Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

İran, ‘füze saldırısı’yla neyi hedefliyor?

17 Haziran günü, İran, Doğu Suriye’de, ‘Deyr-i Zor’  şehri civarındaki ‘DEAŞ mevzileri’ni İran’dan fırlatılan 7 füzeyle vurduğu açıklandı. Bu füzelerin, İmam Khomeynî’nin türbesine ve İran Meclisi’ne 7 Haziran günü yapılan terör saldırısına karşılık olduğu da ifade edilerek..

Yapılan resmî açıklamaya göre, bu füzeler İran’ın batısındaki rampalardan fırlatıldı. Hava hattıyla mesafe, yaklaşık 650 km.. Bu füze haberi, İran medyasını coşturdu tabiatiyle..

***

8 yıl süren ‘İran-Irak Savaşı’nın son 7 yılında ‘İnkılab Muhafızları Ordusu’nun başkomutanlığını yapmış olan Muhsin Rızaî’nin ‘stratejik tahliller sitesi’ Tabnak’ta 19 Haziran günü yayınlanan yorumda bu füzelerin hedefi ve verdiği mesajları şöyle izah ediliyordu: 

Birinci mesaj: Sadece DEAŞ’a değil, bütün teröristlere idi. İran bu füze saldırısını başlatmakla, teröristlere açıkça şu mesajı vermek istiyor ki: Eğer, Londra, Paris, Ankara ve dünyanın diğer önemli başkentlerini hedef alırsanız ve onlardan size, saldırılarınızı telafi edecek bir karşılık gelmezse, biz onlar gibi hareket etmeyeceğiz ve her saldırınıza daha büyük bir saldırıyla karşılık vereceğiz. (…) (Nasıl yani? Kendinize yönelik bir tehlike hissederseniz, oraları da mı Suriye’de olduğu gibi füzeyle vuracaksınız?)

İkinci mesaj: Şüphesiz ki Amerikalılara.. Son birkaç gündür, Amerika liderliğindeki koalisyon güçleri, Suriye ordusunun mevzilerini ve Güney suriye’de bulunan İran komutasındaki askerleri savaş uçaklarının hedefi yaptı ve bu güçler aleyhinde Amerika yeni tahriklere girişti. Bunların devamı halinde Suriye’de İran ve Amerika arasında ciddî sürtüşmeler olacaktır. İran, (…) bu füze saldırılarıyla Amerikalılara, Amerika’nın Suriye’deki her saldırısına Suriye’nin her noktasında karşılık verecek gücünün olduğunu ihtar etmiş oluyor.’

Üçüncü mesaj:İsrail, Arabistan ve müttefiklerinedir ki, onlar son aylarda, bölgede, İran aleyhinde bir ittifak oluşturmak için tahriklerde bulunarak, güç dengesini İran’ın zararına olacak şekilde değiştirmek istiyorlar. (…)(Dün de İran Rehberi Ali Khameneî, Trump’u kast ederek, ‘onun yüksek perdeden tehditlerine aldırış edilmemesi gerektiğini ve eger bir tokat atma söz konusu olacaksa, bu tokadı da biz atarız’ diyordu. (Tabiî, bu sözleri söylemek kolaydır da pratiğe geçirmeye gelince?.. 30 sene önce bugünlerde, Khameneî, İran C. Başkanı iken, Amerikan savaş gemilerinin Hürmüz Boğazı’ndan Körfez’e geçeceği açıklanınca.. Khameneî, ‘Eğer Amerika Hürmüz Boğazı’ndan girmeye kalkarsa çenesini dağıtırız!’ demiş ve bu söz, Tahran’ın duvarlarında kocaman harflerle yazılmıştı. Ve amma, Amerikan savaş gemileri Hürmüz Boğazı’ndan geçti. Çünkü fırlatılan füzeler, hedefe varmadan havada patlamıştı.)

***

Tabnak’da bir ay kadar öncelerde Muhsin Rızaî de, ‘Eger, Suûd rejimi bir yanlışlık yaparsa, Mekke ve Medine hariç, geride, ne Suûd, ne de vehhabîlik kalır’ diyordu. Suûdî rejimi de İran’ı, İsrail’den bile tehlikeli olduğunu yayıyor. Ki, 19 Haziran günü Suûdî rejimi, kendi sahillerinde İranlı üç askeri yakaladı ama İran medyası bu haber dün hiç yer vermedi.

***

Bu yol, iki taraf için de çıkmaz’dır. Müslüman dünyasında yeni bir fitnenin ateşlenmesi, ancak emperyalistleri sevindirir. Ve muhtemel bir ‘Suûd- İran Çatışması’nı engellemek için, bugün devreye girebilecek en etkili ismin Tayyib Erdoğan olduğu bir kez daha hatırlatılır. (Hatırlayalım, PKK yüzünden, 1998’de bir ‘Türkiye- Suriye Savaşı’ çıkmak üzereyken, Husnî Mubarek âniden Ankara’ya gelerek bu ateşi söndürmüştü.)

***

NOT:1980’li yıllarda, İslamî düşüncelerinden dolayı, sıkıyönetim zindanlarına atılan ve daha sonra Almanya’ya gidip hayatını Köln’de taksi şoförlüğü yaparak idame ettiren hukukçu dostumuz, efendilik ve olgunluk sembolü Mustafa Ballıoğlu, 19 Haziran sabahı sahur vaktinde, bir kalp kriziyle dünyamıza vedâ etmiştir. Bu aziz insana Allah’u Tealâ’dan rahmet niyaz ediyor, dost ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Merhûm, 21 Haziran günü, El’Aziz’in Ağın ilçesinde defnedilecektir.