Amerika'da 'durdurulamayan deha- fikir makinesi' adlarýyla tanýnan Ray Kurzweil'in kitaplarý ve konuþmalarý, insanlýðýn ve insanýn geleceði ile ilgili ve çok dikkat çekici... Kurzweil, optik karakter tanýma, metinden konuþma sentezi, konuþma tanýma teknolojisi ve elektronik klavyeli enstrümanlarla ilgilenmektedir. Kendisinin saðlýk, yapay zekâ, teknolojik tekillik ve fütürizm hakkýnda kitaplarý da var...
Bir televizyon programýndaki konuþmasýnda 'insanýn entelektüel sýnýrlarýndan bahsediyor:
'Artýk, web aracýlýðýyla neokorteksimiz geniþletme gücüne sahibiz. Korteksin gücünü yapay zeka ile birleþtireceðiz. Kortekste belirli aþamalar vardýr, en ayrýntýlý düþünceler en üsttedir ve en küçük yeri kaplar, piramitin üst kýsmý gibidir. Aslýnda insaný kusursuzlaþtýrmak istiyorsak, bu kýsma ulaþmamýz ve yeniden yapýlandýrmamýz gerekiyor. Elon Musk Neural Link'i icat etti 2016'da.... (8 nörolog tarafýndan implant edilebilir beyin-makine arayüzleri geliþtirmek amacýyla 2016'da San Fransisco'da kurulmuþ nöroloteknoloji þirketinden bahsediyor) 2030 baþlarýnda yapay zekayý, neo korteksin normal kýsmýyla sentezleyebileceðiz. Bu giriþim baþarýlý olduktan sonra artýk entelektüel sýnýr kalmaz. Beynin üst kýsmýndaki entelektüel güç, beyinden çýkar ve buluta ulaþýr. Bulut her geçen yýl geliþen bir teknoloji ve nihayetinde baðlantýlý yapay zeka sayýsý çoðalacak, beynimizde þu anda olduðundan çok daha fazlasý olacak. Sonuç olarak þimdilik yapay zekayý beyin dýþýnda kullanýyoruz. Zamanla bütünleþmeye gideceðiz...'
Ýnsanýn entelektüel sýnýrlarý nedir? Zeka seviyesi mi, bilimsel keþif gücü mü, akademik buluþlar mý, yüksek sanat anlayýþý mý, okuma ve öðrenme tutkusu mu, adalet saðlayan bir hukuk bilinci mi, yoksulluðu ortadan kaldýran bir ekonomi teorisi mi, barýþ çabasý mý, entelektüel sýnýrlarýmýzý nasýl ölçeceðiz... Kelimenin çýktýðý Latince dil evinde 'anlama'yla ilgisi kurulmuþ... Bir meseleyi anlamak, iyice kavramak, künhüne varmak mý mesela, entelektüel sýnýrlarýn içi...
Ve bunu aþýnca ne olacak?
Sorumluluktan azade mi olacaðýz? Bir bilgisayardan veya hesap makinesinden ne farkýmýz kalacak. Veya hastanelerdeki mr makinelerinin güçlü bilgisi, gözle görülmeyen hücreleri bize yakýnlaþtýran elektronik bilgisayarlar, yaptýklarý iþi bizlerden daha iyi yapýyorlar... Peki bu, anlamak mý?
Bir iþi iyi yapmak, o iþi anlamak mýdýr? Dikiþ makinesi çok iyi dikiþ diker, ama neyi niçin yaptýðýný bilir mi?
Sanýrým, eylem ile fikri, dolayýsýyla makine ile insaný birleþtirme gayretindeki bu bakýþ açýsý, en baþýndan insaný, eksik, kusurlu, hatalý gören bir nazariyata sahip. Hakikaten de kusurlu ve eksiktir insanoðlu. Zaten varoluþsal hikâyesi de bunun üzerine kuruludur. Hayat, insanýn kendisini tamamlayabilme, tam olabilme, kusurlarýndan uzaklaþabilme, eksiklerine üzülüp, düzeltmeye, onarmaya çalýþma mekânýdýr. Hayat, imkândýr...
Kusursuz, çekiþmesiz, farklýlýksýz, tekdüze, yeknesak, sessiz, itaatkar, dolayýsýyla problemsiz yeni bir hayatý dizayn etmek isteyenlerin asýl kavgasý insan ile mi, doða ile mi, doðal olan ile mi, yoksa Yaratýcý ile mi?
Bence hepsiyle kavgalýlar. En çok sinirlendikleri kelime de doðallýk. Ýnsanýn doðasýný, yapýbozuma uðratarak, onu yeni eklemlerle, yeniden inþa etmek gayretindeler...
Pandemi sonrasýnda, zayýflýðý ve çaresizliði küresel anlamda prova edilmiþ insan, yeni algoritmada ya elenecek yada dönüþecek. Dünya yeni bir kutuplaþmanýn baþlangýcýnda... Peki ruh, moral dünya, hatta hissiyat ne olacak? Bunlarýn azaltýldýðý, reddedildiði yeni dünya teklifinde, aslýnda insan da azaltýlmýþ, hatta reddedilmiþ olmuyor mu?