Ýntikam ateþi yakanlara fýrsat vermeyelim

31 Mart’ta sadece þehirlerimizin geleceðini deðil, ülkemizin de geleceðini bir þekilde etkileyecek bir irade ortaya koyacaðýz. Zaman, saðduyu ve akl-ý selimi kuþanma zamanýdýr. 

 “Pireye kýzýp yorgan yakmak” diye bir atasözümüz var. Ýnsanýn küçük bir þeye kýzýp büyük bir kayba duçar olmasýný anlatýyor. 

“Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü de aslýnda bu atasözünü tamamlýyor. 

Kýzgýnlýkla yaptýðýnýz iþ size daha büyük bir zarar ve kayýp getiriyorsa, “kendi bindiðiniz dalý kesmiþ” olursunuz.

Siyasette her zaman bir küçük fotoðraf, bir de büyük fotoðraf vardýr. Bunlarýn ikisi de insanýn doðrudan kendi yaþamýný etkiler. 

Geniþ nazarla meseleye bakmayanlar, “okyanusu geçip derede boðulanlar” baþkalarýna deðil sadece kendilerine zarar vermiþ olurlar. 

Yerel seçimlerde listeye giremediði için üzülenler, istediði olmadý diye kýzanlar, belediye baþkanýný eleþtirenler, her istediði olmayanlar vs hep vardýr. 

Çok farklý sebeplerle eleþtirisi olanlar, rezervi bulunanlar, kiþisel kýzgýnlýðý olanlar da olabilir.

Sandýk önüne konulduðunda farklý mesaj vermek, hatta ders vermek isteyenler de olabilir…

Ama doðrusu gün, o gün deðil…

Birileri fena halde intikam ateþi yakmýþ durumdalar… Vesayet sistemiyle özdeþ hale gelen eski bir siyasetçi 31 Mart seçimlerinin “intikam seçimi” olduðunu söyledi. Hem ulusal düzeyde, hem küresel düzeyde ülkemizi kasýp kavuracak bir nefret ateþi yakýlmak isteniyor. 

Öyle bir intikam ateþi yakmak istiyorlar ki, sadece AK Parti’yi deðil, bugün AK Parti tabanýndan hoþnutsuzluk dile getirenleri, kiþisel sebeplerle menfi söylemlerde bulunanlarý da yakacak bir kin ve nefret ateþi bu…

Pireye kýzýp yorgan yakmak isteyenler, oturduklarý evi tamamen yakmak için dýþarýda hazýrlýk yapan birilerinin olduðunu gözardý etmemeliler. Dýþarýdan ateþ gülleleri atýlýrken içeride ateþ yakmaya çalýþmak saðduyulu bir yaklaþým olmaz. 

Rövanþ almak isteyenler, intikam almak isteyenler, yýkmak-yok etmek isteyenler kapýda beklerken içeride ders vermek gibi tavýrlar sergilemek büyük tehlikeyi ýskalamak olur.

Ýnsanýn olduðu yerde sorunlar, sýkýntýlar, dertler bitmez. Siyasetçinin görevi de bunlarý çözmek için çaba göstermektir. Bugün her meselemiz hallolmuþ deðil ama þunu da unutmayalým: Büyük badireleri, ölümcül tehditleri hep birlikte savuþturduk, bizi yýkmak isteyenlere karþý ayakta kaldýk. Þimdi hasarý onarmaya, kayýplarý telafi etmeye çalýþýyoruz. Birlik ve beraberlik içinde olursak bugünkü sýkýntýlarý da hep beraber aþabiliriz. 

15 Temmuz’un rövanþýný almak isteyenlere, intikam ateþiyle yanýp tutuþan vesayet odaklarýna, varlýðýmýza kasteden FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine fýrsat vermemeliyiz.

31 Mart’tan kaos çýkarmak isteyenler bu milletin hiçbir evladýný düþünüyor olamazlar. Birçok toplum kesimini kategorik olarak düþman belleyenlerin ekmeðine yað sürmek, kendi varlýk zeminimizi riske atmak anlamýna gelir. 

Türkiye son dönemde büyüdüyse güven ve istikrar sayesinde büyüdü, kalkýndý. 

Gemiyi batýrma pahasýna AK Parti’yi boðmak isteyenler varken gemide delikler açmak külli kayýp anlamýna gelir.

Elbette seçimler muhasebe için, özeleþtiri ve yenilenme için bir fýrsattýr. Seçmenin mesajýný almak ve gidiþatýný milletin iradesine göre þekillendirmek esastýr. AK Parti de bu anlayýþla istikametini belirlemiþ ve her seçimden dersler çýkararak yoluna emin adýmlarla devam etmiþtir. 

Ancak içeride rüzgâr estirmek isteyenler, dýþarýda kasýrga çýkarmak isteyenler olduðunu hesaba katmalý ve ona göre hareket etmelidir. 

Gün, Cumhur Ýttifaký’nýn etrafýnda kenetlenme günüdür.