İnsanlığın geleceği Türkiye-Rusya mutabakatına bağlıdır!..

Önce, Rusya lideri Vladimir Putin’e önemli bir mesajım var. (Talat Enveroviç Çetin dostum,  sen bu yazıyı özellikle çevir,  Rusya Başbakanı Medvedev’e ilet, Putin’e anlatır.) Dikkatine sunduğum bu fotoğrafı, Türkiye’nin kabul etmesi mümkün değildir, not eder, bekler.

 

Fotoğrafta, İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Beşar Esed’le görüşüyor, Suriye bayrağı yok, hani, Suriye’nin meşru yöneticisiydi, o çağırmadan gelen asker de işgalci sayılırdı? Ruhani, adamı İran’ın Şam valisi gibi karşılamış, belli.  Bu, önce Rusya’ya hakarettir. Bir gün önceki buluşmada dini lider Hamaney, “Suriye -İran mezhep dayanışmasından” söz ediyordu, yok öyle, bu, Ortadoğu için çıkmaz sokaktır… (Yıllarca Türkiye Sünnici politika izliyor diyenler, neredesiniz, söyleyecek tek kelimeniz yok mu? ‘Erdoğan Esed’le el sıkışırsa önce bizim için biter’ dememizin nedenini şimdi anladınız mı? )

Suriye diye bir devlet yok!.. 

Anlaşıldı, Rusya ile birlikte yeniden kuracağız… 

Çünkü İran bu ülkeyi mezhepsel, ABD-PKK ittifakı ise etnik olarak bölmeye çalışıyor, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması Erdoğan-Putin işbirliğinden geçiyor.

Rusya’nın yapacağı aslında basittir, Esed’i sülalesiyle Moskova’ya çekmek, sonrasında da karşımıza Faruk el Şara gibi hepimizin kabul edebileceği makul bir Baas liderini çıkarmak.  (Rusya’nın Şara’yı muhtemel İran saldırısına karşı Himeymim üssüne taşıyıp güvenliğini sağlaması önemlidir.)

Faruk el Şara’nın yanında yer alacak Nusayri toplum lideri Abdülaziz el Hayyer (halen tutuklu) ile ılımlı muhalif kanattan Muaz el Hatib, Türkmen lider Samir Hafez ve PKK’ya karşı Suriye Kürtleri’nin meşru sesi Kürt lider Abdülbasit el Seyda…

Erdoğan ve Putin, bu isimlerle sorunu çözer. Emperyalizmin 10 yıllık savaş planına darbe olur, İran-İsrail “kayıkçı kavgalı” ittifakının bölgesel planlarını çökertir. 

Toprak bütünlüğü Türkiye-Rusya garantörlüğünde, demokratik-laik Suriye’nin inşası için çalışmanın zamanıdır.

En büyük hata, önce Irak sonra da Suriye’yi parçalamış olan ABD-İsrail ittifakından barış ve istikrar planı beklemektir.

Türkiye-Rusya-Hindistan hattı…

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın, İstanbul’da Cemal Kaşıkçı’yı parçalatmış “testere” Suudi prens Muhammed bin Selman’ı kırmızı halı ile karşılamasını gördük. Devamında, Çinliler de adamı önemsediler.  Hiç işimiz olmaz. 

Hindistan, Rusya’dan S-400 alma kararından sonra, bizim gibi büyük belalar yaşıyor. Ayrıca, ABD’nin abluka kararını dinlemedi, Venezuela’dan ham petrol ithalatını yüzde 60 oranında artırma kararı aldı!.. Aynı cephedeyiz. 

Küresel stratejimizi dini zeminde değil, muhatabımızın hangi cephede yer aldığına göre belirlemek zorundayız.

İmran Han’a söyleyeceğimiz, bir dost uyarısıdır, Pakistan bizim her şart altında kardeşimizdir, Amerikan emperyalizmi ile meseleni uzlaşarak çözemezsin…

Pakistan’ı Siyonist plan doğrultusunda parçalayacaklar, bunu savaşarak durdurabilirsin.

S-400’den devam edelim…

Türk Deniz Kuvvetleri MAVİ VATAN tatbikatı ile harika bir iş yaptı, üç deniz için “buralar benden sorulur” dedi. 

S-400 alımındaki kararlılık benzer  duruştur. 

Tavsiyem, Türk hava sahasını emperyaliste kapatan, S-400’lerin bu ay sonunda topraklarımıza  intikalinin sağlanması ve TSK eğitiminin DERHAL  başlamasıdır.

Vakit daralıyor… 

Geleceğin rotasını belli ki, Türkiye-Rusya mutabakatı belirleyecek. (Stratejik ittifak gibi emperyalizmin içini boşalttığı bir kavram yersizdir, mutabakat eşit devletlerin katılımnıı öngörür.)

Amerikan emperyalizmini ve Çin’in küreselci/yayılmacı kimliğini önleyecek tek mutabakattan söz ediyoruz…

F-35’leri almak için gösterilen çaba yersizdir. 

Trump’ın ekonomik şantajına karşı halk yeterince bilgilendirilmiyor, dikkat!.. 

Fırtına belli ki, 31 Mart sonrası yaşanacak. 

Hepsi birden gelsin, fark etmez.