Yeryüzüne çýkmamýþ petrolün pratikte deðeri -sýfýr-dýr... Hiçbir iþe yaramaz... Yeryüzüne çýkmýþ petrol de alýcý bulana kadar sýfýr deðerdedir... Bu çerçevede, Kuzey Irak’tan çýkan ve Ceyhan’dan gemiye yüklenen petrolün halen deðeri sýfýr, çünkü alýcýsý yok.
Bu þekilde birer milyon varil petrolle yüklü üç tanker, dünya denizlerinde birkaç aydýr dolaþýyor. Satýcý Kuzey Irak Kürt Yönetimi olduðu için, Baðdat da kendinden geçmeyen satýþlara karþý olduðu için ve de ABD Baðdat’ýn bu tavrýný desteklediði için, gemilerdeki petrol alýcý bulamýyor... Son yazýmýzda tankerlerden birinin Texas açýklarýnda olduðunu anlatmýþ ve “Tanker yükü boþaltýp Texas’tan olaysýz ayrýlýrsa, yeni bir sayfa açýlacak...” demiþtik... Ama tabii ki olay çýktý.
Baðdat, Texas mahkemesine baþvurdu, -Yük bizim- dedi. Baðdat iþler bir hükümet kurmak, tek mezhebin hükümeti olmamak, ülke bütünlüðünü korumak, IÞÝD’i temizlemek gibi öncelikleri býraktý, petrolü sattýrmamak için uðraþýyor. Yargýç da petrolün kaynaðýnýn tartýþmalý olduðunu öngörüp, petrole el konmasýna- karar verdi... ABD karasularý 12 mil... Tanker daha uzakta bekliyor. 12 mile gelirse, yüke mahkeme el koyacak. Petrolü almaya niyetlenen ABD rafineri þirketi de bu kadar karýþýk iþten yýldý ve -Artýk Kuzey Irak Petrolü almýyoruz, istemiyoruz- dedi...
Bu petrolü kimin almaya çalýþtýðý önemli deðil. Normalde dünya piyasasýnda bir tanker petrolü her an herkes alabilir. Emsal oluþturmak için baþlarda birkaç -tanýdýk ya da siyasi baðlantý- bulunabilir, ancak bu iþlerin pek emsali olmaz. Petrol varsa teslim alýnýr, parasý da en geç 30 günde ödenir. Kimin aldýðý, kimin sattýðý önemsizdir.
Ancak bu petrolün alýcýsý çýkamýyor, çünkü Baðdat alýcýyla uðraþacaðýný söyledi. Olayla ABD Dýþiþleri Bakanlýðý da ilgili. Onlar da -Iraklýlar kendi aralarýnda anlaþsýn- diyor... Yine bakanlýk -ticari alým satýma da karýþmayacaðýný- söylüyor, ama durum alýcýlarýn aleyhine.
Üç tanker demiþtik. Dördüncünün Ceyhan’dan yükleme yapmak üzere olduðu bildiriliyor. Üç tanesine alýcý yokken dördüncü? Petrol stoklamak isteyen bazen malý açýk denizde tutar, orada bir sakýnca yok. Sadece yatan tanker, týkalý trafikte çalýþan taksimetre gibi para yazar... Diðer tankerlerden biri Malezya açýklarýnda. Orada yükü baþka tankere aktarýyor. Bu yolla malý kýsmen kaybedip aracýlar üzerinden satmak, -Bu Kuzey Irak deðil, Güney Kore petrolü- demek mümkün, ancak günümüzde bütün tankerlerin yeri, rotasý uydudan izleniyor. Üçüncü tanker de Fas açýðýnda okyanusta, bekliyor.
Aslýnda Kuzey’den satýlan her bir varil petrolün miktarýný ve fiyatýný Baðdat’ýn izlemesi, bulmasý, ve bu satýþtan payýný istemesi mümkün. Ancak iþ inada bindi.
Bu manzarada Türkiye’nin Ceyhan’dan yüklemeleri yasal olarak önleme yetkisi kýsýtlý. Ayrýca Kuzey’in petrol ihracatýnýn mutlaka Baðdat’tan kopma anlamýna gelmemesi ve Türkiye’nin de bölünmüþ Irak istemediðini beyaný, önemli. Bu konuda Türkiye’nin ne istediðinin hem Kuzey hem de Baðdat tarafýndan gözönüne alýnmasý yararlý olacaktýr.
Ancak Irak’ta yanlýþ sadece petrol iþinde deðil. Baðdat’taki hükümet yanlýþ, tek mezhebe dayalý iktidar arayýþý yanlýþ, Merkezi Yönetimin çökmesi yanlýþ, Sünniler’in dýþlanmasý yanlýþ, IÞÝD yanlýþ, ordunun daðýlmasý yanlýþ, güvenceye almak için de olsa Kerkük’ün iþgali yanlýþ... Liste uzun.
Kerkük-Ceyhan boru hattý 2003’te ABD askerleri Irak’a girerken bile çalýþýyordu... Hattýn durmasý halinde doðacak teknik sorunlarý öngören fedakar Iraklý teknisyenler savaþ ortamýnda bile hattý durdurmayýp, çok düþük hýzda Ceyhan’a petrol akýtmasýný saðlamýþlardý. Zaten akan petrolün miktarý kayýtlýydý. Irak’tan petrol akýþý sonraki günlerde zorunlu olarak durdu. O zamanlar bile Ceyhan’dan çýkan petrol hemen alýcý bulurdu... Þimdi alýcý yok, alýcýsýz petrolün deðeri yok. Öte yanda petrol varilinin üzerinde elde ateþle itiþmenin, hiç faydasý yok. Petrol satýlsa da satýlmasa da Irak’a ne çare ki?