Irak’la yeniden

Irak Dýþiþleri Bakaný Hoþyar Zebari’nin Türkiye ziyareti, son dönem Ortadoðu geliþmeleri açýsýndan son derece önemli. Uzunca bir süredir dikkatler Suriye üzerinde yoðunlaþmýþ ve bu çerçevede Ýran, Rusya, ABD ve Ýsrail’in davranýþlarý öne çýkmýþtý. Bu denklem içindeki en yaþamsal yerlerden birisi olan Irak ise Suriye’nin kaderinde oynadýðý rolü hak edecek bir deðer bulamamýþtý.

Irak’ýn Suriye açýsýndan önemi, bu ülkede birden fazla Irak olmasýndan kaynaklanýyor. Ayrýca, ABD iþgaliyle yeniden yapýlandýrýlmýþ bir devlet söz konusu. Bu yeniden yapýlanma sürecinde Kürt bölgesi üzerinden hareket eden ABD, Kuzey Irak’ý Ýran önünde bir set gibi tasarlamýþ, bu arada Irak Þiileri ile Ýran Þiilerinin de birbirlerinden daha fazla ayrýþmasýna uðramýþtý. Tabi bir diðer çaba da Sünnilerin El-Kaide ya da ona yakýn gruplarýn etkisine girmelerine engel olmaktý.

Bu tasarýmlarýn tümünün beklendiði ölçüde geliþmediði biliniyor, Irak son derece hassas dengelerle ayakta duruyor. Pamuk ipliðine baðlý iliþkiler, Ortadoðu’daki risklerin büyüklüðü nedeniyle sürüyor. Irak’taki taraflar arasýndaki baðlarýn kopmasý, tüm bölgede haritalarýn bile deðiþmesine yol açacak geliþmelere gebe.

Gerilimli dönem

Türkiye’nin önce Baðdat yönetimine raðmen Barzani ile iliþkilerini normalleþtirmesi, ardýndan rejim düþmaný olarak ilan edilen Cumhurbaþkaný yardýmcýsý Haþimi’ye sahip çýkmasý ve Suriye sorununda da muhalefetin yanýnda keskin tavýr almasý Türkiye-Irak iliþkilerini gerilime sokmuþtu. Bununla birlikte, bu gerilimin çatýþmacý bir sürece dönüþmemiþ olmasýna da dikkat çekmek gerekir.

Muhtemelen Irak-Türkiye iliþkilerinin çatýþmacý bir sürece dönüþmemesindeki en önemli etken Kuzey Irak-Baðdat baðýnýn kopma riskinden kaynaklanýyordu. Barzani ile Maliki, karþýlýklý olarak kýnýndan çýkardýklarý býçaklarý yerine koyduktan sonra, Türkiye ile Irak hükümeti arasýndaki iliþkileri normalleþtirmeye hizmet edecek bir ortam doðdu.

Irak hükümeti de Türkiye de Irak’ýn kuzeyinde baðýmsýzlýk ilan edecek bir Kürdistan’a sýcak bakmadýklarý düþünülürse, iki ülkeyi zorunlu olarak iþbirliðine iten koþullar olduðu düþünülebilir. Bununla birlikte esas sorun, Kürdistan baðýmsýzlýðý deðil, bu parçanýn bütünden ayrýlmasý halinde geri kalanlarýn ne olacaðý; dolayýsýyla iþbirliðinin esas temasýnýn bu konu olduðu bile söylenebilir.

Çýkýþ arayýþlarý

Suriye konusunun muhaliflerin mutlak baþarýsýyla sonuçlanmayacaðý ortaya çýktýktan sonra, Türkiye Suriye nedeniyle Irak ile yaþanan gerilimi düþürme kararý aldý. Bu kararda gayet tabi Suriye-Irak-Ýran ve Türkiye Kürtlerinin olasý davranýþ ihtimallerinin de etkisi büyük oldu. Kýsacasý Irak’ýn toprak bütünlüðünü korumasýna destek verme dönemi yeniden geldi, bu da Baðdat yönetiminin güvenini yeniden tesis etmeyi gerektirdi.

Zebari’nin ziyareti, bir yandan Baðdat hükümeti ile yeniden yakýn bir dil geliþtirilmesine karþýlýk gelirken ayný zamanda Kürt bir dýþiþleri bakaný olmasý hasebiyle Kürt meselesinin de iki ülke tarafýndan birlikte ele alýnacaðýný ifade ediyor. Muhtemelen bu konudaki müzakerelerin odaðýnda da Suriye Kürtleri bulunuyor. Hangi gruplarýn kime yakýn olduðu, bu gruplarýn birlikte davranma ya da ayrýþma eðilimleri, bulunduklarý ülkelerdeki konumlarý gerçekten görüþmeleri hak edecek önemde. Bu arada El-Nusra ve ona benzeyen örgütlerin yarattýklarý tahrik edici ortamýn da bu görüþmelere konu olacaðý düþünülebilir.

Her ne koþul olursa olsun, yan yana yaþamak zorunda olan toplumlarýn siyasal temsilcileri ile görüþmek, ortak sorunlara birlikte çýkýþ yolu aramak, muhtemelen bölge dýþý ülkelerin çözüm getirmelerinden daha evla sonuçlar verir.