IÞÝD’e kim ebelik etti?

Arap Uyanýþý’nýn Suriye duraðý, Batý’nýn ayak sürümesi, Rusya’nýn razý olmamasý, Ýran’ýn ise bizzat Esed’in yanýnda savaþmasý neticesinde bir iç savaþa sahne oldu. Açýk ifadesi þu; Suriye diye bir ülke kalmadý. 100 binlerce sivil öldürüldü, milyonlarcasý mülteci durumuna düþtü. 

Hepimiz biliyoruz ki Suriye’deki savaþtan Suriye’den sonra en çok etkilenen ülke Türkiye oldu. Gerek PYD’nin savaþý fýrsata çevirerek Türkiye’nin güneyinde bir kanton oluþturma ve bunu yaparken de Suriyeli muhaliflerden çok Esed ile iþbirliði içinde davranma stratejisinden, dolayýsýyla içerideki çözüm sürecinin ve PKK ile müzakerelerin Rojava denkleminden baðýmsýz ele alýnamayýþýndan ve tabii ki savaþtan kaçan Suriyelilerin sýðýndýðý bir ülke olmasýndan dolayý Suriye’deki savaþýn en aðýr yükünü Türkiye çekti.

Maddi olduðu kadar ülkenin siyasi atmosferine ve huzuruna da olumsuz etkileri oldu Suriye’deki savaþýn. Baas rejiminin üzerine oturduðu Nusayri azýnlýk yönetimi ile Türkiye’deki Alevi nüfus arasýnda kurulan tuhaf paralellik, Türkiye’nin mezhepçi bir politika ile ESED’e karþý muhaliflerin yanýnda olduðu propagandasýna malzeme yapýldý. Savaþ devam ettikçe, muhalifler kendi aralarýnda bütünlüklü bir yapý oluþturamadýkça ve ABD’nin ve Suud’un muhaliflere desteði azaldýkça IÞÝD daha da güçlendi.

Nereden silah bulduklarý, insan kaynaðýnýn çeþitliliði, öldürme biçimleri ve daha dün ortaya çýkmýþ bir terör örgütünden beklenmeyecek derecede stratejik hareket etme kabiliyetine biz hayret ede duralým IÞÝD gözümüzün önünde bölgesel bir aktör konumuna yükseldi.

Musul’u iþgaliyle birlikte Türk misyon görevlilerini rehin almýþ olmasý Türkiye’nin vatandaþlarýnýn can güvenliði endiþesiyle IÞÝD sorununa fazladan bir hassasiyetle yaklaþmasýna sebep oldu.

Ama IÞÝD’in nasýl ve neden bu denli güçlendiði ve göz göre göre bölgesel bir aktör konumuna geldiðini anlamak, sorunun köklü çözümü arzu ediliyorsa, herhalde ivedilikle yapýlmasý gereken ilk þey.

***

Þunu söylemek zorundayýz; NATO toplantýsýnda alýnan karar çerçevesinde Peþmerge güçleri, Irak ordusu ve Suriye’deki muhaliflere IÞÝD ile karadan mücadele görevi veren ile IÞÝD’in semirdiði mümbit ortamý vakti zamanýnda hazýrlayan güç ayný.

Arap uyanýþýnýn ardýndan iyi kötü kurulan demokratik düzende sandýktan Batýcý, seküler, liberal ve Ýsrail yanlýsý siyasetlerin çýkacaðýný zannedip Ýhvan’la karþýlaþýnca “biz böyle düþünmemiþtik” diyenlerdir IÞÝD’i büyütenler.

Suriye’den Filistin’e bir Ýhvan hattýnýn oluþmasýndansa, bu ülkelerde Ýhvan menþei siyasi partilerin iktidarda olmasýndansa cuntalar kurulsun, Mýsýr Mübarek döneminden de geri gitsin, yakýlýp yýkýlsýn Suriye, yerle bir olsun Ýslam medeniyetinin güzide eserleri, 100 binlerce insan öldürülsün, onbinlercesi mahkum edilsin, sekterizm alsýn baþýný gitsin diyebilenlerdir IÞÝD’e ebelik eden ve IÞÝD’i büyütenler...

Irak’ýn iþgalinden sonra Þii sekterizminin Sünniler üzerinde uyguladýðý baskýdýr IÞÝD’e besin kaynaðý olan.

***

Önceki gün Ýbrahim Kiras çok önemli bir yazý yazdý.

“Erdoðan’a karþý Gülen, Ýhvan’a karþý IÞÝD” baþlýklý yazýsýnda Kiras, son 2-3 yýlda bölgemizde yaþananlarýn Hamas ve Ýhvan’a destek olan Türkiye-Katar hattý ile Ýsrail’in yanýnda hizalanan Suud ve Neo-Conlar hattýnýn karþýt pozisyonlarý analiz edilmeden anlaþýlamayacaðýný ifade ediyor. Ve Gülen Cemaati’nin Erdoðan’a karþý yürüttüðü mücadelede “Türkiye ve Katar bizim düþmanýmýzdýr” propagandasýný yapan mahfillerle nasýl birlikte hareket ettiðini de gözler önüne seriyor.

Özetle “Türkiye’de Erdoðan’a karþý Gülen hareketini, Ortadoðu’da Katar’a karþý Suudileri, Ýhvan çizgisine karþý IÞÝD çizgisini destekleyen bir merkezin varlýðýný görmezseniz bazý þeyleri anlamlandýramazsýnýz” diyor.

Sizce de öyle deðil mi?

Sadece Erdoðan deðil Obama da bu lobinin hedefinde. Bugün IÞÝD diye bir þeyden bahsediyorsak ve IÞÝD nasýl yok edilecek diye düþünüyorsak büyük resme bakmak zorundayýz.