Son sözü baþtan söyleyeyim, bu bir isyan yazýsýdýr... Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn G20 Zirvesi’nde Türkiye’nin beþ yýldýr sürdürdüðü “vicdan diplomasisini” dünya liderlerinin gözlerinin içine bakarak bir “vicdan ekonomisi” arayýþýna çevirmesini takdirle izledim...
Ama yakýn geleceðe dönük umut arayýþým güçlü mü, hayýr...
Çünkü adaletsiz bir dünyada yaþýyoruz, adaletsizliði “küresel sisteme” dönüþtürmüþ güçlerin direniþiyle karþý karþýyayýz ve bu sistem, bizleri, bi’tek toplu felakete götürür!..
Türkiye, Selçuklu-Osmanlý-Cumhuriyet çizgisinde “deneyimli/akýllý güç...” Tarihsel birikimi, kavimler kapýsý ülkesi olmasý ona, dünyanýn emperyalist/hegemonyacý güçleri karþýsýnda farklý bir duruþ kazandýrýyor... Uyarýlarýmýzý duyuyorlar, anlamazlýktan geliyorlar...
Konforlu yaþama alýþtýlar, yüksek duvarlarla çevrili lüks bir sitenin insanlarýndan farklarý yok, duvarýn hemen karþýsýndan baþlayan gecekondu mahallesinde nelerin yaþandýðýný görmezlikten gelerek bitmek bilmeyen tüketimlerinin anaforunda yaþamayý tercih ediyorlar...
Oysa o mahalle her geçen gün bir saatli bombanýn tik-taklarýyla geriliyor, patlamaya hazýrlanýyor!..
Büyük adaletsizlik: KAOS!..
Rakamlara boðmadan bir-kaç net örnekle anlatacaðým...
Dünya toplam nüfusu 7 milyar, bu nüfusun 2.5 milyarýnýn saðlýklý yaþamanýn bir numaralý kuralý olan tuvaleti yok!.. 2.5 milyar býrakýn foseptik sistemini, basit, suyu akan bir tuvaletten yoksun yaþýyor bu gezegende...
Þimdi sýký durun: Dünyada cep telefonu kullanan insan sayýsý 6 milyar!.. Ýnsanlara tuvalet verememiþ bir sistemin onlarý cep telefonu ile donatmasýna da “küresel ekonomi” diyoruz!..
Birleþmiþ Milletler raporlarýna göre, dünyanýn modern zamanlarda karþýlaþtýðý en büyük saðlýk sorunu, obezite, yani aþýrý þiþmanlýk. Raporlarda 1.4 milyar insanýn (hemen hepsi zengin kuzey ülkelerinde yaþýyor) aþýrý kilo nedeniyle ciddi hastalýklarla karþýlaþtýðý, bu hastalýklarýn tedavisi için milyarlarca dolar harcama yapýldýðý belirtiliyor.
Yine Birleþmiþ Milletler raporuna göre dünya nüfusunun 800 milyonu açlýk tehdidinde, 600 milyonu düzenli gýda alamayarak yaþama tutunmaya çalýþýyor. Yani, 1.4 milyar insanýn “gýda güvenliði” yok!..
Böyle bir denklem olabilir mi? 1.4 milyar obez ile 1.4 milyar aç insan ayný gezegende yaþýyor...
Bu denklemin eþittir hanesinde tek kelime yazabilir: KAOS...
Terörü sonlandýramazsýnýz
Bir insanýn üzerine yerleþtirdiði bombalarý kalabalýklarýn içinde patlatmasý kadar, o insaný bu tür bir umutsuzluða neyin sevk ettiðini konuþmamýz gerekiyor...
Dünya, kaybedecek çok þeyi olanlar ile (Credit Suisse’in son raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 1’i toplam servetin yarýsýný kontrol ediyor, geri kalan yüzde 99’a da iþte o kadar düþüyor, bu dünya çapýnda 70 milyon insanýn 7 milyarýn sahip olduðuna sahip olmasýdýr) kaybedecek hiçbir þeyi olmayanlar arasýnda yükselen çatýþmanýn kanlý bilançosunu yaþýyor...
Emperyalist/hegemonyacý güçlerin insanlýðý tehdit eden aç gözlülük ve adaletsizliðe çözüm arayacaklarýna, zaten yaþam þanslarý sýfýrlanmýþ insanlarýn coðrafyalarýna en geliþmiþ silahlarýyla müdahale etmekten baþka bir çözüm yolu bulamamalarý gerçek anlamýyla alarmdýr!..
Türkiye’yi asla sevmeyecekler
Türkiye’nin beþ yýlda uyguladýðý “vicdani diplomasi” ile 2.5 milyon mülteciye ev sahipliði yapmasý, bir-kaç yüz bin mülteci karþýsýnda neye uðradýðýný þaþýran Avrupa’nýn gerçek yüzünü gösterdi.
Bizi takdir ettiklerini söylüyorlar ama beyinlerinin arkasýnda rahatsýz olduklarýný biliyoruz...
“Biraz az kazanýn, fakirlerle bölüþün” yaklaþýmýmýz, tabii ki, “komþusu açken tok yatan bizden deðildir” inancýmýzýn doðal sonucu...
Bilin ki, bunu, asla kabul etmeyecek, konforlarýnýn küçük bir bölümünü paylaþmaktansa en geliþmiþ silahlarýyla zaten çaresiz olan insanlarý öldürmeyi tercih edeceklerdir.
Paris’te yaþamýný yitiren masum insanlar için hepimiz üzgünüz ama onlar için gösterilen yüksek hassasiyetin Suriye’de öldürülmüþ 35 bin çocuk için gösterilmediðini bilen bir coðrafyada yaþýyoruz...
Bizim için “mülteci kardeþimiz” olanýn ise onlar için yeni bir “kavimler göçü” ve Roma Ýmparatorluðu’nu yok eden bir “barbar istilasý” anlamýna geldiðini de yeni fark ediyoruz...
Dünya büyük felakete doðru ilerliyor, nedeni, emperyalist/hegemonyacý uluslarýn aç gözlüðü ve bencilliðidir...
Ülkenize sahip çýkýn, bölüþerek ve birbirimizi kollayarak güçlenebileceðimizi unutmayýn!..