Ýran'a güvenelim mi?

Günlerdir, Ýran medyasýný, resmi aðýzdan gelen beyanlarý, yönetime yakýn kiþilerin, Suriye üzerine yorumlarýný takip ediyorum. 

Afrin'de teröristleri temizleme amacýyla Türkiye'nin baþlattýðý Zeytin Dalý Operasyonu, baþladýktan bir kaç gün sonra Ýran'ýn Kürt kökenli meclis üyeleri zaman zaman devreye girerek, "Türkiye aleyhinde söylem üretmeye baþlatýldýðý" aþikarca görülmektedir. Evet, baþlatýldýðý! Doðrudur Ýran; Türkiye ve Rusya ile birlikte Suriye'de ateþkes için Astana sürecini baþlattý. Zoraki de olsa, bu ittifakta oyun bozan olmamaya gayret ediyor. Burada Rusya'nýn, Ýran üzerindeki baskýsýnýn kurgulayýcý olduðunu da unutmamak lazým. Böyle bir durumda, Ýran'ýn Türkiye'ye yönelik endiþeleri giderek artmaktadýr. Mesele þu ki Ýran; operasyon ve misyon sonrasý Türkiye'nin varlýðýný ve Suriye'deki yeniden yapýlanmadaki durumunu þimdiden merak ediyor. Ýran'ýn, Rusya'ya böyle bir bakýþ açýsý yok mesela! Çünkü coðrafyada kendine rakip olarak gördüðü sadece Türkiye'dir. Ve burada olaya hem bir taraftan ABD'nin dayatmalarýný bertaraf etmek ister, kendisine yönelik tehdidi ortadan kaldýrmak için Rusya-Türkiye-Ýran, Suriye üzerine ittifaký benimser, diðer taraftan da sonrasý için düþünür. Zaten bu nedenlerdir ki; Afrin'le ilgili resmi aðýzdan olmasa bile "acabalara" yol açan hareketlilikler görmekteyiz. 

Afrin merkeze doðru hareket eden ve Türk ordusunun cevabý ile kapýdan dönen Rejim güçlerinin tek baþýna karar almadýðý, gün gibi aydýndýr. Hatta PKK uzantýlarý ile Rejim güçlerini bir araya getirme çabasý da, Esad'ýn kendi baþýna aldýðý karar deðildir. Burada Ýran'ýn hatta Rusya'nýn cesaret verici adýmlarýnýn olduðu görülmektedir. Ýran için Esad vazgeçilmezdir. Nitekim ki Ýran'ýn dini liderinin askeri müþaviri Seyid Yahya Sefevi, basýna þöyle bir açýklamada bulundu. "Esad dostlarýnýn sahadaki baþarýsý, Türkiye ve Ürdün nezdinde de Ýran'ý saygýn duruma getirmiþtir. Dikkat ederseniz buradaki esas vurgu "Suriye" baþlýklý deðil, "Esad dostlarý" olarak tanýmlanan bu durum Ýran'ýn bakýþ açýsýnýn içeriðini net göstermektedir. Ve müþavir Sefevi diyor ki "Türkiye-Amerika-Ýsrail ittifaký çökmüþtür ve Türkiye bu ittifak içinden çýkmýþtýr." Ýran sahada Türkiye'yi çeþitli unsurlarý ile kendince zor duruma sokarak Esad'la masaya oturtma çabasýna hizmet eden adýmlar atmakta. Bütün isteði, yüzbinlerce insan kanýna eli bulaþmýþ Esad ile ilkeleriyle dik duran Erdoðan'ý bir masaya getirmek. Bununla da "barýþ" adý altýnda Erdoðan'ýn þahsiyetini sorgulatýr hale getirmektir amacý. Bu bölgenin geleceðinde, hatta dünyanýn yeni kurgusunda "Erdoðan" esas isimdir ve bunu biz ileride daha net görebileceðiz. Hem Türkiye'yi, hem Erdoðan'ý iyi okuduðu için, bunun dayatma ile olamayacaðýný iyi biliyor. Lakin enstrümanlarý ile hem Türkiye içerisinde hem de sahada Türkiye'yi bu duruma mecbur býrakma çabasýný da sürdürmektedir. Çünkü meselesi, daha sonrasýdýr. Temizlik, terör koridoru oluþmamasý, Suriye'nin toprak bütünü noktasýnda Ýran, Türkiye ile hemfikirdir. Ýþte Ýran; bunun ötesinde olacaklar için zemin oluþturmakta. Türkiye'nin "Esad'sýz Suriye" tezi, daha sonra Ýran için endiþe konusudur. Çünkü daha sonra Suriye'nin yeniden kurulmasýnda, Türkiye'nin masada olacaðý ve þartlarýnýn vazgeçilmez olacaðýný þimdiden görüyor. Ýþte Ýran'ý, Türkiye açýsýndan güvensiz kýlan da, bu endiþe ile ürettiði perdearkasý siyasetidir.