Ýran; ABD eksenli, küresel gücün isteði ile yeniden jeostratejik alana geri dönüyor galiba.
ABD’nin Ýran’la birlikte yeniden hem Avrasya stratejilerinde, hem de Ýslam coðrafyasýnda yeni senaryolar düþündüðü aþikârdýr.
Ýran; yaptýrýmlardan yorgun ve topluma yeni bir þeyler vermesi giderek olumsuz geri dönüþler içerisinde boðulma aþamasýndaydý.
Öyle ki, Hasan Ruhani’nin seçimlerdeki söylemlerinin deðiþim içinde olduðunu yeniden düþünürsek, o zaman derin Ýran Devletinin planlý ve kademeli siyaset dizayný, þimdi kendisine göre verimli bir geri dönüþ sergiledi diyebiliriz.
Aslýnda deðiþim sinyalini Ruhani defalarca beyan etmiþti. Hatta Noel kutlamalarýnda, Hristiyanlýðýn simgesi olan süslenmiþ çam aðacý eþliðinde dünyaya kutlama mesajý veren Ruhani, Ýran’ýn deðiþtiðini adeta haykýrýyordu.
Ýran’ýn, coðrafyada bir takým ülkeler için tehdit unsuru olduðu aþikârdýr. Ýsrail, Suudi körfez ülkeleri...
Diðer taraftan da, ABD eksenli Anglosakson zihniyeti için de sorun idi. Öyle bir sorun ki, uzun yýllar birbirlerine “þeytan” sloganýyla hitap etmek adeta sýradanlaþmýþtý.
Rusya, Ukrayna krizi, Ýran’la ilgili yeni hamleyi çabuklaþtýrdý gibi gözüküyor.
Diðer taraftan Ýslam coðrafyasýnda, parçala yönet anlayýþý için küresel güce katký sunacak gibi duruyor.
Ortadoðu’da, tümüyle Ýslam coðrafyasýnda ürettiði politikalar yüzünden, kendisini de coðrafyayý da bataklýða sokan ABD; alanda Þia yayýlmacýlýðýný, ölüm kalým savaþýna dönüþtüren Ýran’ý, bu yakýnlaþmayla kontrolde tutacak. Ýstediðinde yayýl, istediðinde dur türünden.
Tabii ki Ýran’ýn, pek de “yap - dur” denilecek bir ülke olmadýðý bellidir. Zira devlet anlayýþýnda, Sasani Ýmparatorluðuna dayanan felsefenin barýndýðýný, politika anlayýþýnda sinsilik, masada verdiði söze masadan kalktýktan sonra ne kadar mesafeye kadar sadýk kalacaðýný kestirmek, neredeyse hesaplanamaz bir ölçüdedir. Tabii ki buna bazýlarý derin devlet aklýda diyebilir. Lakin uzun yol için, itibarsýz partner algýsý oluþturuyor.
Ýran; kapalý bir devlet ve barýndýrdýðý deðerler açýsýndan kapalý toplumu zapt etme adýna dizayn edilmiþtir. Ýdeolojik toplum olmasý ise ayrýca analiz edilmelidir. Gerçi bu kapalý siyaset zihniyeti, toplumun tüm kesimini kendinde birleþtiremedi.
Ýslam toplumu olmasýna raðmen, baskýya itiraz, alkol ve uyuþturucu gibi zehirli alýþkanlýklara yol açmaktadýr. Tahran sokaklarýnda, her türlü alkol ve diðer hizmetleri veren evler bulunmaktadýr.
Ülkedeki baský, insanlarýn ülkeden kolay gitmesine yol açan, her türlü Batý anlaþmasýna sýcak bakmasýna yol açmýþtýr. Lakin buna raðmen Ýran, katý Ýslam Devrimi felsefesini benimseyen ve sahiplenenbüyük sosyal gücün mevcudiyeti de göz ardý edilemez.
Ýran sosyolojisini iyi anlamak için 3 esas ana damara bakmak gerek.
1. Þia; bir mezhep ve siyaset þuuru için esas ana temadýr. Þia yayýlmacýlýðý, Ýran devletinin esas ana fragmanýdýr. Ve ne yazýk ki, Ýran’ýn kullandýðý gerçek kozdur.
2. Ýslam rejimi aleyhtarlýðý giderek artmakta ve devrim öncesi Þah Dönemi hayata özenen yeni bir nesil söz konusudur. Önceleri, evlerde gizli gizli Þah döneminin dinlenen sanatçýlarý, þimdi açýktan teveccüh görmektedir.
3. Ýran’da ciddiye alýnacak oranda yaþayan Türk damarý mevcut. Ve bu Türk unsuru içerisinde, Türkiye ve Azerbaycan hayranlýðý giderek artmaktadýr. Bu durum beraberinde özgürlük ve baðýmsýzlýk hayallerini de pekiþtirmektedir. Türkiye’ye organik bað ve sözle ifade edilmesi güç olan bir sevgi mevcuttur.
Batý ile anlaþan Ýran’ýn, Batý’nýn her türlü isteklerine açýk olduðunu düþünemeyiz. Varlýk nedenlerini ortadan kaldýracak isteklere, sadece Ýran’ýn mollalarý deðil, eski rejimin hayranlarý da sýcak bakmamaktadýr.
Ýran’ýn; Ýslam coðrafyasýndaki yayýlmacý politikalarý, hafife alýnmayacak kadar önemlidir. En zor dönemlerinde bile Ýran, mezhepçi politikalarýndan vazgeçmemiþ aksine Þia yayýlmacýlýðýný, kendinin varlýk nedeni olarak görmektedir. Türkiye’ye ise sadece rakip deðil tarihten gelen ve açýk olarak göstermediði düþmanlýðý da hafife alýnmamalýdýr.
Þimdi her fýrsatta, Þia anlayýþýný siyaset malzemesi olarak kullanan bir devletin, Batýyla anlaþmasý, bölgede belki nükleer silah anlayýþý çerçevesinde barýþý barýndýrabilir, lakin daha sonraki aþamada yeni çatýþmanýn baþlangýcý olarak deðerlendirilebilir. Umarým Ýran, Ýslam coðrafyasýna, bölücü siyasetiyle, uzun yýllardýr kullandýðý yoldan vazgeçer. Zira sadece Ýran deðil, Ýslam coðrafyasýný bölen ve parçalayan, herhangi bir Müslüman devletin; bu coðrafyayý parçalayarak kendine köle yapan Batý Hristiyan âleminden hiç bir farký kalmayacaktýr.