman gibi önemli filmleri yazan bir isim. Yönetmen Sarah Govran ve Abi Morgan sektördeki kadýnlarýn karþý karþýya kaldýklarý haksýzlýklarý konuþurken bu projeyi yapmaya karar vermiþler. Kýsacasý inanmýþ insanlarýn hikayesini inanmýþ kadýnlar hayata geçirmiþ. Filmin sonunda ise gurur duymama sebep olan bir sürprizle karþýlaþtým. Film bittikten sonra kadýnlarýn oy kullanma hakkýný teslim eden ülkelerin listesi geçiyor en baþlarda yer alan Türkiye’nin yanýnda 1934 yazýyor. O çok özgür Ýsviçre, Fransa, Ýtalya ise bizden sonra eþit oy hakkýna sahip olmuþlar. Suffragette kaçýrýlmamasý gereken bir film.

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Filmin orijinal adý: Suffragette

Yönetmen: Sarah Gavron

Senarist: Abi Morgan

Oyuncular: Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Anne-Marie Duff, Meryl Streep

Yapým: 2015, Ýngiltere, 106 Dak.