Ýþ istemek devrim yapmaktýr

Günümüz sinemasýnýn en politik yönetmenlerinden Ken Loach ve senaristi Paul Laverty, Altýn Palmiye adayý Angels’ Share / Meleklerin Payý’nda Ýngiltere’nin kemikleþmiþ iþsizlik ve onun körüklediði þiddet sorununa deðiniyor. Cannes’dan ayrýlmadan hemen önce bir araya geldiðimiz Loach ve Laverty ile sinema konuþmak pek mümkün deðil, politika hemen aðýr basýyor. 

“Bu bir komedi, komik elemanlar var içinde. Ama ciddi bir sorunu da ele alýyor. Dört karakterden biri iþ bulacak maceranýn sonunda, diðer üçü iþsiz kalmaya devam edecek. Bugünün dünyasýnda iþ istemek devrim yapmak!” diyor Ken Loach.  Ve ekliyor: “Bir milyondan fazla genç iþsiz var Ýngiltere’de. Pek çok kiþinin de no hour contract / mesaisiz akit’i var. Bir aktiniz var ama mesainiz belirtilmiyor. Ödeme yapýlmayabilir. Zaten istihdam yok ortada, biri bulsa bir baþkasý bulamayacak.”

SÝSTEM KÝTLESEL ÝÞSÝZLÝK YARATTI

Ciddi sorunlarý anlatmak için komedinin uygun tür olup olmadýðýný sorduðumuzda Ken Loach her zamanki duyarlýlýðýyla cevap veriyor: “Bu insanlar istatistiklerde birer birim deðil. Onlarýn da hayatlarý, aileleri, duygularý, fikirleri ve tabii mizah anlayýþlarý var. Onlar da kendilerini ifade edecekleri filmleri hak ediyorlar. Ýþ istemek devrim yapmaktýr dedim, çünkü ekonomik sistemde bir deðiþim talep ediyorsunuz.”

Ýngiltere’deki iþsizlik sorununun artarak sürmesini bu konuda çok sayýda film yapan Ken Loach’tan iyi bilen olmayabilir, ekonomistlerin yetersizliði göz önüne alýnýrsa! Nitekim üstadýn cevabý da beklendiði gibi: “Ekonomiyle iliþkili yasalar kitlesel çapta iþsizlik yarattý seksenli yýllarda. Þirketler yeterli miktarda kar etmiyorlardý. Thatcher sendikalarý daðýttý. Birçok þirket iflas edince bir anda 3 milyon iþsiz çýktý ortaya. Bir süre için þirketler kar etti. Ýþini yarý ücrete yapmak istemezsen isteyecek çok kiþi var! E þimdi de Hindistan ve Çin’de daha ucuz iþgücü var. Neden orada iþ kurmayalým? Bu þekilde ülkedeki iþsiz sayýsý da artýp duruyor... Artýk ciddi bir planlamaya ihtiyaç var. Büyük sorularý sormalý ve büyük cevaplarý almalýyýz.”  

Sinema Loach için ‘insanlara yardým etmeye çalýþtýðý araç’... “Bir karakter diðerine ‘Asla iþ bulamayacaksýn, ordu bile sana elini sürmez. Ömrün boyunca baþarýsýz olacaksýn!’ diyor.  Umarým bunu duyanlar üzerinde düþünür.”

SENARYO VE MÝZAHA DÝYECEK YOK

Ken Loach’a hem bir soygun filmi hem de komedi türündeki filmde diyaloglarýn doðallýðý ve esprilerin isabetliliði dikkat çekiyor: “Film Glasgow’da geçiyor. Yazdýðýmýz diyaloglar kelimesi kelimesine oralý çocuklarýn günlük konuþmalarý. Günbegün yazdýk ki bir kendiliðindenlik duygusu versin. Ýþe yaradýysa o sözler aðýzlarýna yakýþtýðý içindir. Kameranýn önünde yaþayan bir performans yaratmak isterim, üzerinde çok çalýþýlmýþ duygusu vermemeli. Oyuncularýn aðzýndan kendi sözleri gibi dökülmeli.”

FÝlmde suç ve suçluya her açýdan bakýlýyor

Senarist Paul Laverty de filmin kahramanýný suça iten nedenlerin yaný sýra filminde bu suçtan zarar görenleri de anlattýklarýna dikkat çekiyor:  “Bir soygun yapýp para kazanmak, üstüne de iþ sahibi olmak peri masalý gibi bir þey. Filmin kahramaný Robbie misali insanlar üç kuþaktýr iþsiz. Toplum artýk çalýþma duygusunu yitirmiþ! Büyükbabalarý, babalarý da iþsizdir. Çocuklarýnýn geleceði belirsizdir. Böyle bir delikanlýnýn hayatýný mercek altýna alýyor film. Annesi alkolik, birini yaralamýþ, cezasýný çekmiþ ama baþý beladan kurtulmuyor. Onu suça iten toplum ama bu suçlu olduðunu deðiþtirmiyor.”