Olaylar Meþhed’den baþladý. Bir kaç saat içinde de, Ýran’ýn önemli þehirlerine yayýldý.
Uzun zamandýr, Cumhurbaþkaný Ruhani ile Muhafazakârlar arasýndaki çekiþme sürmekte. Ruhani’nin kardeþi Hüseyin Feridun, yolsuzluða karýþtýðý için aylar önce tutuklandý. Ýran Cumhurbaþkaný’nýn Birinci Yardýmcýsý Ýshak Cihangir’in kardeþi de, ayný gerekçe ile tutuklandý.
Ekonomik olarak Ýran’ýn ciddi sýkýntý içinde olduðu bilinen durumdur. Artý olarak hükümetin bütçenin büyük kýsmýna hâkim olmadýðý iþaretini de, toplumuna deklare eden Ruhani’dir. Burada enteresan olan þey, Ruhani’nin açýklamalarýndaki hedef gösterme gayretidir.
Ruhani; sanki kendine yönelik iktidar içerisindeki rejimin esas ana unsuru olan Muhafazakârlarý ayaklandýranýn, hattýn diðer tarafýndaki gücün olduðunu iþaret etmekte!
Dikkat ettiyseniz “yeþil hareket” içeriðiyle, bu defaki ayaklanma arasýnda ciddi fark söz konusudur.
Ýktidar içindeki çatýþma içeriði olan bu eylemlerin arkasýndan, hemen devreye giren ABD ve Ýsrail’in destek mesajlarý, durumun farkýný daha net ortaya çýkarmýþ oldu. Sonuç itibari ile bu mesajlar Ýran’daki rejimin elini güçlendirdi. Trump’ýn “uygun zamaný bekliyoruz” mesajýnýn altýndaki niyet ne?
Netanyahu, bu kadar açýk ve net mesajý neden verdi?
Eylemcilerin Netanyahu ve Trump tarafýndan desteklenmesi, beklenenin tam tersi Ýran’daki rejim yanlýlarýnýn monolit hareketini tetiklemedi mi?
Dolayýsý ile burada Muhafazakârlarýn, Ruhani’ye baskýsý söz konusu iken, durumun geri çevrilmesini tetiklemek, ABD ve Ýsrail’in neden iþine yarasýn?
Demek ki; Ruhani’ye yönelik Muhafazakâr baskýsýný azaltmak için, açýktan niyet söz konusudur, analizleri boþuna devreye girmedi.
Ruhani’nin olaylara ilk verdiði reaksiyona dikkat edince, zaten eylemcileri yumuþak dille anmakla birlikte, ekonomik olarak eleþtirilerin unvanýnýn kendisinin olmadýðýný ifade etmesi, açýktan meselenin çýkýþ noktasýný göstermiþ oldu. Ruhani’nin demek istediði þey þu ki; ekonomik olarak bütçe kontrolü, devrim muhafýzlarý ve dini liderin elindedir. Ve bununla da sokaða çýkarýlanlara hedef gösterdi.
Ýran’da iþsizlik oraný %50’yi geçmiþ durumda! Eylemlerdeki sloganlara baktýðýmýzda; Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da varlýk göstermenin ekonomik olarak hayat þartlarýný zorlaþtýrdýðý istikametinde fikrin beyanýný görmüþ olduk.
Fransa’dan, Rusya’dan ve Almanya’dan, Ýran’daki huzuru destekleyen içerikli beyanlarýn gelmesi, bu kavgada ABD ve Ýsrail’in tek baþýna hareket edemeyeceklerini gösteren durumu ortaya koymakta! Ayrýca Ýran’ýn bu coðrafyada özellikle Avrupa’yý ne denli ilgilendirdiðini netleþtirdi. Fransa’nýn Ýran üzerindeki tarihsel etkisini bilmeyen yok. Ýran’da Fransýz ekolü, her zaman aktif olmuþtur. Þah Rýza Pehlevi ve ailesinin, özellikle Þahbanu Farah Pehlevi’nin Avrupa’da, Fransa’yý siyasi faaliyet için tercih etmesi. Devrimin lideri Humeyni’nin Fransýz havayollarý þirketi ile Ýran’a getirilmesi, sýradan görüntü deðildir. Dolayýsý ile burada Ýran üzerinde, küresel aktörlerin de kavgasý söz konusudur, bunu da gözardý etmemekte yarar vardýr.
Ýran’daki ayaklanmanýn devrime dönüþmeyeceðini þimdiden görmemiz mümkün. Bu eylemlerin sonucu tutuklananlarýn, idam edilenlerin sayýsýnýn da bir hayli fazla olacaðýný da tahmin etmemiz mümkün. Lakin tahmin etmekte zorlandýðýmýz durum, bu eylemlerin tekrarýnýn olmayacaðý ve bu siyasi zeminin üzerine ABD ve Ýsrail’in yeni siyaset inþa etme niyetinin olup olmayacaðýdýr. Ve gelelim, Ýran’daki Türklerin bu duruma yaklaþýmýna! Neden mi Türkler? Çünkü Ýran Devleti için, Türkler konusu her zaman kilit konudur ve Türkiye’ye bakýþ açýsýnda, bu kilidin ciddi etki oluþturduðu bir gerçekliktir.
Evet, uzun zamandýr zaten yazýlarýmda sýk sýk dile getirmeye çalýþtýðým bir durum söz konusudur. Ýran içerisindeki etnik gruplar ve muhalif sesler üzerine; ABD, Ýsrail ve Suudi Arabistan’ý sadece beklemede deðil, fiili adýmlar atmakta idi. Halen devam eden bu fiili adýmlar içerisinde, etnik kimliklerin milli duygularýný devreye sokan, sinir uçlarýna dokunmalar da söz konusudur. Özellikle Ýran’daki Türkler, ülke içerisindeki kargaþaya alet edilmek için durmadan çalýþmalar yapýlmakta!
Ýran’daki Türklerin bu son olaylara katýlmamasý, çok istenmesine raðmen Türklerin kimlik mücadelesinin, bu olaylara alet edilmesi hamlesi de tutmadý. Medyaya yansýtýlan “Bozkurt” iþaretli protestocu görüntüleri ise; ya eski ve farklý eylemlerden geriye kalan görüntüler ya da bu son olaylarda bir kaç kiþinin kiþisel giriþimi olarak okunmak lazým. Nedeni çok basit! Ýran Türkleri; kendi milli hak ve özgürlüklerini kapsamayan hiçbir iç kavga ve çeliþki içerisinde olmadý, bundan sonra da olacaðý mümkün gözükmüyor. Ýþin en önemli tarafý; Ýran Türklerini, Ýran’ýn yapýsýný deðiþtirmesine vasýta kýlma çabasýnýn hep zinde olduðu konusudur. Ve Ýran Türklerinin, Türkiye’den uzaklaþtýrma gayretlerinin de devrede olduðunu, burada son cümle olarak kullanayým þimdilik!