"Hac Arafat’týr!* Hac ibadeti baþtan sona sembollerle dolu. Zira, baþlangýç ile bitiþin sembolü Hacerül Esved gibi, Arafat da baþlangýç ve bitiþin yeri.
Tavafa baþladýðýnýz yer ile bitirdiðiniz yerin ayný olmasý gibi yeryüzü serüveninizin baþlangýcý (yaradýlýþ) ve bitiþi (mahþer) de ayný yer: Arafat!
Ýnsanýn dünyevileþtiði yer de, uhrevileþtiði yer de Arafat!
Siz bu yazýyý okuduðunuz saatlerde bizler yani ki hacý adaylarý Arafat için son hazýrlýklarýmýzý yapýyor olacaðýz.
Ve bu akþam nasipse Arafat’a ulaþacaðýz.
Ne kadar tavaf ederseniz edin. Ne kadar say yaparsanýz yapýn. Kabe’de ne kadar ibadet ederseniz edin, hacý olamýyorsunuz eðer “Belirli bir vakitte belirli bir süre” Arafat’ta bulunmaz iseniz.
Yani ki, Hz.Peygamberin dediði gibi “Hac Arafat’týr” bu yüzden arefe günü Arafat’ta vakfeye durmak için þimdi hazýrlýk yapmaktayýz.
Ýnsan buralarda, iç dünyasýna büyük yolculuklar yapýyor. Tartýyor, ölçüyor, keþkeleriyle, amalarýyla, fakatlarýyla hesaplaþýyor. Kulluðun acizliðini idrak ediyor.
Yine tam da öyle bir anýmda karþýlaþtýðým Diyanet Ýþleri Baþkanýmýz Mehmet Görmez beyefendiden, sanki sadece bana hitap ettiði hissine kapýldýðým bir sohbet dinledim.
Bize konuþtu ama ben sadece bana konuþuyor sandým.
Mehmet Görmez hoca, “Hac iç içe geçmiþ 6 yolculuktur” diye baþladý söze.
* Bir dedi, bir, “Ýnsanýn içine yolculuktur hac!”
Eðer vinçlerden ve yüksek binalardan kurtulabilirseniz, Kabe’deki ibadetin insanýn iç dünyasýyla bir iliþkisi vardýr” diye devam etti.
* Ýki, dedi, iki, “Hac, insanýn ahirete yolculuðudur!”
“Ýhram kefen, Arafat mahþer olur. Ebedi hayatý düþündürür. Hesabý hatýrlatýr. Yeniden yaradýlýþýn sýrrýný düþündürür” dedi.
* Diyanet Ýþleri Baþkaný, “üç” dedi. “Hacda insanýn üçüncü yolculuðu tarihedir” diye devam etti.
“Hazreti Adem’le baþlayan Ýbrahim ile devam eden, Hazreti Peygambere kadar uzanan bir tarih yürüyüþüdür hac” diye ilave etti.
“Arafat Adem aleyhisselam ile Havva annemizin, Peygamber efendimizin Veda Hutbesi ile ashabýyla buluþtuðu, Hazreti Ýbrahim’in, Ýsmail’e yeniden kavuþtuðu yerdir.
Ama bugün en büyük talihsizlik tarihsizlik! Tarihin izi yok!” diyerek bu fasl bitirdi.
* Dört dedi, “Dördüncü yolculuk, kardeþliðimize yolculuktur” diye söze baþladý.
“Dünyanýn hiç bir medeniyetinde bu kadar renk ve ýrký ayni gayede birleþtiren baþka bir organizasyon yok. Fakat kardeþliðe yolcuðun vesilesi olmasý gerekirken bu mümkün olmuyor.
Hacerül Esved’i öpmek için mumin kardeþini dövmek midir hac?” diye içini çekti.
* Beþ dedi, Görmez Hoca, “Beþinci yolculuk Kabe’ye yolculuktur.”
“Kýblemiz, duamýzý gönderdiðimiz yer. Hazreti Ýbrahim’in Harran’ý terkedip Mekke’ye geldiðinde ‘Rabbim ben insanlarý davet edeyim çaðrýma uysunlar’ diye dua ettiði ve Allah’ýn duasýna icabet ettiði yer. Kabe dört duvar. Kabe, gösteriþsizdir. En büyük görkemi üzerine örttüðümüz örtüdür. Bizim için hac bir yönüyle Kabe’ye yolculuktur” dedi.
* Ve altý dedi Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez. “Altýncý yolculuk Kabe’nin de Rabbi olan Allah’a yolculuktur. Doðmamýþ, doðrulmamýþ, ezeli ve ebedi olan Rabbimize yolculuktur hac” diye ilave etti.
“Eðer haccý bu altý yolculuk üzerine yapmazsak bir yolculuk daha var” diyerek tebessüm etti.
“O yolculuk Suud’a yolculuktur” dedi.
Ýslam coðrafyasýnýn kan gölüne döndüðü, kardeþ kanýnýn aktýðý, Müslümanlarýn hiç olmadýðý kadar dünyevileþtiði bir dönemde hac yolculuðuna çýkmýþ biri olarak Mehmet Görmez’in “yolculuk” metaforunu aldým kulaðýma küpe yaptým.
Sizler de bilin istedim.
Size, Türk hacý adaylarýnýn sayýsýný, yaþ ortalamasýný, eðitim düzeyini, gelir gruplarýný tasnif eden daha “bilgi” dolu bir yazý yazmayý hiç istemedim.
Zira tam da þu anda “içime yolculuðu” tercih ettim..!
