Irak’ta iki ay’ý bulan ‘derinden gelen dip dalgalarý’ þeklindeki kitlevî halk gösterileri ve karýþýklýklar, Irak resmî makamlarýnýn açýklamalarýna göre resmî güvenlik güçlerinin kurþunlarýyla 440’ý bulan ölümlerden sonra, Baþbakan Abdulmehdi’nin istifa etmesiyle ümit olunur ki, yatýþýr. Ancak, Irak’ýn karþý karþýya kaldýðý çetin mes’elelerin, bir istifayla atlatýlamayacak kadar derin olduðunu unutmamak gerekir. 2003 Baharý’nda Amerikan saldýrýsý sonunda Saddam rejiminin devrilip kendisinin idâm olunmasýyla 35 yýllýk o acýmasýz Baas diktatörlüðünün son bulmayacaðý; o ideolojik diktatörlüðün etkilerinin bertaraf edilmesinin o kadar kolay olmayacaðý da biliniyordu. Bu büyük karýþýklýklarda öne çýkan en önemli nokta, Baþbakan’ýn istifa ettirilmesi deðil, Ýran’ýn Irak üzerine abanmasýna gösterilen sosyal tepki olsa gerek...
***
Dünyanýn en zengin petrol yataklarýna sahip Irak gibi, üstelik sýcak iklim kuþaðýndaki bir ülkede saðlýklý içme suyu bile temin edilemeyiþine ve her gün 15 saat kadar süren elektrik kesilmelerine, iþsizliðe, yoksulluða býçak kemiðe dayanmýþçasýna üstelik de hemen tamamý ‘þiî Müslüman’ olan kitlelerin bir sosyal patlama halinde verdiði tepki ve yüzlerce insanýn resmî güvenlik güçlerinin mermileriyle öldürüldüðü büyük karýþýklýklar sýrasýnda, Ýran’ýn lideri S. Ali Khameneî’nin posterlerinin ateþe verilmesi ve ona ölüm temenni eden sloganlar yükseltmeleri; Ýran’ýn Suriye ve Irak’taki operasyonlarýný düzenlemekte en etkili isimle ilgili olarak bilinen kiþi için, ‘Gel, Qaasým Suleymanî! Neredesin, gel haydi!’ diye haykýrmalarý; Kerkük, Necef ve Basra’daki Ýran konsolosluk ve diðer temsilcilik binalarýný, sýký güvenlik barikatlarý aþýp ateþe vermeleri, Ýran bayraklarýný yakmalarý, Ýran’ýn sadece yönetimini deðil, toplumunu da derinden þoke etmiþtir.
Halbuki, daha yakýn zamana kadar, en yüksekseviyeli Ýranlý en yetkili isimlerin aðzýndan, ‘Bugün, Ortadoðu’nun 5 baþkentinde Tahran, Baðdad, Þâm, Beyrut ve (Yemen’in baþkenti) San’a’da siyaseti bizim dilaverlerimiz/kahramanlarýmýz belirliyor’ görüþleri açýklanýyordu. Ama þimdi, Irak ile Ýran arasýnda, özellikle de þiî Müslümanlýðýn anlaþýlmasý konusunda var olduðu zâten bilinen deriin bir ‘doku uyuþmazlýðý’ net olarak ortaya çýkýyor.
***
Bu durum, Ýran’daki bazý resmî çevreleri derinden þaþýrtmýþ olmalý...
Nitekim Ýran’da, Genel Yayýn Müdürü bizzat Ýnkýlab Rehberi S. Ali Khameneî tarafýndan tayin olunan gazetelerden Keyhan’da, ‘Irak’taki karýþýklýklarýn bastýrýlmasý için, (Irak’ta Ýran liderliði tarafýndan kurdurulduðu ileri sürülen) ‘Haþd-i Þaa’bi’ güçlerine, ‘Irak halkýnýn arasýna karýþan fitnecilere acýmamalarý için’ yol gösteriliyordu. Bu, ayný zamanda Ýran’daki benzer güçlere de bir vazife hatýrlatmasý ve itiraz etmek isteyecek kesimlere de bir ‘gözdaðý’ mesâbesindeydi.
Öyle de oldu. Çünkü Ýran’da ‘benzin’e yapýlan yüzde 300’lük zam’, ‘cephaneliði ateþe veren bir kývýlcým olup, bir anda, geniþ kitleleri rejimi protesto etmek noktasýna sevk edince, güvenlik güçlerinin hedef gözeterek ateþ açtýðý ileri sürüldü.
Öyle ki, ülkenin birçok þehrinde ‘þiî Müslüman’ kitlelere itiqadî açýdan en yüksek otorite olarak sunulan ‘Velâyet-i Faqih’ makamýndaki S. Ali Khameneî’nin posterleri ve yüzlerce banka þubeleri ve resmî binalar ateþe verildi.
Ýnternetler kesildi. Hadiselerin baþladýðý günden beri, Tahran’da -hava kirliði gerekçesiyle- okullar hâlâ kapalý…
Çok sayýda ölümler olduðu, ancak, cenazelerin ailelerine verilmediði ileri sürüldü. Sadece, resmî makamlarca, ‘Halkýn içine karýþan fitnecilerin öldürüldüðü’ açýklandý, rakam verilmeksizin.
***
Irak’tan sonra Ýran’da da yaþananlar, sadece, ‘Amerika, Ýsrail, vs. dýþ güçlerin, emperial odaklarýn iþi’ diye geçiþtirilemeyecek boyutlarda olduðunu gösteriyor.
Umulur ki, inkýlabýn 40 yýl öncelerdeki aslî ilkelerine dönülerek gerekli ýslahat adýmlarý atýlýr.