Ambargo modern bir uluslararasý cezalandýrma metodu olarak algýlansa da, kadim bir araç olduðunu fark etmek için savaþlar tarihine bakmak yeterlidir. Zira farklý muhasara þekilleri insanoðlunun kadim dönemlerinden beri kullandýðý bir araç.
Sadece 1980 sonrasý göz önüne alýnsa, bölgemizde ambargo rejimlerinin en aðýr þekilde hayata geçirildiði ve büyük maliyetlerin ortaya çýktýðý görülür. Bu ambargolarýn her birisinin araçlarý ve amaçlarý farklý olsa da, toplamda bir cezalandýrmaya hizmet etmeleri kaçýnýlmaz olmuþtur.
Örneðin Ýran ve Irak, ambargo denilince akla ilk gelen ülkeler olsa da; bugün Filistin tam anlamýyla toplu bir cezalandýrmaya tekabül eden ambargo rejimine tâbî tutulurken, Rusya da yoðun bir ekonomik ambargo rejimini yönetmek zorundadýr. Ambargo rejimi sadece ilgili ülkede acýmasýz bir toplu cezalandýrmaya yol açmakla kalmamakta, ayný zamanda büyük bölgesel ekonomik ve siyasi maliyetler de üretmektedir.
Mesela Irak, uzun yýllar modern dönemlerin en aðýr kabul edilebilecek ambargo rejimine tâbî tutuldu. Saddam’ý devirmeyi hedefleyen ambargo büyük ölçüde Irak halkýný cezalandýrarak, bütün toplumsal dokuya en az Saddam rejimi kadar tahribatta bulundu.
Benzer þekilde Ýran’a karþý uygulanan ve Ýran’ýn nükleer silahlanma giriþimi ile boyut deðiþtiren ambargolar dizisi de, ülkede tahmin edilenden ya da görünen yüzünden çok daha derin maliyetlere yol açtý. Ýran ambargosu, görünen ve bilinen ekonomik maliyetlerinin yaný sýra, devrim sonrasý yaþanmasý beklenen normalleþme sürecinin önce gecikmesine, ardýndan da ‘sürekli tehdit altýnda’ var olma reflekslerinin icat ettiði bir devlet aklýnýn ve toplumsal yapýnýn oluþmasýna sebep oldu. Bu durum, zaten tarihsel güçlü kökleri olan Ýran yabancýlaþmasýnýn ve izolasyonunun tahkim edilmesine katký saðladý. Ambargo rejiminin sebep olduðu izolasyonu kýrmanýn yolu olarak devlet dýþý aktörlere yapýlan büyük yatýrým, zaman içerisinde Ýran devlet aklýnýn da dönüþmesini saðladý.
Diðer yandan, yaþanan süreçte ambargo rejimini kýracak ve Ýran’la iþbirliði geliþtirecek bir bölgesel aktör ortaya çýkmadýðý gibi, farklý gerekçelerle bölgesel statükonun unsuru, hatta nöbetçisi konumundaki ülkeler de Ýran’a uygulanan ambargodan faydalandýlar. Týpký Irak’a ambargo yýllarýnda Suriye, Ýran ve Ürdün’ün farklý yollarla ambargo rejiminin gayri resmî aktörleri haline gelmeleri gibi.
Aðýr ambargo yýllarýnda gerek bölgesel düzenden dolayý gerekse de her bir ülkenin içinde bulunduðu þartlardan dolayý dayatýlan izolasyonu kýracak bir siyasal yaklaþým geliþmemiþti. Bugün ise ambargo rejiminde yaþanan deðiþimin bir fýrsat sunduðu muhakkak. Ýran’ýn nükleer programýna iliþkin sorunun çözümü yolunda P5+1 ve AB ile Ýran arasýndaki Kapsamlý Ortak Eylem Planý’nda (KOEP) 16 Ocak 2016 tarihi itibarýyla ‘Uygulama Günü’ne geçilmesinin ardýndan kalkan ‘ilgili ambargonun’ sadece Ýran için deðil, bölgemiz için de deðerlendirilmesi durumunda pozitif neticeleri olacaktýr.
Öte yandan Ýran, üzerindeki ambargoyu kaldýrmak için özellikle 2003 Irak Ýþgali sonrasýnda izlediði politikalarla ironik bir durumun ortaya çýkmasýna yol açtý. Ýran Batý’nýn uyguladýðý ambargodan kurtulurken, bölgesinde ambargo dünyasýný fazlasýyla derinleþtirecek, müzahir unsurlarýný tamamen yabancýlaþtýracak bir pozisyona yerleþmeyi tercih etti. Son beþ yýlda bu politikasýný kanlý hale getirerek de, geri dönülmesi zor bir ambargoyu kendi kendisine inþa etmiþ oldu. Irak’ýn iþgaliyle baþlayan mezhepçi savrulmayý Suriye’de yoðun bir þekilde sürdürerek ‘ana siyasi ekseni’ haline getirip, Þii jeopolitiðine hapsolmuþ oldu. Gelinen noktada, bu kýsýr döngünün sebep olduðu ambargo rejimi sadece Ýran’a deðil, bölgesel aktörlerin tamamýna zarar verirken, muhtemel bölgesel potansiyel iþbirliði alanýný da zehirlemiþ durumda.
Nihai olarak Ýran’ýn büyük ölçüde küresel finansal ve ticari sistemin doðrudan aktif bir unsuru olmasýný engelleyen ambargonun kalkmasýyla kazanacaklarý kýsa vadede Ýran lehine araçsal bir rahatlama saðlayacak olsa da; Ýran’ýn kendi eliyle inþa ettiði bölgesel ambargodan çýkmadýðý sürece sahici bir normalleþme yaþamasý mümkün görünmüyor.