Ýrfan mý, âkil olmak mý? Hangisi?

Kimin fikriyse, bir süreden beri bir ‘âkil insan’ arayýþýna girildi. Her gazete, her televizyon kanalý kendi tercihini de yansýtan bir ‘âkil insanlar’ listesi yayýmlýyor. Herkesin tanýdýðý isimler bunlar ve kendilerinden ‘Kürt sorunu’ konusunda bir þeyler bekleniyor...

Çeþitli listelere göz attýðýmda gördüðüm þu: Listelerde yer alanlar gerçekten ‘âkil’ sýfatýný fazlasýyla hak eden, bir çok bakýmdan topluma öncülük edebilecek insanlar... Tek tek taþýdýklarý deðerin biraraya gelip heyet teþkil ettiklerinde daha da artacaðýna hiç kuþkum yok.

Ancak þu sýrada ihtiyaç duyulan, ‘âkil insanlar’ kavramýyla ifadesini bulan türden kiþilerden yararlanarak kamu diplomasisi yürütmek midir? Eðer böyleyse, ‘âkil’ olmalarý bir PR uzmaný gibi sürecin faziletlerini topluma aktarmaya da izin verebiliyorsa, deðiþik listelerde yer alanlarýn hepsine hiç düþünmeksizin görev verilebilir. Tavsiyem, gazetelerde yer alan listelerden bir ana-liste çýkarýp þimdiye kadar adlarý ‘âkil’ olarak telâffuz edilmiþ ve görev almayý düþünen herkese, hiçbirini bundan mahrum etmeksizin, davet çýkarýlmasýdýr.

Türkiye deðerlerini sonuna kadar kullanmasý gereken bir ülke çünkü.

Daveti kim çýkaracak? Öyle anlaþýlýyor ki, sorunun çözümünde öncülüðü elinde tutan Baþbakan Tayyip Erdoðan ile hükümetinden bekleniyor davet... Galiba  ‘âkil insan’ sayýlmak biraz da bunun için önemli. Acaba Ýmralý da ‘âkil insan’ seçiminde tercih kullanacak mý? Yoksa hükümetin listesiyle Ýmralý’nýn listesi paçalý mý yapýlacak?

Ülkeyi terk etmeleri beklenen militanlar için yasa çýkarýlmasýndan þimdiye kadar kamuoyuyla paylaþýlmýþ görüþlerin hayata nasýl geçirileceðine kadar bir dizi muðlak konu var ve bunlarýn açýklýða kavuþturulmasý gerekiyor.

Listede yer alanlar zaten görüþleri bilinen kiþiler; onlarýn delâletiyle yürünecek yol boyunca çýkacak ihtilâflar veya aykýrý bakýþ açýlarýný bizzat kendilerinin çözmesi beklenecektir.

Umarým, þimdiye kadar olduðu gibi, ihtilâflarý ortadan kaldýrayým diye çaba gösterirken yeni tartýþmalara yol açmazlar...

Bu tereddüt de beni ‘âkil insan’ arayýþýnda farklý bir teklifte bulunmaya sevk ediyor: Kamuoyu önüne görüþleriyle çýkan, ne düþündüðü bilinen isimleri ortaya sürmek yerine, heyeti ‘âkil’ olmasýna ‘âkil’, ama fazla göz önünde olmayan birileri oluþtursa...

Hiç ihtilâf çýkmayacaðýný iddia edemem, ancak ‘az bilinir âkiller’ devrede olursa, egosu yüksek insanlardan oluþan bir ‘âkiller heyeti’nden daha az gürültü çýkaracaklarýna eminim.

En doðrusu, Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Mehmet Görmez’in Ýzmir için tavsiye ettiði ‘irfan odaklý anlayýþ’ etrafýnda bir birlikteliði bütün ülke için düþünmek olmasýn?

Akýl ve ona eþlik edecek bilgi elbette önemli; ancak onlardan daha önemli olan doðru ve dürüst iyi insanlar olmak ve herkesin iyiliðini istemektir. Yani ‘irfan sahibi olmak’... Böyleleri bazen ‘çarýklý erkânýharpler’ arasýnda daha fazla bulunuyor da...

Karar verelim artýk: ‘Terör sorunu’ ile birlikte çözülmesi beklenen ‘Kürt sorunu’ konusunda ihtiyaç ‘âkil’ insana mý, yoksa ‘irfan’ sahibine midir?

Benim cevabým belli.