“Ýnsanlýk” 2013’te sonlandý, farkýnda deðilsiniz...

Minik Aylan’ýn Bodrum sahilindeki cesedi karþýsýnda travma yaþanýyor, düne kadar, “ne iþi var bu kadar Suriyeli’nin buralarda” diyenler bile ortalýða dökülmüþ durumdalar. 

Geçiniz...

Ya, yaþamakta olduðunu çaðýn gerçeklerinden kopuk bir þaþkýnsýnýz, ya da, günü birlik çýkarlar doðrultusunda koþturan omurgasýz bir iki yüzlü...

Adýna sosyal medya mesajlarýnýzda “insanlýk” dediðiniz kavram, aslýnda, 21 Aðustos 2013 günü sabaha karþý, Þam’ýn Ghuta banliyösünde sonlandý, sizler, o kavramýn hala varlýðýný koruduðunu sanýyorsunuz.

Ýnsanlýðý Obama-Putin bitirdi...

Ýnsanlýðý sonlandýran geliþmenin baþlangýç noktasý, Beþar Esed’in ordusunun 21 Aðustos 2013’te kimyasal silah kullanarak 1.729 masum kadýn ve çocuðu, bebeði öldürmesidir.

Baas’çý bir diktatörden beklenen bir katliamdý, Irak’taki benzeri Saddam da ayný iþi Halepçe’de yapmýþtý. Hepimiz açýsýndan “son”, Ghuta katliamýndan sonra Moskova-Washington hattýnda yaþanýlan geliþmeyle baþladý. Dünya, “tek süper güç” Amerika’nýn “kýrmýzý çizgileri” geçildiði için Beþar’a gereken cevabý vereceðini düþünüyordu, Obama, Putin’in diplomatik önerisini kabul ederek, o masum çocuklarýn cesetleri üzerinden Suriye’yi “kimyasal silahtan arýndýrma” manevrasýný baþlattý.

Yan yana dizilmiþ yüzlerce çocuðun cesetleri unutuldu, Ýsrail’in güvenliði açýsýndan daha önemli görülen “Beþar’ý kimyasaldan arýndýrma” diplomasisi devreye girdi, Beþar kaldý, söylenene göre kimyasallarýný verdi, þimdi, çocuklarýn üzerine klor gazý atmakla yetiniyor!..

Bakýn, tam iki yýl önce bu sütunda ne demiþim:

“Yaþanýlan süreç, meselenin özünü kaçýrmamýza neden oluyor. Eðer, bütün mesele, Baas rejiminin elindeki kimyasal silahlara el koymaksa, bu, 100 bin insanýn ölümüne deðer miydi? (Not: Þimdi ölü sayýsý 300 bin, anladýnýz siz beni...) Bütün bu kan gölünün sonucunda dünya açýsýndan “rahatlatýcý” tek sonuç, “kimyasalsýz Baas” olacak ve bu ülkede süren savaþ devam edecekse dünyanýn geleceði açýsýndan durum vahimdir. Rusya’nýn öne sürdüðü, ABD’nin de önemsediði formül, Baas rejiminin elini yýkamasýndan ve katliamlarýna baþka silahlarla devam etmesinden baþka bir anlam ifade etmiyor. Bu arada, dünya, “demokrasi dýþý” rejimlere sahip iki büyük gücün, Rusya ve Çin’in desteðinde varlýðýný koruyan, bir baþka “demokrasi dýþý” güç Ýran’ýn giderek kontrol altýna aldýðý Baas rejimi ile baþ baþa kalýyor.”(STAR, 13.Eylül.2013, Dünya sistemi çöküyor!..)

Aylan’ýn gerçek katilini bulmak mý istiyorsunuz, söyleyeyim: Vladimir Putin ve Barack Obama. Beþar’ýn kimyasal katliamýný ört-bas ettikleri gün,Aylan gibi binlerce çocuðun da ölüm fermanýný imzalamýþ oldular. Tabii destekçileri de var: Ýran, Çin, Ýsrail, bugün mülteci çaresizliði yaþayan Avrup, bir de bizim Baasçýlar...

Aþaðýlýk ihanet süreci...

Ýnsanlýðýn sonlandýðý son 2 yýl bizim için de ihanet süreci oldu...

Kimyasal kullanmýþ diktatörün elini sýkanlarý gördük. Diktatörün medyada borazanlýðýný yaptýlar. Ýran’ýn Suriye’yi iþgal planýný görmezden gelip, kendi ülkesini “Sünnici” diye suçlayanlarla karþýlaþtýk. Ýþi DAEÞ’i destekliyor algý operasyonlarýna vardýran ihanet þebekeleriyle de tanýþtýk. Kýrmýzý ýþýkta mendil satmaya çalýþan Suriyeli mülteciden iðrenen Beyaz Türk kafalarýn yorumlarýyla da...

Yetmedi... Kalaþnikofu bir sazýn arkasýna saklayanlarla buluþtuk...

Dün, TSK’nýn þerefli bir komutanýný tek baþýna “terör örgütü lideri” suçlamasýyla mahkum edenlerin bugün, yurt dýþýna kaçtýklarýna þahit olduk. Gerilla kamplarýný dolaþýp, sakýn silah býrakmayýn çocuklar diyenleri gördük...

Mýsýr darbesini “meþru” görüp, ülkesinde de tekrarlanmasý gerektiðini, tekrarlanýrsa, bu ülkedeki kadronun “yargýlanan” Mursi kadar þanslý olmayacaðýný buyuran ruh hastalarýyla tanýþtýk...

Artýk yüreðim kaldýrmýyor...

Midem bulanýyor...