Çoktandır kendini pervasızca aşikar eden kötücül bir dil var. Filistin, Kudüs ve Gazze meselesi İslamcıların ortaya attığı, güya İslamı zehirleyen lekeleyen politik bir söylemmiş...
1- Filistin meselesi 1948 İsrail işgaliyle somutlaşmış bir hadisedir, teori veya retorik değildir.
2- İslam’ı zehirlemeye kimsenin gücü yetmez, Allah katında din İslam’dır.
***
Deniz kenarında top oynarken İsrail’in tertip ettiği vahşi füze saldırısı altında paramparça olmuş çocukları seyrettik geçen gün... Tüylerinizin ürpermesi, beyninizin yanması, vicdanınızın kanaması için İslamcı olmanız gerekmiyor bu olay karşısında... Hatta Müslüman olmanız bile gerekmiyor isyan etmeniz için. İnsan olun yeter... Kalbi olan herkese yeter bu hüzün...
Gazze’de, Eriha’da, Elhalil’de, Kudüs’te yaşanan katliamlara, insanlık dışı ablukalara, insanların hayatını biçen demirden duvarlara itiraz etmeniz için... İhvan-i Müslimin’e, Hamas’a, El Fetih’e, Nahda’ya, Milli Görüş’e üye olmanız veya birilerinin hep söyleyegeldiği şekliyle AK Parti’ye oy vermiş olmanız falan da gerekmiyor... CHPli Sarıyer Belediyesi taziye bağlamında konserlerini iptal etti daha dün... İsrail tankı tarafından kemikleri kırılarak ezilen Rachel Corie ise Müslüman bile değildi. Onun asfalta yapışmış kırık kemiklerinden geriye bir gümüş haç kaldı, onu da zavallı annesine yolladı arkadaşları... Güney Amerika’daki Latin Kiliselerinde Filistin için dua eden Hıristiyanların arasında da yok bir tek İslamcı, bir tek Müslüman... Dün Parlamentonun önündeki ülke bayrakları arasından İsrail bayrağını çekip aşağı indiren İrlandalılar da ömürlerinde bir kere bile Kelime-i şehadet getirmemiş kişilerdi...
***
İşin garip tarafı... Filistin davasını, kendisinden şiddetle uzaklaştırıp, İslamcıların zehirli alfabesi olarak sunan çevreler, kendilerini hakiki Müslümanlar olarak takdim edebilen kişilerden oluşuyor... Bu paradoksu nasıl sindirebiliyorlarsa içlerine, teoriyi, ilmi mülahazaları, düşünsel tutarlılığı, fıkhı, mezhep veya meşrep farklılıklarını falan... Hepsini bırakıp... Herkesin anlayacağı, açık, düz bir soru soralım... O gözlerimiz önünde paramparça edilen çocukların suçu neydi kardeşler...
Yaşadığı her gün beynine düşen roketler arasında, evi, okulu, köyü paramparça olan Gazzeliler hakkında hiç olmazsa üzülebiliriz. Taziyenin de bir hürmeti, adabı erkanı vardır. Ama bizler bunu bile başaramıyoruz, bir itiş kakıştır, bir hırs, bir hınçtır gidiyor... Kendi küçük ve kısır dertlerimizin hesabını görmek gözlerimizi öyle bürümüş ki...
Gazze için dua edelim gibi çok naif ve güçsüz bir teklifimiz bile “ama hırsızlık, ama yolsuzluk” gibi gürültülerle yok edilmeye çalışılıyor... Allah hırsızın da yolsuzun da cezasını versin! Versin de, değil hırsızlıkla arsızlıkla ilgisi olmak şöyle dursun, parasını ödeyerek kokokola içmekten bile imtina eden, elinin emeği helal bir dilim ekmek peşindeki ahaliye toptan kara çalmakla, tahkir etmekle ne kazanacaksınız... Er ya da geç suçlular bulunur cezaları verilir de peki iftiranın fıkıhtaki yeri nedir?
Gazze yanıyor, çocuklar ölüyor, itiraz edelim, sesimizi duyuralım, adalete vicdana insanlığa çağıralım, cenazelerimizi kaldıralım, dua edelim, Allah’a yalvaralım diyoruz... Sen obsesif bir halde, ama ses kayıtlarından, ama fotoğraflardan, ama takiplerden falan söz açıyorsun... Buyur yap hepsini... Biriktir herkesin kusurunu, günahını, ayıbını, mahremini, özelini... Kurcala, takip et, hatta ömrünü buna vakfet...
Ama müsadenle bugün taziyemiz var... Senin bu laf atmaların, kendin dışında herkesi hırsız ve arsız görmelerinle oyalanırken biz... Gazze kana bulanıyor farkında mısın... Vefa hastanesini, içindeki felçli hastalarıyla birlikte yerle bir etti İsrail, biz birbirimizi itham ederken farkında mıyız...
***
Elimizi vicdanımıza koyalım... Filistin meselesine has toplumsal duyarlılık AK Parti ile birlikte ortaya çıkmış bir hadise değil! Benim doğduğum yıl, bu ülkenin solcuları Filistin meselesini bayrak etmiş meydanlarda dolanıyorlardı, mülteci kamplarında eğitim veriyorlardı. 1968’de AK Parti falan yoktu... İçkili bir lokantanın camında “İsrail’i kınıyoruz” afişi gördüm geçen gün, bunu da mı İslamcılar astı oraya...
Filistin ve Gazze davasını, AK Parti propagandasına indirgemek ya da İslamcıları Filistin-Gazze üzerinden ABD’ye İsrail’e şikayet ederek yalnızlaştırma/şeytanlaştırma kuracağını zannetmek... Muhakemesizliğin dik alasıdır. Bu tavrınızla ancak kendinizi yalnızlaştırırsınız... Buyurun devam edin... Sayenizde İrlandalılar da İslamcı oldu...
