Ýran’ýn ülke içindeki ciddi ekonomik ve sosyal sorunlarý, giderek itirazlarýn odak noktasý haline gelmiþ gözüküyor. Evet, Ýran’a dýþarýdan yýllardýr yapýlan bir baský söz konusudur. Yýllardýr süren ekonomik ambargolar ve içerideki gelir daðýlýmýndaki eþitsizlik, tabii ki sosyolojik olarak Ýran’ýn dengelerini yerinden oynatmýþ durumda. Lakin Ýran, tüm sorunlarýn odaðý olarak dýþarýdan gelen müdahaleyi göstererek, esasýnda kendi argümanlarýný çürütmektedir.
Ýçinde kendi halklarý ile sorunlarýný çözemeyen devletin sert yüzü ile karþý karþýya kalan, çeþitli etnik kimliklerin doðal taleplerini karþýlayamayan Ýran, bölgesel güç olma niteliðini elde edemez haliyle!
Suriye’de, Irak’ta hatta tüm Orta Doðu’da, hep mezhep odaklý politikalarý, Orta Doðu dengelerini derinden bozmuþtur. Ýsrail ve Amerika’nýn; Ýran’ýn içine yönelik sorunlarý deþmelerine, hatta içeriðe müdahil olmalarýna, adeta kendisi kapý açmýþ durumda!
Evet, yýllardýr Ýran rejimine muhalif olan güçler, Batý’da özellikle Amerika ve Fransa’da ciddi lobi çalýþmalarý yapabildi. Yahudi lobisi ile Ýran’ýn Þah rejimi döneminden kalan isimlerle ortak çalýþmalar bile yaptýðý haberleri dolaþmakta. ABD’de Þah Rýza Pehlevi’nin oðlu Reza Pehlevi ve annesi Farah Pehlevi, Batý dünyasýný “bu deðiþimin vazgeçilmez olduðuna” ikna etmek için çaba harcamakta. Hep yazmýþýmdýr yazýlarýmda! ABD; Ýran’a dair herkesi elinde tutmayý baþardý. Hanedan ailesi temsilcileri ve taraftarlarýný da Kürt, Türk ve benzeri etnik kimlikler üzerinden özgürlükler isteyenleri de!
Ýran rejimi kendisi de dýþarýda bayaðý aktif faaliyet gösterebildi. Dýþarýdan, rejimin kendisinin kurduðu televizyonlar, dernekler, Ýran Ýslam devrimi sonrasý kendisine yönelik baskýlarý konu belirleyerek, ortadan kaldýrmaya gayret etti. ABD-Ýsrail beraberliði, “Ýran’da rejim deðiþikliðini” þimdi daha fazla dile getirmektedir. Bunu ne için yapmakta? Ýsrail’in güvenliði söz konusudur, evet! Lakin baþka taraftan nihai hedef, bu coðrafyanýn dengeleri ile oynamak, yeni dengeler kurgulamak! Tabii ki sorun ve ortadan dinamiklerini kaldýrmak istedikleri Ýslam. Ýran’ýn devrim içeriðini zamanýnda destekleyen de, sonradan þimdi onu ortadan kaldýrmak isteyen de, haliyle ABD’dir!
Osmanlý sonrasý coðrafya, bir türlü huzura kavuþamadý. Yani kavuþmasýna izin verilmedi. Biraz “Ýran kozu” iþlendi, daha sonra tüm bu ülkelerde, Ýslam’ýn içini boþaltacak þarlatanlar devreye sokuldu. Türkiye’nin içindeki FETÖ ve türü unsurlarýn da devreye girmesi, bu planýn bir parçasýdýr. Þimdi bu durumda coðrafyanýn yeni rüzgârlara kapý açmasý, Batý diktesi ile olursa, daha büyük felaketlere gebe bir coðrafya söz konusu olacaktýr. Meselemiz “Batý karþýtlýðý” filan deðil! Ýran’ýn politikalarý kendi dindaþlarýna yönelik bile o kadar kasýtlý ve sadece fars milliyetçiliði içeriðine hizmet eden bir tutum oldu ki, bölgesindeki dengeleri tahriþ etti. Ve bugün ne acý ki, bunun fesatlarýný da yaþamaktayýz. Ýran’ýn huzursuzluðu, tüm coðrafyanýn dengelerini alt üst eder. Bunun için Ýran’da istikrar þarttýr. Çünkü Ýran; ne Suriye’ye, ne de Irak’a benzer! Geleneði olan bir devlet yapýsý, kurumsal istihbarat içeriði demektir ve acýmasýz herkesi kana bulayacak bir devlet aracýdýr. Ýþte ABD ve Ýsrail zaten bu mekanizmayý harekete geçirip, coðrafyayý “içinden çýkýlmaz kan gölüne dönüþtürmek istemekte.”
Özgürlükler mi?
ABD’nin; Irak’a ve Libya’ya getirdiði “özgürlükler” tecrübesine bakarsak, bu coðrafya “yeni felaketin eþiðinde” demektir. Ýran kendi sorunlarýný çözemezse veya çözümü “sadece Batý karþýtlýðý” söylemlerde arar ise, ABD-Ýsrail planlarýna daha fazla hizmet edecektir!
