Irak-Suriye çýkmazý

Irak ve Suriye’de koþullar giderek beter hale geliyor. Durum, ne IÞÝD ile yaþanan bir savaþ, ne halklar arasýnda yaþanan bir iç savaþ ne de iktidar-muhalefet arasýndaki çatýþma olarak açýklanabiliyor.

Çok kabaca tarif etmek gerekirse, her iki ülkede de IÞÝD esas oyuncu. Onunla mücadele eden ve sadece mücadele nedeniyle ayný tarafa düþmüþ gruplar var; ama onlar da kendi aralarýnda çatýþýyorlar. Irak’taki Þii milisler ile Peþmergeler arasýndaki gerilim bu duruma verilebilecek örneklerden sadece  birisi.

Öte yandan, her iki ülkede IÞÝD’e karþý mücadele yürüten, bombardýmanlar yapan uluslararasý bir koalisyon da var. Bunca bombardýmana raðmen bir türlü baþarý kaydedemeyen koalisyon güçleri, anlaþýldýðý kadarýyla sadece bazý yerlerin IÞÝD’den temizlenip yerini yerel güçlerin almasýný saðlamakla yetiniyor. Tabi bunlarý yaparken “kurtarmak” istedikleri halklarýn da bombardýmanlarda ölmelerine yol açýyor.

Kürtler, Türkmenler, Ediziler, ýlýmlý Sünni muhalifler, Þiiler, merkezi ordular, yerel milisler ve koalisyon bombardýman uçaklarý hep birlikte çatýþýp duruyorlar.

IÞÝD kime yarýyor?

Bu ortamda tam olarak bilinmeyen ise Baðdat ve Þam yönetimlerinin gerçekten IÞÝD ile mücadele etme arzusunda olup olmadýklarý. Her iki ülkenin ordusu, “mýþ” gibi mi yapýyor, yoksa uluslararasý alanda kendilerine destek veren güçlerin bilek güreþini kazanmalarýný saðlayacak bir katký mý saðlýyorlar?

Bu sorunun yanýtýný bilebilsek, Irak ve Suriye’de esasen kimlerin savaþtýðýný ve IÞÝD’in de gerçek “sponsorlarýný” bilebilirdik.

Bununla birlikte, bazý tahminlerde bulunmak mümkün. IÞÝD’e katýlan “yabancýlar” genel olarak Batýlý ülkelerden geliyor. IÞÝD de zaten Batý ülkelerini ve müttefiklerini düþman sayýyor. Hiç Rusya’dan katýlan duymadýk mesela. IÞÝD Rusya’yý hiç tehdit de etmedi. Ayrýca, Batý’nýn en fazla hangi ülkeyle arasý açýk sorusunu da eklesek, belki el yordamýyla bir baðlantý bulmak mümkün olabilir.

Bu sorunun yanýtý Rusya gibi duruyor. Rusya-Batý gerginliði o kadar artmýþ durumdaki sýrf Putin Bakü’de yapýlan 1. Avrupa Olimpiyatlarý’nýn açýlýþýna gidiyor diye hiçbir Avrupa lideri gitmiyor. Bu kýzgýnlýðý sadece Ukrayna ile açýklamak kolay deðil. Kýbrýs’tan Suriye’ye, oradan Irak ve Ýran’a uzanan büyük bir kavga var. Kimbilir belki IÞÝD Rusya’nýn alan geniþletmesine katký saðlýyordur.

Türkiye baský altýnda

Eðer durum böyleyse, Türkiye’nin IÞÝD’e yardým ettiðini iddia edenlerin aslýnda Türkiye’nin Rusya ile iliþkilerini deðiþtirmesini istedikleri söylenebilir. Nasýl Batý ülkeleri ambargolar uyguluyor, istenmeyen insanlar listesi yayýnlýyorlarsa, Türkiye de yapsýn isteniyor olabilir.

Türkiye’nin bu pozisyona giderek daha fazla zorlandýðýný anlamak zor deðil; zira IÞÝD sýnýrýmýza ulaþtý. Artýk hedefinde Türkiye de olabilir. Bu durumda Türkiye’nin koalisyona dahil olmasý bekleniyordur belki.

Türkiye koalisyona katýlsa, IÞÝD ile askeri olarak mücadeleye baþlasa, bir anlamda Esad’ýn elinin güçlenmesine su taþýyacak; ancak öte yandan Rusya karþýsýnda kesin bir tavýr almýþ da olacak. Olur da, Türkiye Esad konusunu sonraya býrakýp önce IÞÝD ile mücadeleyi esas alýrsa, o zaman Batý Türkiye’nin de Rusya karþýtý kampa dahil olduðuna ikna olacak.

Ancak Türkiye’nin bir dizi çekincesi var; konulardan birisi de Kürtlerle ilgili. Kimbilir belki tam da bu nedenle son bir kaç gündür yine bir iki klasik terör vakasý yaþanýyordur. Belki bazýlarý Türkiye’yi ikna etmenin yolu PKK ile mücadeleden geçiyor diye düþünürken, baþka bazýlarý da koalisyona katýlýrsa Türkiye’nin baþýna yeniden PKK’nýn sarýlacaðýný ima ederek geri adým attýrmak istiyordur.