Irak’taki çatışma ve Barzani’den Rus kartı

Irak’ta, özellikle Bağdat merkezli olarak krizin tırmanması, Başbakan Nuri Maliki’nin, ısrarla ve inatla geniş kesimleri dışlayan bir yaklaşımla hareket etmesi, gelişmelerin seyrine bakınca şaşırtıcı değil.

Maliki’nin sorunu bu denli tırmandırmasının perde arkasına bakmadan önce birkaç noktaya dikkat çekmekte yarar var. Sorun, elbette onun Şii olmasıyla açıklanamayacak kadar derin. Çünkü Maliki’nin adımlarını onaylamayan, hatta onu sertçe eleştiren önemli Şii aktörler var. Diğer yandan bizzat tarzı, üslubu ve yönetim anlayışı sorunlu olan bir aktör Maliki.

Tüm bunlar, bir de bölgesel dengeler ve enerji merkezli küresel çatışmayla beslenince ortaya hayli gergin bir tablo çıkıyor. Sanki çok daha önceden bu olup biteni kurgulayan bir el, dönemin ruhuna uygun aktörler seçmiş gibi, herkes ateşi daha da körükleyen adımlar atıyor.

Bölgedeki diğer gelişmeler, özellikle de Suriye konusundaki yeni tablo, Irak’ı daha sert bir mesajlaşma alanına dönüştürüyor. Başka bir deyişle Suriye’de eli zayıflayan aktörler, hesaplarını Irak üzerinden yürütmeye çalışıyor.

***

Dilerseniz tüm bunlara işaret eden önemli bir ziyarete ve onun sonucunda ortaya çıkan anlaşmaya dikkat çekelim.

Kuzey Irak Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani, Moskova’ya çok kritik bir ziyarette bulundu. Ziyaretin sonucu ise çok daha çarpıcı: Barzani ‘Rusya’nın en büyük beşinci petrol üretim şirketi GazpromNeft’le anlaşma imzaladıklarını’ açıkladı.

Anlaşmanın ayrıntılarını henüz bilmiyoruz. Ancak bu anlaşma kesinlikle Bağdat yönetimi ve Erbil arasındaki gerginliği bir kat daha tırmandıracaktır. Geçmişi hatırlayalım. Erbil’in dünya devleri olarak bilinen enerji şirketleriyle yaptığı her anlaşma, Bağdat’ın vetosu ve öfkesiyle karşılaşmıştı.

Sözgelimi Fransız Total şirketinin Kürt Bölgesi’ndeki Taza, Harir ve Safen’de petrol çıkarım ihalelerini almış, ardından Irak hükümeti şirketten Halfaya bölgesindeki çalışmalarını sonlandırmasını talep etmişti.

Bir diğer önemli örnek, Amerikan petrol şirketleri ExxonMobil ve Chevron da Kürt Bölgesi’nde çalışmalarını sürdürüyor. Onlar da aynı şekilde Bağdat’ın tehditleriyle ve veto girişimleriyle karşı karşıya kaldılar.

***

Erbil’in patronu olarak Barzani, bu vetoları sessizce geçiştirdi. Ama diğer yandan ona yakın aktörler, biz bildiğimiz yolda devam ederiz mesajı verdiler. Böylece Bölgesel yönetim attığı her adımda Bağdat’tan biraz daha koptu. Bunu yaparken iki dengeyi ihmal etmedi. Birincisi Ankara’yı yakınında tuttu. Ona kritik müzakere sürecinde destek verdi. İkincisi uluslararası dengeleri, anlaşma yaptığı enerji devleri üzerinden kurarak elini sağlamlaştırdı.

Moskova ziyaretiyle üçüncü bir hamle yapıyor Barzani ve Rusya kartını sahaya sürüyor. Gazprom Neft, Kürt Bölgesi’nde petrol üretimi yapan tek Rus şirketi; şimdilik.

Neden şimdilik, çünkü muhtemelen yeni Rus firmaları da bölgeye adım atabilir. Barzani Rusya hamlesiyle, bir yandan Bağdat üzerinde etkin olan İran’a mesaj veriyor, diğer yandan kelimenin tam anlamıyla ciddi bir aktör çeşitliliği elde ediyor.

İşte Bağdat’ta Şii Maliki yönetiminin Sünnilere karşı uyguladığı kuşatma politikasının giderek sertleşmesinin perde arkasında böyle bir tablo var.