Ýrritabl Baðýrsak Sendromu (IBS) veya Hassas Baðýrsak Sendromu vd. isimlerle bilinen özellikle karýn aðrýsý veya dýþkýlama iþlevlerinde düzensizlik gibi þikâyetler ile birçok hastanýn yaþam kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yapan kronik bir hastalýk. Etkenleri tam olarak bilinmemekle beraber beyin-baðýrsak ekseni düzensizliði, aþýrý hassasiyet, baðýrsak hareketlerinde bozulma, düþük dereceli mukozal iltihap, artan baðýrsak permeabilitesi ve deðiþen mikrobiyota bileþimi bilinen baþlýcalarý belirtileridir. IBS tedavisinde þikayetlerin azaltýlmasýna yönelik olarak diyet, stres yönetimi, özellikle 5-HT3 antagonistleri, 5-HT4 agonistleri ve antidepresan ilaçlar ile semptomatik yaklaþým uygulanýr.
Ýtalya’da yürütülen bir klinik çalýþmada IBS þikâyetlerinin önlenmesi veya hafifletilmesinde akgünlük reçinesinin (Boswellia serrata) etkili olup olamadýðý araþtýrýlmýþ. Çalýþma son 8-14 aylýk süreçte her ay en fazla 10 gün süreyle karýn aðrýsýnýn yaný sýra aralýklý olarak baðýrsak hareketlerinde düzensizlik (diyare ve/veya kabýzlýk) þikâyeti olan hastalar üzerinde yürütülmüþ. Otuz-dört hastaya (kontrol grubu) standart IBS tedavisi; diyet, gerektiðinde kullanmasý için spazm kesici ilaçlar (hiyosin bütilbromür veya papaverin hidroklorür ve 10 miligram belladon) reçetelenmiþ. Otuz-beþ hastalýk diðer gruba ise diyetin yaný sýra Boswellia ekstresi içeren tablet verilmiþ. Bu son gruba ayrýca ihtiyaç duyduðu anda kullanabileceði “kurtarýcý ilaç” olarak hiyosin bütilbromür içeren tablet reçetelenmiþ. Tüm hastalar baþlangýçta, üçüncü ve altýncý aylarda IBS þikayetlerinde (tekrarlayan karýn aðrýsý, karýna bastýrýldýðýnda aðrý, düzensiz baðýrsak hareketleri, geðirme ve karýn kramplarý) deðiþim izlenmiþ. Ayrýca reçetelenen kurtarýcý ilacýn kullanýlan miktarý, ultrasonik inceleme, bazý biyokimyasal testler (dýþkýda gizli kan, dýþkýda kalprotektin) uygulanmýþ.
Baþlangýçta her iki grupta benzer IBS þikayetleri mevcutken 3 ve 6 aylýk süreçlerde Boswellia tablet verilen gruptaki hastalarda ortalama þikâyetlerin “baðýrsak hareketleri” hariç, kontrol grubuna göre belirgin bir þekilde azaldýðý tespit edilmiþ. Bu grup hastalarýn kurtarýcý ilaca gereksiniminin belirgin bir þekilde azaldýðý görülmüþ. Kontrol grubunda 3 ay sonunda 12 ve 6 ay sonunda 13 hastada kabýzlýk gözlenirken, bu sayý Boswellia grubunda 3 ayda 2 ve 6 ayda 3 olarak tespit edilmiþ.
Altýncý ayda yapýlan deðerlendirmede biyokimyasal ve ultrasonik inceleme bulgularýnda kontrol grubunda yüzde 59, Boswellia grubunda yüzde 17 düzelme tespit edilmiþ. Bu süreçte herhangi bir olumsuz etki gözlemlenmemiþ.
Tedavinin etkinliðini desteklemek amacýyla týbbi nane, anason veya rezene uçucu yaðlarý taþýyan kapsüllerin IBS tedavisinde etkili olabildiði yürütülen klinik çalýþmalar ile kanýtlanmýþtýr. Yine destek amacýyla antidepresan kullanýmýna gerek duyulursa sarý kantaron kapsül (St.John’s wort) kullanýlmasý düþünülebilir.