Irak ordusu güven vermediği için Mehmetçik orada

Suriye ve Rusya derken şimdi ‘yeniden’ Irak krizimiz oldu.

Yeniden diyorum, zira en ciddi Irak krizi, önceki başbakan Maliki’nin ‘Şii mezhepçi’ politikaları yüzünden çıkmıştı. 

Yeni hükümet Türkiye’nin Maliki’ye yönelik tepkileri ve ABD nezdindeki girişimleri üzerine daha ılımlı bir politika izliyor.

Peki bu kriz niye çıktı?

Durum: Bağdat’taki Irak merkezi hükümeti Türkiye’nin Musul’daki Ulusal Muhafızlar’a askeri eğitim veren birliklerini korumak üzere zırhlı araç ve koruma birliği göndermesine tepki gösteriyor. Bunu ‘işgal’ sayıyor.

Oysa bu durum yeni değil.

Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde eğitim amaçlı iki askeri birliği var.

Biri Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) bölgesinde Peşmerge birliklerini eğitiyor. Bugüne kadar 2 bin 308 Peşmerge Türk birliğinden askeri eğitim aldı. Ayrıca bölgede DAEŞ’le savaşan Peşmergelerden çok sayıda yaralı da gerektiğinde Türkiye’ye getirilip tedavi ediliyor. Hatta bunlardan bazıları ‘Türkiye DAEŞ militanlarını tedavi ediyor’ diye çarpıtılarak Türkiye aleyhine kullanıldı.

İkinci birlik ise Musul’un kuzeydoğusundaki Başika kentinde, Musul Ulusal Muhafızları’na eğitim veriyor. Burada da Mart 2015’ten bu yana 2 bin 441 muhafıza Türk subayları tarafından eğitim verildi.

Gerekçe: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Beşika’daki Türk askerlerinin “Irak Savunma Bakanı’nın daveti üzerine gittiğini; İçişleri Bakanı’nın ayrıca polis eğitimi için yardım istediğini; Musul Valisi’nden de aynı yönde davet geldiğini” açıkladı; “Askerlerimiz orada DAEŞ’e karşı mücadele edecek güçleri eğitiyor” dedi.

Eski Musul Valisi Etil El Nuceyfi de bunu teyit etti: “Başbakan Hayder El İbadi, Türkiye Başbakanı Davutoğlu ile bir araya geldiğinde, Türk askerinin eğitim amacıyla Musul’a gelmeleri için talepte bulunduğunu açıklamıştı. Bunun üzerine Ankara, Bağdat havaalanına askeri mühimmat göndermişti. Ayrıca 8 aydan beri Zelikan kampında Musullulardan oluşan gönüllü Haşd El Vatani’ye eğitim vermek için eğitmen göndermişti.”

Örnek: Irak’ta orduya eğitim veren ülke sadece Türkiye değil. ABD, Almanya ve Fransa ordusu da Peşmerge ve/veya Irak ordusuna bağlı birliklere eğitim vermek üzere bölgede bulunuyor.

Perde arkası: Türkiye’nin 3 gün önce Musul’a gönderdiği son birlikler ve zırhlı araçlar, sadece eğitimcilerden oluşmuyor. Daha çok eğitim birliklerini korumak üzere gönderildi. Bunun da çok net bir gerekçesi var: Irak ordusunun bölgede DAEŞ tehdidine karşı Türk eğitim birlikleri dahil kimseyi koruyabilecek durumda olmaması. Bunun için Musul örneği yeterli!

DAEŞ 5-10 Haziran 2014 tarihlerinde, sadece 5 günde Musul’u işgal etti. Çünkü kenti korumakla görevli Irak ordusu, bütün silah, mühimmat, zırhlı araç ve ‘nakit para’ dahil her şeyi bırakıp kenti terk etti!

10 yıl boyunca İran savaşı, daha sonra Saddam’ın Kuveyt’i işgali, ardından ABD’nin Irak’a operasyonu ve devamında iç savaş boyutunda bir karışıklıkla mücadelede pişmiş bir ordunun yapacağı iş değildi bu.

O nedenle örneğin, Irak Parlamentosu Başkanı Usame Nuceyfi, “Güvenlik güçlerinin Musul’dan kaçışı ile ilgili acil bir soruşturma başlatılmalı” diye sorgulamıştı bu durumu.

Ve dönemin Valisi Esil Nuceyfi, “Ordu ve güvenlik güçlerinin hızlı bir biçimde çöküşü, kasıtlı bir ihmal olduğunu akla getiriyor” demişti.

Bugün Türkiye’ye tepki gösteren Irak Başbakanı Haydar El İbadi, Irak ordusunun Musul’dan çekilirken “Çok sayıda silah ve 2 bin 300 Humwee zırhlı muharebe aracını DAEŞ’e bıraktıklarını” itiraf etmişti.

Ve daha önemlisi, DAEŞ, Musul’u aldıktan sonra ‘küresel bir tehdit’ olacak boyuta erişmişti.

Sonuç: Bağdat’ın asıl tepkisi eğitim birliği bulundurulmasına değil. Daha çok zırhlı araçlarla onlara göre ‘aşırı sayıda’ koruma gönderilmiş olması. Ve bunun ‘sürebilecek’ olması...

Irak Savunma Bakanı yakında Ankara’ya gelecek. Ondan önce Çarşamba günü (yarın) IKYB Başkanı Mesut Barzani Türkiye’de olacak.

Muhtemelen Iraklı bakana ‘mealen’ şöyle söylenecek: “Halen ülkenin 3’te biri DAEŞ işgali altında. İran, Iraklı Şii’lerden bir ‘milis ordusu’ kurmuş ve ülkenin diğer üçte birine hakim. Biz ise sizin resmi ordunuza destek vermeye çalışıyoruz. Hangi işgalden söz ediyorsunuz?”