Ýnternetin hem riskleri hem imkanlarý var. Bu risk ve imkanlarý dengeli bir þekilde anlamak için gündelik hayattaki internet kullanýmýnýn gözlemine, internetle ilgili entelektüel tartýþmalara, psikiyatri/psikoloji klinik ortamýndaki tecrübeye ve araþtýrma verilerine bakmak lazým. Sonra bu dört bilgi alanýný birleþtirerek, uzman görüþü olarak internet kullaným kýlavuzlarý veya rehber metinler oluþturmak lazým. Ben de bugünlerde tam da böyle bir proje üzerine çalýþýyorum. Bugün size internet kullanýmý ile ilgili araþtýrmalardan bahsedeceðim.
Pew Research Center’in (Pew Araþtýrma Merkezi) 2017 yýlýnda yaptýðý “Online Harrasment” (Çevrimiçi taciz/rahatsýzlýk verme) araþtýrmasýna göre Amerikalýlarýn %60’ýnýn internet ortamýnda rahatsýz edici bir durumla karþýlaþtýðýný, yaþanan bu durumlarýn %62’sinin de önemli derecede bir sorun olduðunu bildirmiþ. Ýnternet ortamýnda yaþanan bu rahatsýzlýklar; kiþiye hakaret edecek þekilde seslenme (%27), kiþiyi bilerek utandýrma (%22), fiziksel tehdit (%10), süreðen rahatsýzlýk verme (%7), ýsrarlý takip (%7), cinsel taciz (%6) olarak bildirilmiþ. Tacizler/rahatsýz etmeler en fazla kiþiliðe, fiziksel görünüme, siyasal görüþlere ve ýrka yönelik olmuþ.
Çin’den Xingchao Wang ve arkadaþlarý Personality ve Individual Differences adlý dergide yayýnladýklarý makalede, eþlerin birlikteyken telefonlarý ile uðraþmalarýnýn (phubbing) iliþkilerine ve depresyona etkisinin olup olmadýðýný araþtýrmýþ. Araþtýrmanýn sonucunda, eþle birlikte iken dikkati eþe vermek yerine telefonla uðraþmak evlilik doyumunu azalttýðý bu durumun da dolaylý olarak eþlerde depresyon olasýlýðýný arttýrdýðý bulunmuþ.
Danimarka’dan mutluluk ve iyilik hali üzerine araþtýrmalar yapan bir düþünce kuruluþu (think tank) olan Happiness Research Institue 2015’te Facebook araþtýrmasý yapmýþ. Araþtýrmanýn sorusu “sosyal medya yaþam kalitesini etkiler mi?” þeklinde. Araþtýrmaya katýlan 1092 kiþi rastgele iki ayrý gruba ayrýlmýþ. Bu iki grubun araþtýrma öncesi ve sonrasý yaþam memnuniyeti araþtýrýlmýþ. Bir gruba bir hafta Facebook kullanmamalarý istenmiþ. Diðer gruba eskiden kullandýklarý gibi kullanmalarý önerilmiþ. Bir hafta Facebook kullanýmýný durduran grubun yaþam memnuniyeti puaný ortalamalarý 7.56’dan 8.12’ye çýkmýþ. (1 en düþük 10 en yüksek memnuniyeti gösterir). Ayrýca Facebook kullanýmýný durduranlarýn; sosyal aktivitelerinde artýþ, odaklanmalarýnda artýþ, stres düzeylerinde azalma, boþa geçen zamanda azalma, baþkalarýnýn hayatýný kýskanmada azalma, mutluluklarýnda artma bulunmuþ.
London School of Economy ile Avrupa Birliði’nin ortak yaptýðý Türkiye’yi de içeren 25 ülkeden 25.142 çocukla yapýlan ankette 9-16 yaþ arasý çocuklarýn internet kullaným þekilleri araþtýrýlmýþtýr. Çocuklar İnterneti okul işlerinde kullandýğýný (%85), oyun oynadýklarýný (%83), kýsa video dosyalarý izlediklerini (%76) ve anlýk ileti kullandýklarýný (62%) belirtmişlerdir. En az yapýlan etkinlikler ise baþkalarýyla paylaşmak için fotoğraf (%39) veya ileti (%31) göndermek, web kamerasý kullanmak (%31), dosya paylaşým siteleri (%16) veya blog (İnternet günlüğü) sitelerini (11%) kullanmaktýr. Avrupalý 9-16 yaş arasýndaki çocuklarýn %12’si internette karşýlaştýğý bir durumun onlarý üzdüðünü veya rahatsýz ettiðini belirtmiştir. 9-16 yaşýndakilerin %14’ü geçen 12 ay içinde “açýkça cinsel içerikli – örneğin, insanlarýçýplak veya cinsel ilişki halinde gösteren” çevrimiçi görüntüler görmüştür. Çocuklarýn %6’sý internette müstehcen veya incitici mesaj aldýklarýný ve çocuklarýn %3’ü bu tür mesajlarý başkalarýna gönderdiklerini belirtmiştir. Çocuklarýn %9’u, geçen yýl, çevrimiçi görüştüğü kişilerle yüz yüze buluşmuştur.