İnsanlığın vicdanı Türkiye

20 Haziran “Dünya Mülteciler Günü”ydü. 

Süren işgal ve sömürge düzeni günde 37 bin kişiyi evini barkını terk etmek zorunda bırakıyor. Bu rakam Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin vermiş olduğu rakam. Mülteci sorunlarıyla ilgilenen sivil toplum kuruluşları bu rakamın üzerinde rakamlar veriyor. 

“Dünya Mülteciler Günü”nde açıklama yapan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, 2018 yılında mülteci sayısının 3 milyon artarak 71 milyona yükseldiğini söylüyor. Bu nüfus bir ülkeye ait olsaydı o ülke dünyanın 20. en kalabalık ülkesi olacaktı. Dünya genelindeki toplam mültecilerin 3’te 2’sinden fazlası Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar ve Somalililerden oluştuğunu da söylüyor Grandi. 

Türkiye’de de, özellikle de Suriye’deki savaşla birlikte bir mülteci sorunu konuşulmaya başlandı. Hususiyetle de seçim zamanları muhalefet Suriyeli kardeşlerimizi seçim malzemesi yapıp halk arasında kin ve öfke yaymaya çalışıyor. 

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, 13 Haziran 2019 tarihi itibarıyla Türkiye’deki biyometrik verileriyle kayıt altına alınan geçici koruma altındaki Suriyeli sayısını 3 milyon 613 bin 644 kişi olduğunu açıkladı. Dünyada, resmi dille “mülteci” denilen mazlum ve mağdurlara kol kanat geren birinci ülke Türkiye! 

Bu gurur duyulacak bir rakam ama, bir zamanlar ataları da savaştan kaçıp bu topraklara sığınmış bazıları Suriyeli kardeşlerimizden rahatsız. Aslında “rahatsız” ifâdesi yaptıkları düşmanlığı anlatmakta kifâyetsiz kalıyor. Halk arasında ırkçılığı, nefreti ve şiddeti yaymak için Suriyeli kardeşlerimizle ilgili yalanlar uyduruyorlar. 

Oysaki gerçekler çok farklı. Bakınız, T24 haber sitesine yaptığı açıklamada Hayata Destek İletişim Uzmanı Fatih Kıyman, resmi rakamlara göre 3,6 milyon Suriyeli’nin yaşadığı Türkiye'de toplumun 'suç oranında artışa sebep oluyorlar' algısının yanlış olduğunu söylüyor. Kıyman, araştırmalara göre Türkiye'deki Suriyeliler’in suç oranının genel Türkiye suç oranındaki etkisinin düşük olduğunu söyledi. Kıyman aynı zamanda Suriyeliler’in Türkiye'de 100 bin istihdam yarattığını açıkladı. 

Görüyorsunuz değil mi, yalanlarla gerçekler nasıl da farklıymış. Lâkin devlet ve hükümet gerçekleri anlatmakta yetersiz kalınca halk arasında yalanlar revaç buluyor. En çok mülteci barındırarak dünyanın vicdanı olan Türkiye devlet olarak halkına bunu her fırsatta anlatmalı. Yoksa, her fırsatı ve her şeyi çıkarları için kullanmaktan imtina etmeyen şer odakları Suriyeliler üzerinden karışıklık çıkarmanın peşindeler. 

Bir de, planlı bir çalışma yapılmalı ve halkımızla bize sığınan kardeşlerimiz arasında günlük hayatta kesişen ve sorun çıkan noktalarda gerekli tedbirleri almalılar ki Türkiye dünyanın vicdanı olmaya devam etsin.